“Meme tümörlerinde paraben tespit edildi”
Birçok kozmetik ve kişisel bakım ürününün de raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasal maddelerin genel adının paraben olduğuna ve yapılan araştırmalarda birçok tümör hücresinde paraben tespit edildiğine dikkat çeken Doç.Dr. Ali Balevi, “Günlük hayatta çokça kullanılan ürünlerin içeriğinde paraben bulunabiliyor. Parabenin oluşturduğu zehrin birikmesiyle olan kanser hastalıklarının başında meme kanseri geliyor.” dedi.
Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Ali Balevi, ilaç ve kozmetik sektöründe kullanılan koruyucu bir kimyasal madde olan parabene ilişkin açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Balevi, günlük hayatta çokça kullanılan ürünlerde paraben bulunduğuna dikkati çekerek “Paraben bazı şampuan, saç kremi, nemlendirici krem, tonik, deodorant, parfüm, tıraş jeli, bronzlaşma kremi, makyaj malzemeleri, güneş koruyucusu ve diş macunun içeriğinde bulunabiliyor. Koruyucu madde olarak etkisi, düşük maliyeti ve doğal seçeneklerden greyfurt tohum özünün etkisizliği parabenin uzun bir süredir yaygınca kullanılmasına neden oluyor. Meme kanserine yakalananların tümörlerinde doku başına 20 nanogram paraben tespit edilmiştir. Parabenler ayrıca östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Parabenlerle kanser arasında nedensel ilişki kurulmamıştır” dedi.
“BİTKİSEL PARABEN YABANMERSİNİ”
Bazı parabenlerin bitkisel kaynaklı olarak bulunabildiğine değinen Doç. Dr. Balevi, şöyle devam etti: “Örneğin, metilparaben, antimikrobiyal ajan olarak yabanmersininde bulunur. Bazı doğada bulundukları bilinen türlerin dışında tüm ticari kullanımlı parabenler sentetik olarak üretilir. Raf ömrünü uzatmak için kullanılan maddeleri "zehir" olarak niteleyebiliriz. Kullanım süresi uzatılan maddeler bu süreç içinde bakteri üretmiyor ama parabenin zehri de onlar kadar zararlı. Birçok kozmetik ve kişisel bakım ürününün de raf ömrünü uzatmak için kullanılan kimyasal maddelerin genel adı parabendir.”
“SADECE CİLDE DEĞİL, İÇTEN DE ZARAR VERİYOR”
Doç. Dr. Balevi, zehirli maddelerin birçok deri hastalığına neden olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: “En öne çıkansa egzama. Kaşıntı ve kızarıklıkla başlayan problemler, paraben oranına ve kişinin hassasiyetine göre artabiliyor. İnsanların çoğunda alerji olarak da etki gösterebilen bu maddeler, kişinin başka maddelere olan alerjisini de tetikleyebiliyor. Deri hastalıklarının yanı sıra kana karışan paraben, yapılan bazı idrar testlerinde de ortaya çıkıyor. Yani parabenin etkisi sadece yüzeyde kalmıyor, insanı içten de etkiliyor. Yapılan araştırmalarda birçok tümör hücresinde paraben tespit edilmiş. Parabenin oluşturduğu zehrin birikmesiyle olan kanser hastalıklarının başında meme kanseri geliyor.Paraben içermeyen ürünleri kullanmak alabileceğimiz tedbirlerden bir tanesi.”
HORMONLARI ETKİLİYOR, ERKEN YAŞLANDIRIYOR
Parabenin aynı zamanda hormonları da etkilediğine değinen Doç. Dr. Balevi, şu ifadeleri kullandı: Parabenin içindeki metil, propil ve butil maddeleri "Endokrin Sistemini" etkiliyor. Parabenin vücutta depolanıp hormon üretimine müdahale ettiği gözlemlenmiş. Ayrıca yapılan araştırmalarda koruyucu kimyasalların özellikle bebek ve çocuklarda bağışıklık sistemi üzerinde çeşitli problemlere yol açtığı gözlemlenmiş. Eğer ürün yüzde 25’ten fazla paraben içeriyorsa bu etkilerin görülmesi bir o kadar artıyor. Genelde güzellik ve cilt sağlığı için kullanılan kozmetik maddeler, paraben içerdiğinde kişide erken yaşlanmaya neden olabiliyor. Özellikle metilparabenin cilt hücrelerini öldürdüğü düşünülüyor. Neredeyse her alanda çok yoğun kullanılır. Günümüzde birçok ülke ürünlerden parabeni çıkarmak için çeşitli girişimlerde bulunmaya başladı. Bizde kendimizi korumak için kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin içeriklerin mutlaka incelemeliyiz. "Parabensiz, Paraben İçermiyor, Paraben Free, No Paraben" gibi ifadelerin bulunduğu ürünler Paraben bileşenleri içermiyor.”