Meme kanserinde artık meme kaybı yaşanmıyor!
Her 8 kadından birinde görülen meme kanseri, kanser türleri arasında, tedaviye en iyi cevap veren kanserlerden biri. Tıp biliminin gelişimiyle birlikte, hali hazırda var olan yöntemlerden daha güçlü ve avantajlı olan birçok yöntem, meme cerrahisinde de uygulanıyor. Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Yetkin meme kanserinde tedavisi ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi ve uygulanan tedavi yöntemlerini anlattı.
Meme kanseri, her 8 kadından birinde görülüyor. Geçmişte meme kanseri cerrahisinde memenin tamamı alınıyor, yani mastektomi uygulanıyordu. Fakat artık yöntemler ve durum çok farklı. Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Yetkin konuyla ilgili detaylı açıklamalarda bulundu.
KADINLAR PSİKOLOJİK ANLAMDA ÇOK ETKİLENİYORLARDI
Prof. Dr. Gürkan Yetkin, “Geçtiğimi yıllarda meme kanseri operasyonlarında, memenin tamamının ameliyatla alınması, yani mastektomi yönteminin uygulanması, kadın hastalarımızı olumsuz yönde oldukça etkiliyordu. Yaşanan bu zorlu mücadeleye bir de, kozmetik kaygılar eklenince, hastalarda ağır depresyona kadar uzanan psikolojik problemler görülebiliyordu.
Ayrıca dış görünümünün deformasyona uğradığını düşünen kadınların rutin yaşamı da negatif yönde etkileniyor ve bu da motivasyon kaybına, yaşam sevincinin minimuma inmesine sebep oluyordu. Fakat artık bu durumlar geride kaldı. Çünkü tıbbın ilerlemesi, hastaların lehinde bazı gelişmeleri ortaya koydu” dedi.
MASTEKTOMİ SAYISI MİNİMUMDA!
Prof. Dr. Yetkin, “Meme kanseri, kanser türleri arasında, tedaviye en iyi cevap veren kanserlerden biridir. Teknolojinin ve tıp biliminin gelişimiyle birlikte, hali hazırda var olan yöntemlerden daha güçlü ve avantajlı olan birçok yöntem, meme cerrahisinde de, memenin tamamen alınması durumunu, yani mastektomiyi rafa kaldırtmayı başarmıştır.
Eski dönemlerde, meme kanseri tanısı alan hastaların vakit kaybetmeden tüm memesi alınırdı. Fakat tıbbi ilerlemeler ile bu yöntemle uygulanan ameliyat sayısını minimuma indirdi” dedi.
SİLİKON İMPLANT GÖRÜNÜMÜ KORUYOR!
Yetkin,” Meme kanseri, eğer tümör küçükse, memeden sadece tümörlü kısım çıkartılarak tedavi edilebiliyor. Buna meme koruyucu cerrahi diyoruz. Meme küçükse meme koruyucu cerrahiden sonra elde edilecek estetik görünüm tatminkâr olmayabiliyor. Bu tür bir ameliyatta, onkoplastik cerrahi teknikleri uygulayarak, memedeki deformiteyi en minimal hale getirerek kozmetik bir sonuç elde ediyoruz.
Onkoplastik cerrahi, meme kanseri ameliyatı esnasında onkolojik prensiplerin ve estetik cerrahi tekniklerin eşzamanlı uygulanmasıdır.
Eğer ki, tümör birden fazla ya da büyükse, bu durumda memenin cildini ve meme başını koruyarak memenin içini boşaltıyor ve buraya silikon implant uyguluyoruz. Silikon implant sayesinde yine, kadın hastalarımız için iyi bir kozmetik sağlıyoruz.
Fiziksel görünüm konusunda endişe yaşayan kadın hastalar, silikon implant uygulaması sonucu rahat bir nefes alıyor ve ameliyat öncesi görünümünden hemen hemen hiçbir şey kaybetmiyor. Memenin korunmasını isteyen her meme kanserli kadın onkoplastik cerrahi adayıdır” yorumunda bulundu.
NEODJUVAN TEDAVİ AMELİYATTAN ÖNCE UYGULANIYOR
Prof. Dr. Gürkan Yetkin, “Kanser hastalarına uygulanan kemoterapi tedavisi, kanser hücrelerini yok etmek, büyümelerini durdurmak veya şikayetleri hafifletmek için ilaçlar kullanılmasıdır.
Neoadjuvan kemoterapide ilaç tedavisi, tümörün ameliyatla çıkarılmasından önce uygulanıyor.
Neoadjuvan tedavisinde amaç; tümörü küçülterek, kolay ameliyat edilmesine olanak sunmasının yanında, kanserli hücrenin diğer normal hücrelerden daha kolay ayırt edilmesini sağlayabiliyor.
Yani neoadjuvan tedavi, yalnızca ameliyatı daha kolay bir hale getirmekle kalmayıp, ameliyatın ardından yaşanan iyileşme dönemini kısaltarak, uzun vadede kanser hastalığının tekrarlama itimalini düşürüyor.
Örneğin 5 cm’lik tümöre sahip olan bir hastaya neoadjuvan tedavi uygulayarak, kemoterapi ile tümör boyutunu geriletebiliyoruz. Böylece, memeden sadece boyut olarak çok daha küçük cm’lere gerileyen tümörü çıkarıyor, hastanın estetik görünüm kaybını önleyebiliyoruz” diye konuştu.