Kış aylarında kalbe dikkat!

Soğuk havalarda kalp krizi riski artar mı? Neden?

Acaba bunun nedeni nedir? Bu sorunun cevabını bulmak için önce soğuk havanın kalp ve damar sistemi üzerindeki etkilerine bakmak gerekiyor.

1- Soğuk havalarda vücudumuzun ısı kaybetmemesi için damarlarımızda büzüşme, daralma meydana gelir.

2- Soğuk havalarda kalbimiz mevcut vücut sıcaklığını koruyabilmek için daha fazla kan pompalamak zorunda kalır ve bu nedenle daha fazla oksijene ihtiyaç duyar.

3- Hem kalp hızında hem de kan basıncında artışlar görülür.

4- Kanın akışkanlığı azalır ve pıhtılaşma eğilimi artar.

- Soğuk havada olabildiğince dışarı çıkmamalı ve ev sıcaklığının 22-23 derecede civarında ayarlanması

- Sıcak gıda ve içeceklerle vücut sıcaklığının desteklemeleri, yeterli su içilmesine dikkat edilmesi, alkol, çay, kahve tüketiminin azaltılması,

- Aşırı yağlı yemek ve az hareket, kilo almaya neden olur. Bu yüzden öğünler muntazam yenilmeli, ağır kalorili besinlerden kaçınarak tam tahıllı besinler ile enerji verecek mevsim meyve ve sebzeleri yenmelidir.

Özellikle göğüsteki rahatsızlık ile birlikte bulantı, terleme, cildin soğuk olması veya soluk renkli olması gibi belirtiler varsa kalp krizi şüphesi artar.

Bu arada her göğüs ağrısı da kalp hastalığına bağlı olmayabilir. Göğüs ağrısının birçok nedeni olabilir. Reflü gibi yemek borusu hastalıkları, mide ve safra kesesi hastalıkları, boyun ve göğüs kemiklerine ait sorunlar, kas hastalıkları, akciğer ve göğüs boşluğu hastalıkları, sinir sistemini ilgilendiren hastalıklar ile psikolojik kökenli sorunlar da göğüs ağrısına neden olabilir.

1- Sigarasız hayat başlasın: Sigara içerisindeki pek çok zehirli madde ile kendi başına damar tıkanıklığı riskini artırır. Kalp krizi riski günde bir paketten az sigara içenlerde üç kat, bir paketten fazla sigara içenlerde ortalama beş kat daha fazla. Kalp krizi geçirdikten sonra sigara içmeye devam edenlerde sigarayı bırakanlara göre tekrar kalp krizi geçirme riski üç kat daha fazla.

2- Tuz tüketimi azaltın: Günde 5-6 gramdan fazla tuz tüketmemeliyiz. Tuz alımını azaltmak için yemeklerin az tuzla hazırlanması, sofrada ayrıca tuz eklenmemesi ve peynir, zeytin, turşu gibi kendiliğinden çok tuzlu gıdaların tüketimine dikkat edilmesi gerekir.

3- Ev yemekleri tüketin: Hazır gıdalar tadı tuzlu değilse bile bol miktarda sodyum yani tuz içeriyor. Çünkü hazır gıdalara bozulmaması için konulan katkı maddelerinde bol sodyum var. Fazla tuz özellikle yüksek tansiyonun oluşmasında ve ilerlemesinde çok etkilidir.

4- Aşırı kilolar: Türkiye’de 50 yaş ve üstü nüfusun yarıdan fazlası aşırı kilolu. Şişmanlarda yüksek tansiyon ve damar tıkanıklığı riski üç kat daha çok.

5- Beyaz ekmeğe son: Beyaz ekmek yerine kepekli ya da tam tahıllı ekmek, pirinç yerine bulgur tercih edilmeli.

6- Kolesterol savaşları başlasın! Kolesterolden zengin et, süt, yumurta gibi gıdalar azaltılmalı, karaciğer, dalak gibi sakatatlardan uzak durulmalı. Sucuk, sosis, salam mümkün olduğunca yenmemeli.