Kan şekerindeki ani değişimler göz sinirlerini vuruyor!
Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşlerin göz sinirlerinde hasar bırakan diyabetik retinopati hastalığına neden olduğu konusunda uyaran uzmanlar erken teşhisin önemine dikkat çekiyor. Op. Dr. Adnan İpçioğlu, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini ve 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin yapılması gerektiğini söyledi.
Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler, gözün görmeyi sağlayan sinir tabakası olan retinadaki damarların etkilenmesiyle diyabetik retinopati hastalığına sebep oluyor. Özellikle 10 yıldan fazla diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati görülme sıklığının arttığını belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Adnan İpçioğlu, “Diyabeti olan tüm hastalar için bu göz hastalığı riski bulunuyor. Bu sebeple diyabeti olan herkesin en azından yılda bir kere kapsamlı göz muayenesi yaptırmasında fayda var. Bir kimse ne kadar uzun süredir diyabet hastası ise bu kişide diyabetik retinopati gelişme riski o kadar fazlalaşıyor” şeklinde konuştu.
ERKEN TEŞHİS VE RUTİN GÖZ MUAYENESİ ÖNEMLİ!
Diyabetik retinopati hastalığında erken teşhisin önemini Op. Dr. Adnan İpçioğlu, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini ve 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyardı.
Op. Dr. İpçioğlu, “Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar. Diyabet tanısı sonrası 1 yıllık aralıklarla 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir. Muayene sıklığı göz doktoru tarafından gerektiği şekilde belirlenir” dedi.
DİYABETİK RETİNOPATİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Diyabetik retinopatiyi tedavi eden etkisi kanıtlanmış tek yönteminin “Lazer Fotokoagülasyon” olduğunu ifade eden Op. Dr. Adnan İpçioğlu tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Tedavideki esas amaç yeterince beslenemeyen periferdeki retina dokusundan kaynaklanan uyarıları bastırmak; böylece yeni kanayacak damarların ve kanamaların oluşmasını engellemek ve hastanın görme seviyesini korumaktır. Bu tedavi, uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Retinopati bulgularının erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarıdır. Diyabet hastalığının erken döneminde bulanık görme şikâyeti ile sıkça karşılaşılıyor. Bunun sebebi retinopati değil; o sırada kan glikoz seviyesindeki yükseklikten kaynaklanabilir. Kan glikoz seviyesinin normale dönmesi birkaç hafta alabilir, kontrol sağlandığında görme bulanıklığı ortadan kalkar. Bu geçici bulanıklık döneminde, gözlük değişimi yapılması ise uygun bir yöntem değildir."