Kalp hastaları koronavirüs aşısı yaptırmalı mı?
Soğuk havanın kalp yetersizliği, kalp ritmi bozuklukları, hipertansiyon atakları, kalp spazmı ve kalp krizi oranlarında belirgin bir artışa yol açtığı uyarısında bulunan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Uçar, “Kalp krizlerinin en sık görüldüğü durumlar genellikle kar küremek, rüzgârlı ve soğuk havada yürümek, karlı havada araba lastiği değiştirmek, buzlu suya düşmek (sauna sonrası şok havuzu da dâhil) gibi sıcak ortamdan soğuğa ani geçişin olduğu durumlardır. Soğukta ortaya çıkan kalp sorunları kalp krizi olabileceği gibi, ani ölüm şeklinde de olabilir” dedi. Peki, Soğuk havaya bağlı kalpteki değişimler ne tür kalp hastalıklarına yol açar? Kalp hastaları koronavirüs aşısı yaptırmalı mı? Kalp hastaları nasıl beslenmeli? Kalp hastaları ile ilgili merak edilenleri Prof. Dr. Hakan Uçar anlattı.
İnsan vücudu, havanın durumuna göre çeşitli mekanizmalarla vücut ısısını korur. Vücut soğuk havada ısı kaybını önlemek için kan damarlarını büzerek ısı kaybını azaltmaya çalışır. Ayrıca artan enerji ihtiyacını karşılamak için de metabolizma hızlanır. Böylece kalp hızı ve debisi, yani kalbin vücuda pompaladığı kan miktarı artar. Bu sonuçları oluşturmak için de adrenalin, kortizol gibi birçok hormonlarda artışlar olur. Sonuçta, tüm bu nedenlerle soğuk havada kalbin iş yükü belirgin şekilde artış gösterir, ayrıca damarlar da daralır. Bu nedenle soğuk havada daha çabuk yorulma olur ve daha çabuk nefes nefese kalınır. Koronavirüs salgının da etkisiyle bu yıl kalp hastalıklarının çok daha yüksek oranlarda gözükmeye başladığına dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Uçar, soğuk havanın kalpteki etkileri konusunda merak edilen soruları yanıtladı.
SOĞUKTA KALPTE OLUŞAN DEĞİŞİMLER NELERDİR?
• Büzülen atardamarlar sonucunda normalde dokularda olması gereken kanın önemli bir kısmı dolaşımda kalır, bu atardamarlardaki kan miktarının ve dolayısıyla kan basıncının yükselmesi ile sonuçlanır.
• Büzülen toplardamarlardaki kanın kalbe dönüşü artar, bu da kalbin iş yükünün artmasına neden olur.
• Metabolizmanın hızlanması nedeniyle vücuttaki atık miktarı artar.
• Akciğerleri de soğuk etkisinden korumak için bronşlar büzüldüğünden vücuda oksijen girişi azalır ve dolayısıyla dokulara gitmesi gereken oksijen miktarı da ihtiyacın altında kalır. Bunu kapatabilmek için yine dolaşımın hızlanması, yani kalbin daha fazla çalışması gerekir.
SOĞUK HAVAYA BAĞLI KALPTEKİ DEĞİŞİMLER NE TÜR KALP HASTALIKLARINA YOL AÇAR?
Kalp yetersizliği, kalp ritmi bozuklukları, hipertansiyon atakları, kalp spazmı ve kalp krizi oranlarında belirgin bir artışa yol açar. Kalp hastalıkları kış aylarında yaklaşık 3 kat artar ve özellikle kalp krizleri yaz aylarına göre daha şiddetli ve ölümcül seyreder. Ayrıca bu yıl koronavirüs etkisiyle kalp hastalıkları çok daha yüksek oranlarda gözükmeye başladı. Koronavirüs nedeniyle olan ölümlerin çoğunluğunu akciğer tutulumları oluştursa da ne yazık ki kalp tutulumuna bağlı ölümlerde önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Damarların büzülmesi, tansiyonun yükselmesi, kalbe dönen kan miktarının artması ve kandaki oksijen miktarının azalması kalp krizini tetikleyen faktörlerdir. Bunlara bir de yine aynı etkilerle kan pıhtılaşmasının artması da eklenince, kalp krizleri için uygun ortam ortaya çıkar. Kalp krizlerinin en sık görüldüğü durumlar genellikle kar küremek, rüzgârlı ve soğuk havada yürümek, karlı havada araba lastiği değiştirmek, buzlu suya düşmek (sauna sonrası şok havuzu da dâhil) gibi sıcak ortamdan soğuğa ani geçişin olduğu durumlardır. Soğukta ortaya çıkan kalp sorunları kalp krizi olabileceği gibi, ani ölüm şeklinde de olabilir.
KALP HASTALARI NASIL BESLENMELİ?
Hastaların soğuğa ve başta Covit-19 olmak üzere tüm enfeksiyon etkenlerine karşı dirençli olabilmeleri için yeteri kadar kalori almaları şarttır. Ayrıca kışın soğuğun etkisiyle genellikle daha fazla yemek yenir, tatlılara ve hamur işlerine ağırlık verilir. Oysaki kış ayları sebze ve meyve bolluğunun olduğu aylardır. Kırmızı sebze olarak havuç, kırmızı pancar, kırmızı lahana ve balkabağı, yeşil sebze olarak ıspanak, pırasa, brokoli, lahana ve marul cinsleri ve beyaz sebze olarak da kereviz, turp, yerelması gibi kök sebzeler bolca bulunur. İlaveten, kuru baklagiller de bu dönemde bolca tüketilmelidir ve bunlar çok yararlıdır. Et olarak bol bol balık tüketmek oldukça faydalıdır, ancak kızartma veya yağsız tavada ızgara şeklinde pişirilmemelidir. Et ve tavuk da yağsız olmak ve yağda kızartılmamak şartıyla günde 80-90 gram kadar tüketilebilir. Ekmek, makarna, pirinç gibi hamur ürünleri az tüketilmelidir. Sabah kahvaltısında şeker hastalığı yoksa bir kaşık bal ve bir kaşık pekmez yenebilir. Günlük ihtiyaçtan fazla yenilmemeli, sebzeler olabildiğince az pişirilmeli veya çiğ yenmeli, çorbalarda un ile yağ kavrulmamalıdır. Kışa direnmek çok yiyerek değil nitelikli yiyerek mümkün olur.
KIŞ AYLARINDA SU TÜKETİMİ NASIL OLMALI?
Hastalar yeterli sıvı almaya dikkat etmelidir. Her durumda günlük içecek miktarı (su ve benzerleri) 1,5- 2 litreden az olmamalıdır. Aşırı tedbirli giyinme ve ev ısısının gereğinden fazla tutulması gibi sebeplerden dolayı vücut su kaybı çok olabilir. Ayrıca yaşlı hastalar, çeşitli nedenlere bağlı olarak mesane kapasiteleri azaldığı için sık idrara giderler ve bundan kaçınmak için de az su içerler. Bu durum da böbrek yetersizliği başta olmak üzere çeşitli durumları ortaya çıkarma riski taşır, yaşlıların bol su içmesini sağlamak gerekir. Su alımı sağlamanın kış mevsiminde iki kolay yolu vardır, bunlardan birincisi portakal suyu, diğeri ise bitki çaylarıdır. Özellikle bitki çaylarının sık tüketilmesinde vücut direnci açısından yarar vardır.
KALP RAHATSIZLIKLARI OLANLAR BAŞKA NELERE DİKKAT ETMELİDİR?
Ev ortamının ısısı ne sıcak ne de soğuk olmamalıdır. Uygun şekilde giyinilmelidir. Dışarı çıkarken yeterince giyinilmeli, özellikle göğüs, boyun ve burun korunmalıdır. Rüzgârlı, fırtınalı, kar yağışlı, yağmurlu havalarda dışarı çıkılmaması daha uygundur. Egzersize devam edilmelidir. Her ne kadar soğuk hava kalp hastaları için önemli bir risk nedeni ise de, bundan daha riskli olanı kış mevsimi bahanesi ile egzersizin kesilmesidir. Bu dönemde yürüyüşler bırakılmamalıdır, fakat güneşli, rüzgârsız havalar tercih edilmelidir. Kovit-19 nedeniyle ev dışına çıkışlar kısıtlandığı için mümkün olduğunca ev içinde egzersizler yapılmalı ve imkân dâhilinde spor aletleri temin edilmelidir. Ayrıca kış aylarında öneriler açısından doktora başvurmak uygun olacaktır.
KALP HASTALARI AŞI YAPTIRMALI MI?
Kış aylarında vücut direnci önemli oranda düşmekte ve bu durum enfeksiyonlara yatkınlık oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle kalp yetmezliği, kalp krizi öyküsü olan yaşlı hastalar her yıl grip aşısı, 5 yılda bir de zatürre aşısı olmalıdır. Ayrıca koronavirüs aşıları yapılmaya başlandığı takdirde bu grubun da mutlaka aşı yaptırması gerekmektedir. Çünkü kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olan hasta gruplarında koronavirüs nedeniyle ölüm oranları çok daha yüksek oranda seyretmektedir. Ayrıca sağlıklı kişilerde hafif bir kırgınlık nedeni olan grip ve benzeri soğuk algınlığı tabloları kalp hastalarının en önemli ölüm nedenleri arasında gelir. Bu yüzden aşılar ihmal edilmemelidir.