Kadınları zor durumda bırakan sorun!
İdrar tutamama ve idrar kaçırma problemi, son yıllarda özellikle kadınlarda özel ve sosyal hayatı oldukça etkileyen önemli sorunlar arasında.
Toplumda pek çok kişide istemsiz bir şekilde aksırma, öksürme, ıkınma gibi durumlarda karın içi basıncının artışına bağlı olarak mesaneden idrar kaçağı şeklinde idrar kaçırma şikayeti yaşandığını belirten Türk Ürojinekoloji ve Pelvik Rekonstruktif Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil şunları söyledi:
“Yine pek çok kişide ise idrar geldikten sonra ‘tuvalete yetiştirememe’ şeklinde idrar tutamama yani inkontinans şikayeti bulunmaktadır. İdrar tutamama ve idrar kaçırma problemleri kadınlarda erkeklere göre iki kez daha sık görülür. Kadınlardaki sıklığı değişik yayınlara göre %14 - 49 arasında değişmektedir. Görülme sıklığı yaşla birlikte artsa da yaşlanmanın getirdiği doğal bir bulgu olarak kabul edilmemelidir. Rahim sarkması (prolapsus uteri), idrar torbası sarkması (sistosel) ve barsağın sarkması (rektosel) gibi durumlar da üriner inkontinansın diğer elemanlarındandır.”
CANLI CERRAHİ KURSUNA DÜNYACA ÜNLÜ JİNEKOLOGLAR KATILDI
8. Ulusal Ürojinekolojinin önemli konularından biri de canlı cerrahi kursu oldu. Türk Ürojinekoloji ve Pelvik Rekonstruktif Derneği Kongresinde, Çapa Tıp Fakültesi Kadın Doğum Kliniğinde canlı cerrahi kursu yapıldı. Yapılan ameliyatlar naklen kongre salonuna aktarıldı. Operasyonlara dünyaca ünlü jinekologlar katıldı.
Fransadan TOT operasyonunun mucidi E. De Lorme, dünyada ilk laparoskopik sakrokolpopeksiyi gerçekleştiren Bruno Deval, Yale’den Özgür Harmanlı, Türkiye’den de Ege Tıp Fakültesi Kadın Doğum Kliniği’nden İsmail Mete İtil, İstanbul Çapa Tıp Fakültesinden Taner Akçam ve Ankara Tıp Fakültesi Kadın Doğum Anabilim Dalından Fulya Dökmeci’nin gerçekleştirdiği operasyonlar ilgiyle izlendi.
Prof. Dr. İsmail Mete İtil, toplumda ileri yaş popülasyonunun artması ile birlikte, idrar kaçırma ve rahim sarkması gibi yakınmaların arttığını belirtti. İtil bu yakınmaların iyi değerlendirilerek, gerekli tedavilerin kolaylıkla yapılabileceğini belirtti. Rahim sarkması ve idrar kaçırma problemi olan hastaların tıbbi ya da cerrahi yöntemlerle bu durumdan kurtulabileceklerini belirten İtil, “Ülkemizde söz konusu ameliyatlar uzmanlaşmış kişilerce kolaylıkla ve başarıyla yapılmaktadır” dedi.
TOT OPERASYONU NEDİR?
TOT’un ilk kez 2001 yılında tarif edildiğini belirten Dr. İtil, yöntem hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu ameliyatta vajinal yolla yapılan ince bir kesi ile “polipropilen mesh” adı verilen bir bant, özel bir iğne yardımı ile yerleştirilerek üretral kanal yükseltilir.
TOT ameliyatında hastanın yara iyileşimi oldukça hızlı, hastanedeki kalış süresi oldukça az (ortalama bir gün) ve ameliyat sonrası şikâyetler oldukça azdır.
Son yıllarda hastalara daha az travmatik, yara iyileşmesi daha hızlı, başarı şansı daha yüksek ve nüks (problemin geri dönüşü) olasılığı daha düşük olan TOT operasyonları tercih edilmektedir. İdrar kaçırma ve rahim sarkması, ağrı, enfeksiyon, cinsel fonksiyonların bozulması gibi bir çok ek sağlık sorununa da yol açabiliyor. Bu sorunlar günümüzde “minimal invaziv yöntemler” olarak adlandırılan yöntemlerle, karın açılmadan tedavi edilebiliyor.”