Kadınları sekste yoran 5 hastalık
Cinsel yan etkisi olan pek çok sağlık sorunu var. Kalp sorunlarından tiroit problemlerine, cilt hastalıklarından bağışıklık sorunlarına, sinir sistemi problemlerinden karaciğer hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorunu cinsel yaşamı olumsuz etkiliyor...
Sekseül yan etkiler sık
Kronik sağlık sorunlarında cinsel yan etkileri birkaç mekanizmayla ortaya çıkabiliyor. Birincisi bazı hastalıklar direkt olarak cinsel damarları, sinirleri, hormonları ve anatomiyi etkileyebiliyor. Örneğin diyabette cinsel bölge damar ve sinirlerinde hasar oluşabiliyor. Bazı jinekolojik sorunlarda seks hormonlarının salgısı değişebiliyor. İkinci olarak bu hastalıklara bağlı diğer genel yan etkiler de cinsel soğukluk yaratabiliyor. Örneğin aşırı yorgunluk, ağrı yaratan bir sorunda ister istemez cinsellik için gereken enerji ve performans sağlanamıyor. Hastalıklar için kullanılan ilaçların ve diğer tedavilerin de cinsel yan etkileri olabiliyor.
Ne yapacaksınız?
Sağlık sorunlarının cinsel yan etkilerinden korunmak istiyorsanız öncelikle yaşadığınız problemin yönetilmesi gerekiyor. Gerekli tedavileri almanız çözüme giden ilk adım. Cinsel yan etkileri daha az olan tedaviler konusunda da hekiminize danışabilirsiniz. Gereken yaşam tarzı düzenlemelerini yaparak genel sağlığınızı iyileştirmeniz cinsel hayatı da olumlu etkileyecektir.
1. Jinekolojik sorunlar: Konu ister vajinal enfeksiyonlar isterse yumurtalık kisti olsun hemen her jinekolojik sorunda cinsel hayat olumsuz etkilenebiliyor. Sık tekrarlayan vajinal enfeksiyonlar vajina girişinde hassasiyet ve tahriş yaratabiliyor. Bu durum cinsel ağrıya dönüşebiliyor. Kistler ve endometrioz gibi durumlarda da derin vajinal ağrı görülebiliyor. Bu nedenle cinsellikten uzak durma, seksten soğuma görülebiliyor. Bu nedenle jinekolojik kontrollerinizi aksatmamanız ve gereken tedavileri uygulamanız çok önemli.
2. Hormon problemleri: Özellikle tiroit hastalıkları kadınlar arasında yaygın. Tiroit hormonu cinsel bölgede (özellikle klitoris ve vajinada) uyarılmayı sağlayan dokularda etki gösteriyor ve bu dokulardaki hücrelerin metabolik aktivitesini arttırıyor. Bu nedenle tiroid bezinde meydana gelen hipertiroidi (normalden daha fazla tiroit hormonunun üretilmesi) veya hipotiroidi (normalden daha az tiroid hormonu üretilmesi) gibi problemler cinsel sorunlara da yol açabiliyor. Vajinal kuruluk, orgazm güçlüğü ve cinsel ağrı yaratabiliyor. Diğer hormonsal sorunlarda da cinsel sıkıntılar başlayabiliyor. Örneğin beyinden salgılanan ve süt hormonu olarak da bilinen prolaktin yüksekliğinde seks hormonları düşebiliyor ve cinsel isteksizlik başlayabiliyor. Bu durumda altta yatan hormon dengesizliğinin düzeltilmesi, cinsel açıdan da büyük rahatlama sağlıyor.
3. Damar sorunları: Cinsel sağlığa etki eden en önemli noktalardan biri damar sağlığı. Cinsel damarlar erkeklerde sertleşme işlevini, kadınlarda ise cinsel uyarılma ve kayganlık fonksiyonunu birebir etkiliyor. Kadınlarda kayganlık işlevinin cinsel bölgede salgı yapan bezlere bağlı olduğu düşünülse de aslında bu fonksiyonu vajinal damarlar yürütüyor. Bu nedenle damar sağlığını olumsuz etkileyen her durum cinsel uyarılma ve kayganlığı bozabiliyor. Kalp-damar hastalığı olan kadınların neredeyse yüzde 60’ı, diyabeti olanların da yaklaşık yüzde 35’i kuruluk, zevk alamama ve gecikmiş orgazm sorunu yaşıyor. Damar sağlığını olumlu etkileyecek her öneri cinsel zevki de arttırıyor. Akdeniz tipi bir beslenme şekli, düzenli hareket, cinsel bölge kaslarını çalıştıran egzersizler, sigaradan uzak durmak cinsel damarları da destekliyor.
4. Kas-eklem sorunları: Yapılan araştırmalar 10 kişiden 8’inin en az bir kez bel ağrısı yaşadığını gösteriyor. Bu ağrıların yaklaşık yarısı ilk 2 hafta içinde geçiyor. Bu sürede cinsellik yaşanmaması çiftler için büyük bir sorun yaratmasa da bel ağrılarının geri kalan yarısında iyileşme 6 haftaya kadar uzuyor. Hatta daha da sürüp kronikleşen pek çok vaka var. Bu durumda seks yaşamı bir aydan fazla süreyle sekteye uğrayabiliyor. Kadınlarda sık görülen fibromyaljide ve kronik yorgunluk sendromunda da cinsel isteksizlik ve cinsel ağrı sık görülüyor. Beli ve ağrıyan kasları destekleyecek, zorlamayacak pozisyonların seçimi, ağrının hafiflediği zamanların tercih edilmesi, ağrı kesici ilaçların düzenlenmesi, ağrı yaratmayacak alternatif bir cinsel rutin yaratılması oldukça faydalı oluyor.
5. Depresyon: Depresyon vakalarının yüzde 50-60’ında cinsel isteksizlik görülüyor. Cinsel istek olmadığında diğer cinsel fonksiyonlar da sekteye uğruyor. Cinsel uyarılma bozuluyor, orgazm gecikiyor. Yeterli kayganlık oluşmadan ilişki kurulduğunda ağrı yaşanabiliyor. Dolayısıyla depresyon, anksiyete hastalıkları gibi problemleri ciddiye alıp tedavi olmak önemli. Birçok hasta depresyon tedavisinin cinsel yan etkilerinden çekiniyor.