İyi anne baba olmanın bir formülü var mıdır?
Anne ve babalığın kişiden kişiye farklılıklar gösterdiğini belirten Uzman Pedagog Serap Buharalı, iyi anne baba olmanın formülünü sizler için açıkladı.
Fizik, kimya, matematik gibi ispata dayalı nesnel gerçeği kabul eden bilim dallarının formülü olduğunu biliriz. Hatta öğrencilik yıllarımızda bolca da ezberlemişizdir.
Anne babalık kavramı kişiden kişiye değişen bir kavramdır. Hatta “anne babalık nedir?” diye sorduğumuzda değişik cevapların verildiği; kişiye, kültüre, zamana, algıya göre cevabı değişkenlik gösteren ve belki somut belki soyut tanımlar duyacağımız kavramlardır. Peki, böyle değişken olduğunu belirttiğimiz olgunun formülünü nasıl vereceğiz? Bir formül ezberlemek ister misiniz?
FORMÜL:
İYİ NİYET + BİLGİ + UYGULAMA + ÇOCUĞU TANIMA + SEVGİYLE YAKLAŞMA + BİLGİLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA DESTEKLEME = İYİ ANNE VE BABA
İYİ NİYET: Olaylara, çevrenize nasıl baktığınız nasıl anlamlandırdığınız önemlidir. Objektif olmayı başarabilmek marifettir. Doğru bakabilmek ve anlamlandırabilmek insanın kemaliyetindendir. Birçok insan objektif olduğunu düşünse de gerçekten öyle olup olmadığını öğrenebilmesi, kendisini gözlemlemesiyle mümkün olabilir. Çocuklar 6 yaşına kadar ebeveynlerinin doğru dediklerini doğru, yanlış dediklerini yanlış kabul ederler. Anne babalarının baktığı çerçeveden kayıtsız şartsız çok da sorgulamadan kabul ederler. Çünkü dünyasında tanıdığı ilk insanlardan birisi annesi birisi de babasıdır. Bu sebeple niyetinizin sağlam ve iyi olması gerekir.
BİLGİ: Anne babalık, duyguların daha ön plana çıktığı bir yaşam rolüdür. Ve tatili yoktur, izin alıp kenara çekilemezsiniz. Duygularınız ve sezgileriniz sizi yönlendirse de doğru bilgiye ihtiyaç vardır. Kullanım kılavuzunu okumadan kurcaladığımız herhangi bir makineye bile zarar verebiliyorsak, düşünün deneme yanılma yöntemiyle bir insanı yetiştirmeye kalktığınızı… Bu sebeple kendimizi güncelleştirmemizde, donanımlarımızı, bu konudaki meziyetlerimizi geliştirmemizde bilgiye ihtiyaç vardır. Bu bilgiye de emin yerlerden, doğru kanallardan, güvenilir eğitimlerle ulaşılabiliriz.
UYGULAMA: Bilgiye sahip olmak, kullanılmadığı sürece değerli sayılmaz. Uygulanmayan, kullanılmayan öğretiler zamanla yok olmaya mahkumdur. Bazen bilip de yapmadığımız birçok ebeveynlik öğretileri vardır. Örneğin; çocuğumuza bazı durumlarda “hayır” diyebilmenin gerektiğine inanırız. Fakat dememiz gerektiği yerde diyemediğimizi fark ederiz. Nerede, ne yapması gerektiğini bilen, bilgiye sahip olduğu kadar uygulayabilen ebeveynlere de ihtiyacı vardır evlatların.
ÇOCUĞU TANIMA: Her çocuk birbirinden farklıdır. Her çocuk çözülmeyi bekleyen bir şifredir. Her çocuğunda şifresi farklıdır. Çocuğu, doğduğu günden itibaren deşifre etmeye yani onu tanımaya başlamak gerekir. Zamanınızı buna ayırmak ve çok iyi bir gözlemci olmanız gerekir. Çocuğun ruh dünyasını, doğuştan gelen özelliklerini çözebilen bireyler, onu diğerlerinden ayıran farklılıkları bilen ana babalar, çocuklarıyla kendi aralarında onun bebelik, gençlik, yetişkinlik dönemine kadar uzayan yolda kolaylık yaşayacaktır. Bazen tanık olduğumuz “kuşak çatışması” adı verilen rüzgarlı havalardan da en az hasarlı çıkacaklardır. Çünkü çocuğunun ihtiyaçlarını bilecek, gereksiz dayatmalar, inatlaşmalar olmayacak, güç mücadelesine girişme gereği duyulmayacaktır.
SEVGİYLE YAKLAŞMA: Bahsettiğimiz iyi niyet, bilgi, uygulama ve çocuğu tanıma konularını açıkladık. Bu durumları harfiyen yerine getirseniz de hep eksik kalmış bir şeylerin olduğunu fark ettirecek duygu tabii ki sevgidir. Formülün içindeki yeri karşılıksız, saf ve tertemiz olmasındandır. Ancak ve ancak bu formül sevgiyle harmanlandığında verimli ve sağlıklı hale dönüşecektir. Aksi takdirde öyle soğuk, öyle resmi olur ki… “Ben her şeyi yaptım” deseniz de sevgi yeterli ve dengeli olmadığı müddetçe, çocuk eğitimi de ilişkiniz de yavan kalacaktır. Çocuklar samimiyet isterler ve sezgileri yetişkinlerden daha güçlüdür. Bu sebeple, yapay bir sevgiyi, eğreti bir davranışı hemen hissedebilirler.
BİLGİLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA DESTEKLEME: Gerek iş, gerek okul, gerek evlilik gibi hayatın çeşitli alanlarında başarı çizelgesini yakalamış bayanlarla ilgili yapılan bir araştırmada, kişilerin babaları tarafından desteklenmelerinin, hayat başarısında etkili olduğu görülmüş. Yani babaları tarafından manevi destek almış kız çocukları, hayatlarındaki bariyerleri aşmada da daha başarılılar. Ya anneler? Anneler, hem erkek hem de kız evlatları üzerinde etkilidirler. Yanlışları çok olan bir babayı doğru bir anne etkisiz hale getirebiliyor diyebiliriz ama yanlış bir anneyi doğru bir baba ne kadar kapatabilir? Bu, cevabı üzerinde düşünülecek bir sorudur. Ve her zaman ve her şartta, ne yaparlarsa yapsınlar evlatlar reddedilemezler. Her zaman her halükarda sahip çıkılmalı, girebilecekleri son kapı kalsa da o kapı evinin kapısı olmalıdır.
Koca koca insanlar hata yapabilirken çocuklardan hatasız olmasını beklemek insafsızlık olur. Önemli olan hatalardan ders almasını öğretmek, aynı hata konusunda ne biz ne de onlar tekrarlamamayı sağlamaktır. Bizim görevimiz tekrarlanmalarına izin vermemektir.
Umarım bu formül siz sevgili anne babaların işine yarar...