İlişkinizi mutluluk dopingi canlandırır
Çocukların sorunlarıyla ilgilenmek, iş-özel yaşam arasındaki dengeyi kurabilmek, trafikte geçirilen uzun saatler... Çoğu kişi ilişkisinde mutluluk hormonu eksikliği yaşıyor. Peki ilişkinize daha fazla mutluluk, bağlılık ve heyecan kimyasallarını nasıl katarsınız?
Günde altı kez sarılın
‘Evliliğinizi Konuşmadan Nasıl İyileştirirsiniz?’ kitabının yazarları Steven Stosny ve Patricia Love günde altı saniyeden altı kez sarılmanın ilişkilerde büyük değişimler yaratabileceğini vurguluyor. Sabah kalkınca, evden çıkarken, akşam evde buluşunca, uykuya giderken ve iki kere de ekstra olmak üzere içten, takdir, şükran, beğeni hisleriyle sarılmanın çiftleri yakınlaştırdığını, bağlılık hormonu salgısını arttırdığını belirtiyorlar. Pozitif hisler partnerle arasında aktarıldığında gün boyu süren bir huzur ve mutluluk hissi yaratıyor. Üstelik eşinizle aranızda fiziksel bir bağı da devam ettiriyor. Sarılma sayısını ve süresini ne kadar artırırsanız o kadar iyi!
10 dakika sohbet edin
Birçok çift için gerçek anlamda iletişim kurmak, zihinsel ve duygusal bağı devam ettirmek günlük koşturmaca içinde oldukça güç. Ancak bu bağ, ilişkinizdeki mutluluk hissinin devam etmesi için çok önemli. Bunun için günde on dakikanızı eşinizle sohbete ayırın. Çocuklar, iş-aile sorumlululukları, yapılacak işler dışında aklınıza gelen herşeyi konuşun. Hayallerinizi, başınıza gelen komik bir olayı, görmek istediğiniz bir filmi, denemek istediğiniz bir restorano, okuduğunuz bir kitabı eşinizle paylaşın. Televizyonu, telefonları bir yana bırakın. Bu on dakika önce zorlama veya gereksiz gibi gelse de zamanla ilişkinizi güçlendirecek önemli bir alışkanlık olacak.
Düzenli seks yapın
İlişkinizde mutluluk ve bağlılık hormonlarını artırmanın en doğal yolu daha fazla seks yapmak! Cinsel isteği ve performansı düşüren pek çok faktör var. Psikolojik faktörler kadar her iki cinste de hormonsal eksiklikler, cinsel bölge damarlarında-sinir sisteminde-kaslarındaki eksiklikler, yaşam tarzı yanlışları cinsel sorunlara yol açabiliyor.
Cinsel bilgi ve cinsel iletişim eksikliği, cinsel arzu ve isteklerin paylaşılmaması da çiftleri seksten soğutabiliyor. Bu durumda mutlaka yardım alınmasında fayda var.
Sekste spontane hislere öncelik verilmeli. Ancak yoğun bir hayat düzeninde seksüel hazırlanma ve uyarılmalarla da seksüel hisler aktive edilmeli. Seks hayatı periyodik olarak devam eden çiftler birbirlerine karşı daha toleranslı, daha yakın ve sıcak hissettiklerini belirtiyorlar.
Eşinizle olan ilişkinizde sizi memnun etmeyen noktalar varsa sandviç metodundan yararlanabilirsiniz.
İdeal iltifat-eleştiri oranı: 6:1
Bu yöntemde önce eşinizle veya eşinizle olan seks düzeninizle ilgili memnun olduğunuz noktaları ifade eder, ardından keyif almadığınız yönleri belirtir ve en sonunda bu durumu nasıl daha iyi yönde geliştirebileceğinizi veya olumlu yönde düşündüğünüz bir başka noktayı ifade edersiniz. Aynı sandviç ekmekleri gibi olumlu hislere ağırlık verirken, araya değiştirmek istediğiniz noktalar eklersiniz.
Böylece konuşmanızdaki eleştirisel ton azalır ve gerçekten sonuca odaklı bir yaklaşım yapabilirsiniz.
Bu arada hatırlatalım: İlişkilerde ideal iltifat-eleştiri oranı 6:1. Yani bir eleştiriyi ancak altı iltifat toparlıyor!
Rutini değiştirin
Bireysel mutluluğunuz ilişkinizdeki mutluluğunuzu etkiliyor. Eşinde depresyon, kaygı ve benzeri psikolojik sorunlar olanlarda mutluluk hissi azalıyor.
Bu nedenle hem ilişkinizde hem de bireysel olarak daha mutlu hissetmek istiyorsanız rutininize göz atın ve gerekli değişimleri yapın.
Hayatınıza değişiklikler katmanız, çift olarak yaşam rutinizi değiştirmeniz beyinden daha fazla dopamin yani ödül hormonu salgılatıyor.
Bu, cinsel yaşamınızda uyarılmaya daha fazla yer vermek de, gündelik hayatınızda size heyecan verecek yeni bir aktiviteye vakit ayırmak da olabilir.