Hijyen malzemesi tahribine karşı 'nemlendirici' önerisi
Prof. Dr. Özlem Su Küçük, "Egzama ve sedef hastaları temizliklerinden sonra yumuşatıcı ve nemlendirici vazelin gibi ürünler kullanabilirler." dedi.
Uzmanlar, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadeledeki en etkili yöntemin elleri sık sık su ve sabunla yıkamak olduğunu hatırlatırken, egzama, zona ve sedef gibi cilt hastalığı bulunan bireylere, vücutlarındaki tahrişin artmaması için yumuşatıcı ve nemlendirici ürünler kullanmalarını tavsiye ediyor.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Su Küçük, Kovid-19'dan korunmak adına sık sık su, sabun, alkol içeren dezenfektan ve kolonyayla temizlenen ellerdeki tahribatın önüne geçmek için bilinçsiz yıkama ve ürün kullanımından kaçınılmasını önerdi.
Dışarıyla temas edilmediği sürece, ellerin yemek hazırlamadan ve yemeden önce ile sonra, tuvalete girmeden önce ve tuvaletten çıktıktan sonra yıkanmasının yeterli olacağını belirten Küçük, dışarıyla temas durumundaysa sık sık dezenfekte edilmesi gerektiğini dile getirdi.
El yıkarken normal bir sabun kullanılarak bileklerin, sırt ve parmak aralarının, avuç içlerinin, tırnakların kenar ve uçlarının en az 20 saniye ovalanması gerektiğini hatırlatan Küçük, bu süreçte antibakteriyel içerikli sabunların kullanılmasına da ihtiyaç olmadığını vurguladı. Küçük, antibakteriyel özellikteki sabunların, virüse etki etmemesinin yanı sıra özellikle egzama gibi cilt hastalığı olan kişilerin derilerinde daha fazla hasara yol açabildiğini söyledi.
"Dezenfektan ve kolonya yerine su ve sabunu tercih edin"
Prof. Dr. Küçük, egzama, sedef ve zona gibi cilt hastalığı olan kişilerin virüsten korunurken aynı zamanda ciltlerini de nasıl koruyacaklarına dair şu tavsiyelerde bulundu:
"Yapacakları en iyi şey, özellikle bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar da kullanıyorlarsa, zorunlu haller dışında evden çıkmamaları olacaktır. Evlerini iyi havalandırmalılar. Evdeyken, rutin hayatlarında da olduğu gibi el, yüz ve vücut temizliklerine dikkat etmeliler. Özellikle egzama ve sedef hastaları el, yüz ve vücut temizliklerinden sonra deri bariyerini güçlendirici, yumuşatıcı ve nemlendirici vazelin gibi ürünler kullanabilirler. Kıyafetlerini sabun tozuyla yüksek derecede yıkayıp, iyi durulamalılar. Yumuşatıcı olarak hassas ciltlere özel ürünleri tercih etmeliler. Öte yandan, cilt hastalığı olanlarda maske ve eldiven kullanımı da tahrişlere ve alerjik reaksiyonlara yol açabileceğinden zorunlu haller dışında evden çıkmamaları gerekiyor. Zorunlu hallerde ise pamuklu eldiven ve kumaşın üzerine koruyucu eldiven ile maske takabilirler."
Açık yarası olan kişilerin de evde kalmasını tavsiye eden Küçük, "Dışarıya çıkılacaksa bir gazlı bezle yarayı kapatmaları gerekiyor. Açık yarası olanlar mevcut tedavilerine evde devam edebilir. Açık yara dışarıda oluşursa da su ve sabunla temizlendikten sonra yaraya antibiyotik sürülmesi önerilir." dedi.
Prof. Dr. Özlem Su Küçük, cilt hastalığı olmamasına karşın vücudu ciddi derecede kuru, tahrişe ve alerjiye yatkın olanların da temizlikte dezenfektan ve kolonyadan ziyade öncelikle su ve sabunu tercih etmesi gerektiğini dile getirdi.
"El yıkama süresi ve sıklığı artarsa egzamalara yatkınlık da artar"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi ve Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. İlkin Zindancı da yeni tip koronavirüsten korunmadaki en önemli iki yöntemin hijyen kurallarına uymak ve yakın temastan kaçınmak olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Zindancı, Kovid-19'un öksürme ve hapşırma yoluyla ortaya saçılan damlacıklar, hastaların temas ettiği yüzeylere dokunulmasının ardından ellerin göz, ağız ve buruna değdirilmesi ve enfekte kişilerle temas edilmesiyle bulaşabildiğine değinerek, ellerin dezenfekte edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Ellerin temizliği için su ve sabun ile sık sık yıkanmasının, bunların bulunamadığı yerlerde dezenfektan ve kolonya gibi ürünlerin kullanımının yeterli olduğunu aktaran Zindancı, "Ancak bu ürünlerin gereğinden fazla kullanılması deride irritasyon oluşturarak el egzamalarına sebep olabilir. El egzamaları özellikle kuru deride dış etkenlerin deriyi tahriş etmesiyle oluşan bir kronik irritan dermatit tablosudur. Genellikle önce deride kuruma, sonrasında kızarma ve çatlama şeklinde seyreder. Bazen kaşıntı da eşlik eder. Dezenfeksiyon için kullanılan malzeme ve yöntemler çok fazla abartıldığında derinin bariyer tabakası tahrip olur ve normalde tahriş oluşturmayan dış faktörler deride egzama oluşturur. Bu nedenle, el yıkama sıklığı şüpheli temasa bağlı olarak gerektikçe olmalıdır. Yıkama süresinin 20 saniye olması dezenfeksiyonu sağlayacağı için yeterlidir. Süre ve sıklık artarsa el egzamalarına yatkınlık da artar." değerlendirmesinde bulundu.
"Gliserin ve zeytinyağı içeren beyaz kalıp sabun kullanılabilir"
İlkin Zindancı, el yıkarken deriyi kurutmayan ve tahriş etmeyen temizlik ürünlerinin kullanılmasını, daha sonra deride bariyer oluşturan nemlendiricilerin sürülmesini tavsiye ederek, şunları kaydetti:
"El yıkamak için gliserin ve zeytinyağı gibi nemlendiriciler de içeren geleneksel beyaz kalıp sabun kullanılabilir. Sabunların sıvılaştırılması ve renklendirilmesi kimyasal ürünlerin eklendiği anlamına geldiği için deride tahriş oluşturabilir, bu nedenle de önerilmez. Yıkamanın ardından deri mutlaka nemlendirilmelidir. Bu konuda çok çeşitli nemlendiriciler kullanılabilir. İçinde gliserin ve vazelin gibi en doğal ve basit ürünlerin olduğu nemlendiriciler dahi yeterli olacaktır. Ancak sedef, atopik egzama gibi deri hastalığı olanlarda aşırı yıkamaya bağlı tahriş daha erken ve şiddetli görülür. Bu hastalar deri koruyucu bariyer oluşturan nemlendiriciler kullanma konusunda hassas olmalıdır."
"Kalabalık ortamda kullanılan kıyafetler 60-65 derecede yıkanmalı"
Doç. Dr. Zindancı, deri bütünlüğünün bozulduğu tüm yaraların virüs için risk oluşturduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle, derideki açık yaraların pansuman malzemeleriyle kapalı tutulmasında fayda var. Kalabalık ve şüpheli ortamda kullanılan kıyafetlerin evde giyilmemesi, 60-65 derecede yıkanması dezenfeksiyon için yeterlidir. Ortak kullanılan malzemelerin, yerlerin ve kapı kollarının dezenfektanlarla silinmesi, bulunamadığı takdirdeyse yüzde 1'lik çamaşır suyunun kullanılması dezenfeksiyonu sağlayacaktır. Ancak çamaşır suyu kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Fazla miktarda ve uzun süreli temas deride tahriş oluşturabilir."