'Her meyve suyu, meyve suyu değildir' diyerek uyardı! Hepsi birbirinden farklı, bunlara dikkat
Ramazan ayının sık tüketilen içeceklerinden olan meyve suyunu alırken ve tüketirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini değerlendiren Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Meyve suyu, meyve nektarı, meyveli içecek ve aromalı içecek; hepsi birbirinden farklı. Alırken meyve oranının en yüksek olduğu içeceği tercih etmeliyiz” dedi.
Ramazan ayının başlamasıyla birlikte sofraların da çeşitliliği artıyor. Kimileri iftarda kimileri ise sahurda sıcak içeceklerden ziyade meyve sularını tercih ediyor. Peki ama meyve suyu alırken, hazırlarken ya da tüketirken nelere dikkat etmemiz gerekiyor? 30. yılını kutlayan Meyve Suyu Endüstrisi Derneğinin (MEYEDE) Kurucu Başkanı ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Ekşi, konuya dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Ambalajlı ya da hazır meyve suyu kavramının meyve suyu, meyve nektarı, meyveli içecek ve aromalı içecek gibi dört farklı içecek tipini kapsadığını belirten Prof. Dr. Ekşi, “Tüketici olarak öncelikle bunlar arasındaki farkı bilmeliyiz. Çünkü bunların meyveye yakınlığı farklı. Dolayısı ile meyve suyu diye başka bir içecek satın almış olabiliriz” dedi.
‘MEYVEYE EN YAKIN OLANI TERCİH ETMELİYİZ’
Prof. Dr. Aziz Ekşi, söz konusu içeceklerdeki meyve oranının önemli bir yer tuttuğunu ve ne anlama geldiğini açıklayarak, “Meyve oranı; ambalaj içindeki içeceğin ne kadarının meyveden geldiğini göstermektedir. Geri kalanı su, şeker, asit gibi maddelerden oluşmaktadır. Eğer meyveye en yakın olanını içmek istiyorsak etiketinde “meyve suyu. Yüzde 100 yazanı tercih etmeliyiz. Meyveye ikinci yakın olan meyve nektarıdır. Bunların meyve oranı meyve çeşidine göre yüzde 35- 50 arasındadır. Üçüncü sırada meyveli içecek geliyor. Bunların meyve oranı genellikle yüzde 10'dur. Kalanı su ve şekerden oluşuyor. Son sırada ise aromalı içecek yer alıyor. Bunların meyve oranı yüzde sıfır veya sıfıra yakındır. Genellikle şeker, su, boya ve meyvenin kokusundan oluşmaktadır. Dolayısı ile önce etiketi okumalıyız. Meyveye en yakın (önce meyve suyu sonra meyve nektarı) olanını tercih etmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
“TAZE SIKILMIŞ MI AMBALAJLI MEYVE SUYU MU”
Taze sıkılmış meyve suları ile ambalajında ‘yüzde 100 meyve suyu’ yazan içecekler arasındaki farkı da değerlendiren Prof. Dr. Aziz Ekşi, “İkisinin de meyve oranı yüzde 100’dür. Yani içerdiği her şey meyve kaynaklıdır. Ancak; hazır meyve suyuna raf ömrü kazandırmak için pastörizasyon denilen ısıl işlem uygulandığı için tadı biraz daha farklıdır. C vitamini miktarı biraz daha düşük, mineral miktarı ise aynıdır. Buna karşılık hazır meyve suyu taze sıkılana göre daha hijyeniktir. Patojen bakteri içermez. Oysa taze meyve suyu, eğer temizlik kurallarına uyulmazsa meyve, cihaz veya el kaynaklı bakteri (özellikle koliform) içerebiliyor” ifadelerini kullandı.
“RAMAZAN AYINDA MEYVE SUYU TÜKETİMİNİ ARTIRMALIYIZ”
Prof. Dr. Aziz Ekşi, ambalajlı meyve sularının açıldıktan sonra 3-4 gün içerisinde tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ramazan ayında meyve suyu tüketimine mutlaka yer verilmesi gerektiğinin altını çizen Ekşi, “Çünkü oruç tutarken bir yandan uzun süre aç kalıyoruz aynı zamanda da su kaybı yaşıyoruz. Dolayısı ile hem sahurda hem de iftarda tok tutan ve susatmayan yemeklerin yanında susuzluğu gideren, besin ögesi içeren içecekleri tüketmeliyiz. Bu açıdan meyve suyu ideal gözükmektedir. Çünkü meyve suyu hem serinletici hem de besleyici bir içecektir. Ayrıca, açlık nedeni ile bozulan kan şekeri dengesinin yeniden oluşmasına katkıda bulunduğu ve sindirimi de kolaylaştırdığı için sahur ve iftarda tüketime oldukça uygundur” dedi.
“NE İÇTİĞİMİZİ BİLELİM, ETİKETİ OKUYALIM VE KARŞILAŞTIRALIM”
Tüketicilere verdiği tavsiye ile sözlerini noktalayan Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Ne içtiğimizi bilelim. Satın almadan önce etiketi okuyalım ve karşılaştıralım. Bu açıdan öncelikle kayıt numarası, meyve oranı, tavsiye edilen tüketim tarihi (TETT) ve beslenme bildirimi çok önemli” hatırlatmasında bulundu.