Her 12 kadından biri meme kanseri! Yaşayanlar süreci anlattı: '5 dakika ağladım, onlara bunu yapamam'
Kimi kıyafetini giyerken fark etti, kimi tesadüfen aile hekimini değiştirince öğrendi. Tedavisi devam eden de var, iyileşip yoluna devam eden de… Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak 12 kadından birini etkiliyor. Türkiye’de son 20 yılda meme kanseri görülme sıklığı 2 katına çıktı. Görülme sıklığı giderek artsa da erken tanıyla iyileşme oranları çok yüksek. Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı. Kanseri yaşayan kadınlar anlattı.
DUYGU YEŞİLGÖZ / gazetevatan.com
Dünyada kadınlarda en sık görülen ve en çok ölüme sebep olan kanser türü; meme kanseri. Görülme sıklığı 30-40 yaş arasına kadar düştü. Erken teşhis tedavi başarısını büyük oranda etkiliyor. Meme sağlığında düzenli elle muayene hastalığın tespit edilmesinde ilk sırayı alsa da mamografi, ultrason, MR, galakrografi ve biyopsi gibi yöntemler de meme kanseri teşhisinde kullanılıyor. Teşhiste yöntem yaşa göre farklılaşabiliyor. Kadınların kendi muayenesinde 20 yaş üzeri için ayda 1, doktor tarafından yapılan meme muayenesinde 20 yaş üzeri için 2 yılda 1, 40 yaş üzeri için yılda 1, mamografi taramasında 40-69 yaş arası kadınlar için 2 yılda 1 kontrollerin yapılması öneriliyor.
“BENİ EN ÇOK DIŞ GÖRÜNÜŞÜMDEKİ DEĞİŞİKLİK ETKİLEDİ”
43 yaşındaki Nur Savaş hastalığı tesadüfen aile hekimini değiştirince, rutin kontroller sırasında öğrendi. Önce ultrason, sonucun temiz çıkmasına rağmen ardından mamografi çektirdi. Mamografi sonucunda ise 2. evre meme kanseri olduğunu öğrendi.
Hastalığı kabullenmesi 10 gün sürdü, ardından doktor aramaya koyuldu. Önce ameliyat oldu, sonra kemoterapiye başladı. Bu süreçte onu en çok etkileyen dış görünüşündeki değişiklik oldu: “Kemoterapinin yan etkisi olarak saçlarımı, kirpiklerimi, kaşlarımı kaybettim. Yediğiniz yemek, yattığınız yatak, yaşadığınız hayat değişiyor. Saçlarımın beyazlığından şikâyet ediyordum, şimdi ise sadece uzamasını istiyorum.”
Nur Savaş’ın kanserle mücadelesi sürüyor.
“ASLA KENDİNİZDEN UTANMAYIN”
Seda Atar 30 yaşında 2 çocuk annesi. Memesindeki kitleyi 2. çocuğuna hamileyken elle muayene sırasından fark etti. Doktora gitti, ancak kitlenin kötü huylu olduğu 1 yılın sonunda anlaşıldı. İlk öğrendiğinde dünyası başına yıkıldı: “5 dakika ağladım, gözyaşlarımı sildim. Çocuklarım var, yaşım daha genç. Onlara bunu yapamam dedim.”
Tedavi gördüğü sırada umutsuzluğa kapıldığı, hastaneden çıkamayacağını düşündüğü günler de oldu, ancak çocukları için mücadeleyi hiç bırakmadı, moralini hep yüksek tuttu.
Tedavi sırasında dış görünüşteki değişimi kabullenmek zordu: “Fiziksel olarak değişime uğruyorsun. Saçların, kaşların, kirpiklerin dökülüyor. Göğüslerini aldırmak zorunda kalıyorsun. Asla kendinizden utanmayın. Biz kadınız, anneyiz. Moral ile bu hastalığın üstesinden gelebiliriz. Güçlü kalmak çok önemli.”
Seda Atar’ın tedavisi koruyucu ilaçlarla devam ediyor.
“ÇOCUĞUM SAÇLARIMIN OLMAYIŞINI KABULLENEMEDİ”
36 yaşındaki Gülnihan Hatip memesindeki kitleyi kıyafetlerini değiştirirken fark etti. Ertesi gün doktora gitti, kanser olduğunu öğrendi: “Güçlü olmak zorundaydım. Sorumluluklarım devam ediyordu. Çalışmak zorundaydım, çalışmaya da devam ettim.”
O sessizliği kabul etmedi, kanserle çalışarak, hayata karışarak mücadele etmeyi seçti; şarkılar söyledi, dans etti, masallar anlattı. Bu süreçte bekar bir anne olmanın zorluğunu da yaşadı: “Uzun bir saçım vardı, çocuğum saçlarımın olmayışını önce kabullenemedi, çok zorlandı. Sürekli şapka diyerek beni uyardı. Zamanla görsel kaygı bana bir şey olacak korkusuna döndü. Onun etkilenmemesi için de ayrı bir mücadelem oldu. Psikolog, psikiyatristlerden destek aldım.”
Gülnihan Hatip’in koruyucusu tedavisi devam ediyor.
KANSERİ YEDİ, UMUT OLUYOR
46 yaşında 3 çocuk sahibi Filiz İsili hastalığı ilk kez başka bir nedenden dolayı gittiği hastanede mamografi ve ultrason çektirmesiyle öğrendi. Hastalığı öğrendiği anda onun da aklına ilk çocukları geldi. Kanser kelimesinin zihinlerde ölümle eşit görülmesi hastalıkla yüzleşmesini zorlaştırsa da onkologunun kendisiyle yaptığı konuşma onu motive etmeye yetti, ağlayarak girdiği odadan gülerek çıktı. Kemoterapi sürecini rahat geçiren İsili’nin hastalıktan sonra ise hayata bakışı değişti.
Hastalıkla mücadele eden kadınlara örnek olmak için protez ve slikon meme kullanmadı. Rutin mamografi çektirmemek ise hastalık sürecindeki tek pişmanlığıydı. Hastalığı yendikten sonra kadınlara umut olmayı seçti ve Kansersiz Hayatlar Platformu’nu kurdu. Kurduğu platform meme kanseriyle mücadele eden birçok kadının yanında olmasını sağladı. Meme kanseri farkındalığı konusunda bir araç oldu ve erken tanının önemini tüm kadınlara anlatma imkânı verdi.
“ÖNCE ÇOCUĞUM, SONRA SAÇLARIM…”
28 yaşındaki Selda Bilgin duş alırken elle muayene sırasında kitleyi fark etti. İleri tetkikler ardından eline gelen kitlenin kanserli olduğunu öğrendi. Hastalığı öğrendiğinde önce çocuğunu, sonra saçlarını düşündü, isyan etti: “Yaşım daha küçük, neden ben, şimdi ne yapacağım?”
Erken tanının tedavisindeki önemine dikkat çeken Seda Bilgin, kendisi kadar şanslı olmayıp randevu bulamadığı için tanısı geciken hemcinslerinin evrelerinin ilerleme ihtimali konusuna da dikkat çekti.
43 yaşındaki Melek Demir duş esnasında kitleyi fark etti, konduramasa da ihmal etmedi, hemen doktora gitti, kanser olduğunu öğrendi.
Önce kabullenemedi, sonra çocuklarını düşündü ve bunun bir süreç olduğuna kendine ikna etti: “Ani geliştiğinden ilk duyduğumda çok üzüldüm. Düşününce içimdeki gücünün farkına vardım, durumu normal bir hastalık olarak görmeye başladım, anlam yüklemedim, gözümde büyütmedim, basite indirgedim.”
Melek Demir, meme kanserinin tedavisi olan bir hastalık olduğunu hiç unutmadı, süreci anlatan bir de kitap yazdı, kitabında kadınlara seslenmeyi de unutmadı: “Asla korkmayın, iyi olacağınızı kendinize sık sık hatırladın.”
TÜRKİYE'DE YILDA YAKLAŞIK 19 BİN KADINA MEME KANSERİ TANISI KONULUYOR
Kadınlarda görülen kanserlerin yaklaşık yüzde 25’ini meme kanseri oluşturuyor. Her 8 kadından birinin ise meme kanseri riski bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü`ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Merkezi (IARC) de 180 dünya ülkesinin 140’ında meme kanserinin kadınlarda en yaygın görülen kanser olduğunu belirtiyor. Sağlık Bakanlığı 2021 verilerine göre ise Türkiye'de yılda yaklaşık 19 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor.
20 YAŞ VE ÜZERİNE ELLE MUAYENE, 40 YAŞ VE ÜZERİNE MAMOGRAFİ TARAMASI ÖNERİLİYOR
Tüm kanser türlülerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı tedavideki başarıyı arttırıyor. Yaşa göre tarama yöntemleri ve periyodları ise değişiyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Meme Cerrahisi Öğretim üyesi Prof. Dr. Neslihan Cabıoğlu bu yöntemleri ve periyodları şu şekilde aktardı:
“Elle muayeneyi 20 yaş üzeri için ayda 1, doktorun meme muayenesini 20 yaş üzeri için 2 yılda bir, 40 yaş üzeri için yılda bir, mamografi taramasını ise 40-69 yaş arası kadınlar için 2 yılda bir yapılmasını öneriyoruz. “
Prof. Dr. Cabıoğlu elle muayene için en doğru zamanın regl sonrası olduğunu belirtirken, ultrasonun radyasyon içermediğini, herhangi bir yan etkisi bulunmadığını da söyledi.
Cabıoğlu meme kanseri konusunda merak edilen diğer soruları ise şu şekilde yanıtladı;
Kadınlarda meme kanseri yaşı düştü mü?
Türkiye’de 40 yaş altı meme kanseri olma tüm hastalar içinde her 5 kadından birinde. Amerika’da bu oran her 20 kadın hastadan birinde. Türkiye’de tüm meme kanserlerinin yarısında ise 50 yaş altında görülüyor. Amerika’da ise her 4 kadından birinde 50 yaş altında görülüyor. Türkiye’de meme kanseri ortalama görülme yaşı 48.
Türkiye’de son 20 yılda meme kanseri görülme sıklığı 2 katına çıktı (yüz binde 25 den yüz binde elliye). Türkiye’de her 12 kadından birinde hayatının bir evresinde meme kanseri görülmekte.
Memedeki kitle ağrıya sebep olur mu?
Memedeki zararsız kistler veya fibroadenomlar bazen ağrıya sebep olabilir. Ağrının azalması için ağrılı kistten sıvı enjektörle sıvı boşaltılabilir.
Erken evre meme kanserinde tek belirti, yüzde 7 oranda memede ağrı. Memede ağrı olan kadınlarda çekilen mamaografide binde 4 oranda kanser saptanıyor.
Elle muayenede kitle görülmese de kadınlar özellikle de mamografi yaşına gelmeyenler nasıl bir yöntem izlemeli?
Şikayeti olan (kitle, memede ağrı) riski normal olan kadınlarda 35 yaşından itibaren mamografi çekilebilir. 35 yaş öncesi ise öncelikle ultrason çekilerek bu yöntem tanıda kullanılır.
Meme kanseri konusunda kadınlar yeterli farkındalığa sahip mi, farkındalığın artması için fazla ne yapılmalı?
Meme kanseriyle uğraşanlar genel cerrahlar olmasına rağmen, yaptığımız anket araştırmaları bu konuda medya ve kadın doğum doktorlarına da önemli görevler düştüğünü gösteriyor.
Medyada mamografik tarama konusunda eğitici bilgiler verilmeli ve 40 yaş sonrası mamografik taramaya yönlendirilmeli. Mamografinin radyasyon etkisinin korkulmayacak derecede olduğu, 8-10 saatlik bir uçak yolculuğu ve 3 ay etraftan aldığımız radyasyona eş olduğu konusunda bilgi verilerek mamografik tarama teşvik edilmeli.
Kadın doğum doktoruna smear için kontrole giden kadınlar da 40 yaş üzeri mamografiye yönlendirilmeli.
Erken teşhisle tedavide başarı ne kadar artıyor?
Mamografik taramayla %90 hasta erken evrede saptanıyor. Tarama yapılmazsa bu oran %70lerde. Her 100 kadından 95’i erken tanı ve tedaviyle 5 yıl sonra yaşıyor olacaktır.
Türkiye'de 42'si mobil olmak üzere toplam 331 kanser tarama merkezi bulunuyor. Toplum tabanlı kanser taramaları, tüm illerde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) ücretsiz yapılıyor. Kadınlar tüm devlet hastanelerinde ücretsiz mamografi çektirebiliyor.
ELLE MUAYENE NASIL YAPILMALI?