Glokom tedavisinde minimal invaziv yöntemler nelerdir?
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muhsin Eraslan, çoğu zaman belirti vermeyen sinsi bir göz rahatsızlığı olan glokom tedavisinde son dönemin popüler yöntemlerinden minimal invaziv cerrahilerini (MİGS) sizler için anlattı.
Dünya çapında 70 milyon insan, körlüğün ikinci önde gelen nedeni olan glokom hastalığını yaşamaktadır. Bununla birlikte, "göz hırsızı" olarak tanımlanan glokom prevalansına rağmen, tüm hastaların neredeyse yarısı teşhis edilememiştir. Bunun nedeni çoğu zaman öncül belirtiler olmaması, genellikle ağrısız olması ve hasta ileri bir aşamaya gelmedikçe hiçbir belirti olmamasıdır. Glokom, optik siniri tahrip eden yaygın ancak sinsi ve asemptomatik bir hastalıktır. Gözdeki sıvının oluşturduğu basınç (oküler basınç), kişinin optik sinirini gizlice yok ederek kalıcı görme sağlar.
Hangi yöntemler uygulanmaktadır?
Glokom cerrahisindeki son gelişmelerden olan minimal invaziv glokom cerrahileri geleneksel yöntemlerden farklı olarak, göz dokusunda herhangi bir kesi yapmadan veya çok küçük kesiler yoluyla minimal travma ve minimal diseksiyon uygulanabileceği anlamına gelir. En önemli özelliklerinden biri ise katarakt cerrahisinin yanında hiçbir ilave kesi oluşturulmadan yapılıyor olmalarıdır.
Katarakt ameliyatı olması gereken hastalar MİGS ilavesi ile kullandıkları glokom damlalarından kurtulabilmektedir!
Minimal invaziv cerrahi yöntemlerin arasında jel implant ve küçük tıbbi implantlar olduğu gibi, dikişsiz glokom cerrahileri (GATT) veya çift bıçak internal trabekülektomi gibi farklı yöntemler de mevcuttur.
Jel implant, insan saçı kalınlığında bir kollajen türevidir. Bu yumuşak jel implant, korneada kendi kendine kapanan çok küçük bir kesiden özel bir şırınga kullanılarak göze yerleştirilir. Operasyon süresi yaklaşık 15 dakikadır. Diğer glokom ameliyatlarının aksine dikiş kullanılmamaktadır ve iyileşme çok daha hızlı olmaktadır. Özellikle glokom damlalarının yetmediği veya yan etkiler nedeniyle tolere edilemediği durumlarda tercih edilmektedir.
Çift bıçak internal trabekulektomi yöntemi, özel geliştirilmiş bir bıçak sistemi vasıtası ile göz içerisinde biriken ve basıncı yükselten fazla sıvının önünde engel oluşturan filtreler olan trabekulumun çıkartılması esasına dayanır.
Minimal invaziv cerrahi yöntemlerde dikkat edilmesi gereken diğer nokta ise hasta seçimidir. Bu yöntemlerden fayda görebilecek hasta grupları, erken veya orta evre glokom hastaları ve göz tansiyonunun yüzde 25 – 30 arasında düşürülmesinin yeterli olacağı gruptur. Başarılı tedavi için mutlaka alanında uzman ve tecrübeye sahip hekimlere başvurulmalıdır