Gece kaşınmasına dikkat! 15-20 dakikada geçiyor, bağışıklığı düşük kişilerde belirtiler farklı
Uyuz vakaları, bu yıl rekor seviyelere ulaştı. Ciltte kaşıntı ve kızarıklık olarak kendini gösteren uyuz hastalığı 3 yıl öncesine kıyasla, her 100 kişiden 30 ila 40’ında görülmeye başlandı. Uyuz hastalığının yayılmasındaki en başlıca nedenler okullarda ve kreşlerde çocukların çok fazla yakın temasta bulunması, spor kıyafetlerini ortak kullanması, toplu taşımalarda insanların birbirine yakın durması, mağazalarda denenen kıyafetlerin uzun süre kişilerin üzerinde kalması gösterilirken, uzmanlar hastalığın 15-20 dakika içinde geçtiğini söylüyor. Dermatoloji Bölümü Uzmanı Dr. İhsaniye Dönmez Çiçek, hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş bir kişinin yeniden enfekte olabileceğini söyleyerek “tedavi sonrası izolasyonun çok önemli olduğunu dile getirdi ve “aynı yatakta uyumak, sarılmak ve enfekte olan kişinin kişisel eşyalarını, giysilerini, havlularını, yatak takımlarını kullanmak gibi durumlar bulaşma riskini artırıyor” diyerek uyardı.
Duygu Yeşilgöz/ gazetevatan.com
“Sarcoptes scabei var hominis” adı verilen bir parazitin derinin üst epidermis tabakasına yerleşmesiyle ortaya çıkan uyuzun ilk bulaşta belirti vermediğini söylen Dr. İhsaniye Dönmez Çiçek belirtinin oraya çıkışını “derinin üst tabakasına yerleşen parazit deride tünel açar, parazitin dişisi de bu tünellere yumurtalarını bırakır. Deriye girişten yaklaşık 45 ila 60 günlük bir süreçten sonra da parazitin dışkıları ile bırakılan yumurtaların çatlayıp erişkin parazitlerin ortaya çıkmasıyla uyuz belirtisi de ortaya çıkar” ifadeleriyle aktardı.
Gece ortaya çıkıyor
Uyuzun teşhisinde en önemli belirtinin ise gece kaşıntısı olduğuna dikkat çeken Çiçek, vücutta kendine özel spesifik bir döküntü de uyuzun belirtileri arasında yer aldığını belirtti. Klinik teşhisin dermatoloji doktorları tarafından konulduğunu ancak kişilerin mahrem bölgelerinde, göbek etrafında, parmak aralarında, bilek iç yüzlerinde kaşıntı söz konusuysa ve bu kaşıntının geceleri daha çok arttığı gözlemleniyorsa Çiçek, mutlaka bir doktora gidilmesini tavsiye etti.
Çiçek aynı zamanda bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde uyuz belirtilerinin farklı ortaya çıkabileceğini bu nedene teşhisin ancak bir dermatoloji doktoru tarafından konulması gerektiğinin de hatırlatmasını yaptı.
"Eşyalar kişiselleştirilmeli"
Yayımı engellemek için “Toplu yaşam alanlarında birlikte yaşarken eşyalar ve kullanılan malzemeler mutlaka kişiselleştirilmeli ve aynı eşya birden fazla kişi tarafından kullanılmamalıdır” diyen Çiçek, Uyuz hastalığından korunmak için velilerin çocuklarını uyuz hastalığı konusunda bilinçlendirmesi gerektiğinin atını çizdi ve alınması gereken önlemleri “Çocuklar, diğer arkadaşlarıyla çok yakın temasta olmamalı, okul içerisinde birbirlerinin giysi, kıyafet ya da diğer kişisel eşyalarını paylaşmamalı, öğretmenler ve okul yönetimi bu konuda uyarılmalı, eşyalar kesinlikle kişiselleştirilmeli” şeklinde sıraladı.
Uyuz tedavisine yönelik de bilgi veren Çiçek, tedavinin mutlaka bir dermatoloji uzmanı tarafından yapılmasını hatırlatarak uyuz tedavisinde bazı lokal preparatlar ve sistemik ajanlar kullanıldığını aynı ailede bir kişi de görülse bile tüm aile bireylerinin semptom gözlemlenmese de aynı anda tedavi olunmasının önemine dikkat çekti.
"Ben uyuz değilim deyip tedaviden kaçınmamalı"
Çiçek aynı zamanda ailede uyuz vakası olan kişilerin tedavi olması; ancak kaşınmayan kişilerin “Ben uyuz değilim.” şeklinde tedavi olmakta gecikmesinin uyuz yayılımını arttırdığını da hatırladı.
Klasik tedavinin 3 günlük bir süreci içerdiğini, ancak kaşıntıların sonlanması için 10 ila 20 günü süre tanınması gerektiğini vurgulayan Çiçek “tedavinin hemen sonrasında kaşıntıların geçmemes durumunda bireyleri telaşlanmamaları konusunda da uyardı ve semptomların 15-20 günlük bir süreç içerisinde azaldığını aktardı. Tedavi süresi boyunca evdeki eşyaların da dezenfeksiyonunun yapılıp eşyaların havasız ve ışıksız ortamda bekletilmesini önerdi.
