Kansere neden oluyor, kullanımında çok dikkatli olunmalı... Hayat kurtarıcı olarak biliniyor ama aynı zamanda tüm sistemimizi altüst de edebilir. Hastalıklarda en etkili çözüm olarak biliniyor. Bağırsaktaki yararlı bakterilere zarar veriyor, enfeksiyonlara karşı vücudu zayıf düşüyor. Son yapılan araştırmalara göre uzun süreli kullanımı bağırsak kanseri riskini artırıyor. Eylül başında Journal of the National Cancer Institute adlı dergide yayınlanan bir çalışma, zararın çok büyük olduğunu gösterdi. Çalışmanın yapılış şekli itibariyle, özellikle antibiyotiklerin kolon kanseri gelişiminde tek risk faktörü olduğunu ya da her kolon kanseri zemininde antibiyotik kullanımı olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak özellikle başka faktörleriniz de varsa kanser riski artıyor. İsveç’de kolon kanseri tanısıyla kayıtlı 40 bin kişi ve kanser olmayan 20 bin kişinin datası incelendiğinde altı aydan daha uzun süre antibiyotik kullananlarda çıkan, kolonda kanser gelişme riskinin yüzde 17 oranında daha fazla olduğu kaydediliyor. Kolon, besinlerin ince bağırsaktan sonra kalın bağırsağa ilk geçtiği kısımdır. Artmış risk antibiyotik kullanımından sonra ilk 5-10 yıl arasında da kendini koruyor. Çok çeşitli antibiyotikleri alanlarda risk daha fazla olmakla birlikte tek çeşit kullanımında da riskin olduğu rapor ediliyor. Kadınlarda antibiyotik kullanımı ile kolon kanseri ilişkisi biraz daha belirsiz. ANTİBİYOTİK NEDİR?Teknik olarak vücuttaki herhangi bir mikrobu öldüren ilaçlara antibiyotik diyoruz ama asıl antibiyotikler bakteriyel enfeksiyonlar için kullanılır. Virüslerin veya parazitlerin yaptığı enfeksiyonlarda etkisizdir. Ancak bazen klinikte viral veya bakteriyel enfeksiyon ayrımını yapmak zor olabilir. Ya da viral bir enfeksiyon üstüne bakteriyel bir enfeksiyon eklendiği için antibiyotik kullanmak gerekebilir. Antibiyotiklerin ilk keşfi 1920’li yıllarda, klinikte kullanılmaya başlanması ise 1940’tan sonra olmuştur. Antibiyotiklerin yaygın kullanılmaya başlaması ile enfeksiyona bağlı ölümlerin birçoğu hayatımızdan çıktı. Cerrahi komplikasyonlar azaldı ve tüm bunların sonucunda da insan ömrü uzadı. Bazı kulak, sinüs ve akciğer enfeksiyonları, diş iltihaplanmaları başta olmak üzere vücutta herhangi bir yeri tutan enfeksiyonda antibiyotik kullanırız. Ancak bilmemiz gereken antibiyotiklerin vücutta bulunan yararlı bakterileri de öldürdüğüdür. Cilt veya bağırsağımızda bulunan bu bakteriler çok çeşitlidir ve vücudumuzda belli bir denge halinde bulunurlar. Antibiyotik kullanımı ile bu denge bozulur ve başka hastalıklara zemin hazırlar. Son yıllarda antibiyotik ile birlikte probiyotik veren meslektaşlarımı da görüyorum ancak önemli olan önce dengeyi bozmamak için gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak, kullanmamız durumunda ise test ile oranı bozulan mikroorganizmaları belirleyip, gerekli probiyotik desteğini ona göre yapmak olmalıdır. ANTİBİYOTİĞİN YAN ETKİLERİ NELERDİR?Bulantı, kusma, iştah kaybı, ishal, karın ağrısı, antibiyotiklere alerjikseniz; nefes darlığı, öksürük ve alerjik deri reaksiyonları görülebilir. ANTİBİYOTİK DİRENCİAntibiyotikler enfeksiyonla mücadelede çok başarılı, ancak her iki kullanımından biri gereksiz. Gereksiz kullanımı ile sadece bakteriyel floramızı bozmakla kalmıyoruz; bakteriler zamanla bu ilaçlara adapte oluyorlar, süreçte etki etmiyorlar ve bizler enfeksiyonlara yenilmeye mahkum kalıyoruz. Ayrıca antibiyotik kullanırken başka ilaç kullanıp kullanmadığınız da çok önemli; çünkü bazı ilaçların etkinliğini azaltabilir veya artırabilir. Komşumuza iyi gelen ilaçları alıp, kullanabilen bir geleneğe sahip olduğumuz için antibiyotiklerin neler yapabileceğini bilmemizde fayda var. Son bulgular da göz önüne alınırsa, hem biz doktorların hem de antibiyotik kullanacakların iki kere düşünmesi gerekiyor. (Prof. Dr. Berrin Pehlivan / Milliyet)