FOMO sendromuyla baş etmek teknolojiden uzaklaşmakla mümkün
Uzman Psikolog Merve Ilıcan, güncel bilgilerden haberdar olmama korkusu olarak bilinen FOMO sendromuna ilişkin, "Araştırmalara göre FOMO ile bağımlılık kriterleri uyuşmakta. Teknolojinin hayatın merkezinden uzaklaştırılması, internet ve cep telefonu ile geçirilen vaktin kademeli olarak azaltılması FOMO sendromuyla baş etmek için oldukça önemli" dedi.
Uzman Psikolog Merve Ilıcan, FOMO sendromunun sosyal medyadaki gelişmeleri takip edememe endişesi ve gelişmeleri kaçırma korkusu olarak tanımlandığını belirtti. Ilıcan, FOMO sendromunda bireylerin güncel bilgilerden haberdar olamama veya konunun dışında kalma gibi yoğun kaygılar yaşadığını belirterek, "Bu kaygılar ile sürekli telefonlarını ya da teknolojik cihazlarını kontrol ederler. FOMO sendromu özellikle Z kuşağında görülmektedir. Ayrıca stresle başa çıkma becerileri sınırlı olan, hiperaktif ve dürtü kontrolü zayıf bireylerde daha sık gözlemlenmektedir. Aynı zamanda FOMO sendromu, telefonsuz kalma korkusu olarak tanımlanan nomofobi ile birlikte de ortaya çıkabilir" dedi.
'FOMO İLE BAĞIMLILIK KRİTERLERİ UYUŞMAKTA'
Ilıcan, FOMO sendromu belirtilerine ilişkin, "FOMO sendromuna sahip bireyler, gün içinde sosyal medyada 1 saatten fazla aktif olurlar ve internet olmadığında hayatın durduğunu düşünürler. Kısa süreliğine de olsa internetten ayrı kalamayan bu kişiler, sosyal medya bildirimlerinden haz alırlar. Sosyal medyada sürekli paylaşım yapar ve paylaşımlarının beğenilmediği durumlarda kendilerini yetersiz ve onaylanmamış hissederler. Ayrıca telefonlarını sıklıkla kontrol edip uyurken bile yanlarından ayırmazlar. Telefonlarına erişemedikleri durumlarda ise sinirlenirler. Bu nedenle yanlarında sürekli şarj cihazı taşırlar. FOMO sendromunun depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırladığı gözlemlenmekte. Araştırmalara göre FOMO ile bağımlılık kriterleri uyuşmakta. Tolerans geliştirme (doz artırma), yoksunluk gösterme, sosyal, kültürel ve kişisel etkinliklerde azalma, fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlarla karşılaşma gibi göstergeler FOMO’ya bağlı davranış biçimlerinde de görülmektedir. Ayrıca, psikososyal ihtiyaçların karşılanmasında azalma, yalnızlık duygusu, yorgunluk, stres, yeme problemleri, uyku problemleri, dikkat eksikliği, davranışsal problemler, iş veriminin düşmesi, trafikte dikkat dağınıklığı, sosyal iletişimsizlik, sosyal izolasyonun tetiklediği çeşitli psikolojik rahatsızlıkların varlığı da gözlemlenmekte" diye konuştu.
'UZMANDAN YARDIM ALINMALI'
Ilıcan, FOMO sendromuyla baş etmek için yapılacaklara ilişkin, "İnternet ve sosyal medya bir amaç olarak değil, bir araç olarak görülmeli. Teknolojinin hayatın merkezinden uzaklaştırılması, internet ve cep telefonu ile geçirilen vaktin kademeli olarak azaltılması FOMO sendromuyla baş etmek için oldukça önemli. Rutin olarak spor yapmak, hobi edinmek, yüz yüze iletişim becerilerini geliştirmek, aile ve arkadaş ziyaretlerini artırmak, kitap okumak, öz farkındalığı artırmak ve sosyal hayattan kopmamak FOMO sendromunun önlenmesinde çok mühim. Tüm bunların yetersiz kaldığı durumlarda ise uzmandan yardım alınmalıdır" ifadesini kullandı.