Fizyoterapistler uyarıyor

Uzman Fizyoterapist Gökhan Aygül, “Omuz Sıkışma Sendromu kolumuzu kaldırmamızı sağlayan kasların tendonlarının ve bu bölgedeki kesenin omuzu oluşturan kemik yapılar arasında sıkışması sonucunda görülür. Elini yukarıda kullanan mesleklerde, ev kadınlarında, yüzme ve voleybol gibi spor yapan sporcularda daha sık görülmektedir. Ayrıca donuk omuz rahatsızlıklarında yanlış duruş pozisyonlarında büyük göğüslülerde , obezite de, travmatik zedelenmelerde, atletik zedelenmelerde sinir yaralanmalarında ,enfeksiyonlarda ,tümör durumlarında ,boyundan yayılan ağrılı durumlarda, iltihaplı romatizmal hastalıklarda ,metabolik hastalıklarda ,endokrin hastalıklarında, şeker hastalığında, torasik outlet sendromlarında miyopatilerde, iç organ hastalıkları, kalp hastalıkları, akciğer tümörleri, safra kesesi hastalıkları, aort anevrizması, karpal tünel sendromu gibi durumlarda da görülebilir” dedi.

Sonuç olarak bu problemin omuzu kötü kullanma veya aşırı kullanma hastalığı olduğunu ifade eden Aygül, “Bu sendromun önemi gerekli tedavi yapılmaz ve önlemler alınmazsa tendonlarının tamamiyle yırtılmasıyla sonuçlanabileceğidir. Omuz sıkışma sendromunun belirtileri; yakınmalar sıklıkla omuzun ve kolun kullanılması sonucu ortaya çıkar. Zamanla ağrı devamlı olmaya başlar. Özellikle geceleri hastayı uyutmayan ağrı haline dönüşür. Hastanın giyinme soyunma gibi günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek düzeye gelir. Kol havaya kaldırılırken veya bu tarz bir harekette ağrı oluşabilir. Kolu geriye doğru çekerken oluşan ağrılar da bunu işaret ediyor olabilir. Kolun ön kısmına ve ellere kadar ulaşan ağrılar da omuz sıkışma sendromunu işaret eden diğer belirtilerdir. Omuz hareket ettirilirken eklemde bir durgunluk, takılma şeklinde hissedilebilen şey de yine omuz sıkışma sendromuna işaret olabilir” diye konuştu.

Uzman Fizyoterapist Aygül, sıkışma sendromunun tedavisi hakkında şu bilgileri verdi:

“Zorlayıcı hareketlerden( kolun aşırı yukarı kaldırılması, tek el ve kolla bir cismin kaldırılması, kolun sırta doğru zorlanması) kaçınılmalıdır. Ağrılı dönemin ilk haftalarında günde birkaç kez 30 dakikalık buz paketleri uygulanmalı. Ağrı kesici ve anti romatizmal ilaçların kullanılması gereklidir. Bu uygulamalar ile şikayetleri gerilemeyen hastaların kısa sürede Fizik tedavi ve Rehabilitasyon kliniklerine başvurarak; tedaviye alınması gerekir. Aksi takdirde donuk omuz rahatsızlığı başlayabilir. Omuza yapılan kortizon enjeksiyonları ve hiyalüranik asit enjeksiyonları ve PRP uygulamaları da çok faydalı olabilmektedir.”