Evde kalan çocuklar kilo problemi yaşıyor!
Koronavirüs salgını pek çok kişinin hayatını olumsuz etkiledi. İş hayatında köklü değişiklikler yaşanırken özellikle de okullar eğitimlerine uzaktan ve online olarak devam etti. Koronavirüs kapanmaları sırasında özellikle çocukların sokağa çıkmaları yasaklandı. Gününün büyük çoğunluğunu evinde geçirmek durumunda kalan çocuklarda da kilo problemleri ortaya çıktı. Uzmanlar son 1 yıl içinde çocuklar 8-10 kilo aldığını belirtiyor. Uzmanlar bu süreçte çocuklarda efor kapasitesinin düştüğünü bunun da çocukları kalp hastalığı adayı yaptığına dikkat çekiyor. Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, çocuklarda kilo problemlerinin kalp sağlığına etkilerini anlattı.
Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuğçin Bora Polat, son bir yıl içindeki sorunlar nedeniyle bazı çocukların ağırlığında 8-10 kiloya varan artışlar yaşandığını, çocukların efor kapasitelerinin çok düştüğünü bildirdi.
ÇOCUKLARDA KALP HASTALIĞI BELİRTİLERİNE DİKKAT!
Prof. Dr. Polat, çocuklardaki kalp rahatsızlıklarının erişkinlerden farklılık gösterdiğini söyledi. Erişkinlerde göğüs ağrısının kalp damar hastalığı anlamında endişeye neden olabileceğini belirten Polat, bu belirtilerin çocuklarda kalp rahatsızlığı açısından yüzde 4 olduğunu kaydetti.
Kalp ile ilgili göğüs ağrılarının çocuklarda daha nadir görüldüğüne dikkati çeken Polat, "Erişkindeki hastalıklar belli bir süreç içeresinde kalbin yorulması, yıpranması, doku kalitesi ile ilgili sorunlardır. Çocuklarda genelde doğumu itibariyle olan kalıtsal sebepler daha ön plandadır. Kalp, çocuklarda daha sonrasında çok fazla yıpranabilen bir organ değildir." diye konuştu.
SPOR YAPAN ÇOCUKLARDA ANİ ÖLÜMLER YAŞANABİLİYOR!
Polat, spor yapan çocuklarda ani ölümler yaşanabildiğini, bu ölümlerin kalp krizinden kaynaklanmadığını ifade ederek, bunun hipertrofik kardiyomiyopati denilen kalınlaşmış kalp kası hastalığı kaynaklı olduğu belirtti.
Çocuklarda kalp krizi geçirme ihtimalinin az olduğunu vurgulayan Polat, şöyle devam etti:
"Çocuklarda kalp krizi geçirme sebepleri yüksek kolesterol yükü hastalıklardır. Başka sorunları beraberinde vardır. Durup dururken sağlıklı bir çocuğun kalp krizi geçirme ihtimali azdır. Erişkinler için ülkemizde ve dünyada da ölümlerin 3'te 1 sebebi neredeyse kalple ilişkili. Ama çocuklarda bu, çok ciddi anlamda azdır. Kalpte koroner anomali veya kolesterol yükü dediğimiz yüksek kolesterollü genetik bazı hastalıklar zemininde yoksa, bazı metabolik hastalıklar veya çok ekstrem sorunlar olmadığı sürece çocukların kalbinde yapısal bozukluğun olması çok mutat değildir."
BAZI KALP RAHATSIZLIKLARI 20'Lİ YAŞLARDA ORTAYA ÇIKIYOR
Bebeklerde ve çocuklarda kalple ilgili rahatsızlıkların bazen fark edilebildiğini, bazen de 20'li yaşlara kadar anlaşılamadığını kaydeden Polat, şöyle konuştu:
"Büyüme ile gelişme geriliği olan ve moraran bebeklerde kalp rahatsızlıkları erken fark edilebiliyor. Bazıları için de erişkin kalp tipi dediklerimiz de var. Bu tip hastalarda rahatsızlık kendini pek belli etmiyor. Mesela ASD yani kalbin sol ve sağ kulakçıkları arasında anormal derecede açıklık dediğimiz hastalıkta kalbin kulakçıkları arasındaki deliklerde üfürüm duyulmuyor. İleriki dönemde çarpıntı ile gelebiliyor. Bir grup hastada ise fark edilebilir. VSD denilen kalbin iki karıncığı arasındaki duvarda açıklık ve siyonotik kalp hastalığı olanlarda fark, rahatsızlığın erken dönemlerinde fark edilebiliyor. Rahatsızlık çarpıntı ve çabuk yorulmayla erişkinlik döneminde de fark edilebilir. Benim çok sayıda kalbindeki deliği kapattığım 20'li yaşlardaki hastalarım var ama diğerleri de karıncıklar arasındaki delikler, morarmalar bunlar ilk 6 ay içinde terleme, büyüme ve gelişme geriliği gibi öykülerle bize başvururlar. Bunların doktor kontrolünden bir kez geçmesi bize gelmeleri için sebeptir."
Polat, kalpteki VSD tipi deliklerin büyük bir kısmının kendi kendine kapanabildiğini ve bunun genetik olmadığını anlattı.
Bebeklerin 1 yaşına kadar en az bir kez çocuk kardiyoloğuna muayene olmasının önemine dikkati çeken Prof. Dr. Polat, şu tavsiyelerde bulundu:
"Teşhis ve tanı için ultrason ilişkili kontrol yöntemleri uygulanabilir. Büyüme, gelişme geriliği olan, beslenirken terleyen, morarma hissiyatı olan çocukların çocuk kardiyologları ile buluşturulması lazım. Çocuk hekimleri gerekli yönlendirmeye yapmalı. Efor sarf edilen spor alanlarında yeniden canlandırıcı cihazlar birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika'da çok yaygındır. Bu tür cihazların bu tür yerlerde bulunmasında ve bazı kullanıcıların bunların eğitimini alması hayat kurtarıcı oluyor. Bu tür şeyler bizim ülkemizde yok."
"EVDE EGZERSİZLERİ ARTIRMAK LAZIM"
Hem erişkinlerin hem de çocukların kalp sağlığı için egzersiz yapmanın önemli olduğunu ifade eden Polat, sağlıklı bir çocukluk için protein ağırlıklı beslenmenin ve egzersiz kapasitesinin yüksek tutulmasının önemini vurguladı.
Yeni tip koronavirüs salgınının kiloları da etkilediğini kaydeden Polat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son bir yıl içindeki sorunları düşünürsek tanıdığım bütün çocuklar 8-10 kilo aldı. Çocukların efor kapasiteleri çok düştü. Bizim çocukluk çağımızdaki gibi sokak eğlencesi ve sokak eforu olmadığı için bu dönemde çocuklar yorulma sebebinin kalbe bağlanmasıyla ebeveynler endişe içinde bize geliyor. Eve kapandığınız zaman 70 yaşında birinin oturması ile 5 yaşında bir çocuğun oturması arasında hiçbir fark olmuyor. Hepsinin efor kapasitesi düşüyor. Bu sebepten dolayı egzersiz kapasitesi düşmüş her insanın kalp hastalığı adayı olması mümkün. Evde egzersizleri artırmak lazım. Kovid döneminde biraz zor olsa da çocuklar ve gençler izin verilen saatte tempolu yürümesi çok faydalı. Yarım saatlik bir yürüme çok şey katar."