Egzamaya reishi mantarlı kremle son!
Reishi mantarı, sarı kantaron ve propolis, egzama gibi yaygın bir rahatsızlığa yeni nefes oldu.
Egzamanın hayat kalitesini düşüren, kaşıntı, döküntü, kızarıklıkla görünümü olumsuz etkileyen, enfeksiyona yol açabilen ciddi bir deri hastalığı olduğu biliniyor. İstatistiklere göre dünya nüfusunun yüzde 3’ünde, çocukların ise yüzde 20’sinde egzama hastalığı bulunuyor. Türkiye’de yılda yaklaşık ortalama 36,8 milyar lira gibi bir ilaç harcaması olduğu düşünüldüğünde geleneksel tıp ürünleri ise önemini bir kez daha artırıyor. Reishi mantarı, sarı kantaron ve propolisli krem, egzamaya yeni nefes oldu.
Aymnet Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Sağlam, “2006 yılında yapılan araştırmalara göre belli bir deri proteini eksik olan insanların egzamaya daha yatkın olduğu belirlenmiştir. Bu deri proteini filagrindir (lif toplama proteini). Filagrin, deri hücrelerini şekillendirmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca cildin pH dengesini sağlamaktadır. Yine İngiliz İmperial Üniversitesi tarafından bağışıklık sistemini güçsüzleştirerek bu tarz sorunlara sebep olan GATA-3 geni keşfedilmiştir. Bu noktada alerji ve egzama gibi deri hastalıklarında bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasının önemi ön plana çıkmaktadır. Bu noktada bu ihtiyaca yönelik olarak geliştirilen, KOSGEB, Ar-Ge İnovasyon hibe destek programı kapsamında Aymnet şirketinin Düzce Teknopark’taki Ar-Ge biriminde gerçekleştirilen 'reishi mantarlı geleneksel tıp ürünleri geliştirilmesi' projesi başarıyla sonlandırılmıştır” dedi.
Sağlam, "Reishi mantarı, sarı kantaron ve propolis bağışıklık güçlendirici ve antioksidan özelliğe sahip bileşenler içerdiğinden gıda takviyesi olarak içten, krem gibi kozmetik ürünlerle ise dıştan destek sağlanarak egzama gibi yaygın bir rahatsızlığa yeni bir nefes olacak. Proje kapsamında özellikle egzama gibi ağır cilt hastalıklarına yönelik olarak geliştirilmesi planlanan reishi mantarı, propolis ekstraktlı krem ve gıda takviyesi geliştirilmesi planlanan ürünlerin protipleri başarıyla üretilerek, Düzce Üniversitesi ve ISO 17025 uluslararası akreditasyonuna sahip laboratuvarlardaki testlerden başarıyla geçmiştir. Bu noktada ürünlerdeki ham maddelerin yerel olmasına odaklanan Aymnet firması yine yerel propolis ve reishi mantarı üretimini teşvik ederek ürünlerinde yerel ham madde kullanımına özen göstermiştir. Ham maddelerin başarısı nedeniyle bu ürünlere ek olarak, reishi mantarlı ve propolis ektraktlı doğal bitkisel diş macunu ve sadece reishi mantarı gıda takviyesi ürünlerini Türkiye’de ilk kez mikrobiyolojik ve preklinik testlere sokmuştur” diye konuştu.
Doğal bitki özlü diş macununun yüzde 222’ye kadar hücre canlılığını arttırdığının ispatlandığını belirten Sağlam, “Ayrıca, anti-mikrobiyal preklinik test sonuçlarına göre staphylococcus aureus (apse, zatüree, cilt enfeksiyonlarına neden olabilen bakteri türü) bakterisine yüzde 80 benzerlikte antibiyotik etkisi göstermiş, klebsiella pneumoniae (ağız florasında yer alabilen, yoğun prülan balgam üreten, enflamasyon, hücre ölümleri ve hemoroji ile akciğerlerde kalıcı hasarlara sebep olabilen bakteri türüdür) bakterisine ise yüzde 85 benzerlikte antibiyotik etkisi göstermiştir. Yani, bu bakterilerin ağız ve boğaz ortamında yaşamasını ve çoğalmasını engellemiştir. Bu noktada preklinik testler, diş macunumuzun etkisinin antibiyotiğe yakın bir etki gösterdiğini, özellikle ağız içi iltihap, diş eti iltihaplanması gibi durumlarda etkin bir ürün olduğunu ortaya koymuştur. Reishi mantarı gıda takviyesi ürünümüz ise toksikoloji testlerinde hücre canlılığını yüzde 179’a kadar arttırdığını ispatlamıştır. Yine, preklinik testler özellikle meme kanserine karşı oldukça etkili olduğunu ispatlamıştır. Meme kanseri hücrelerini yüzde 45’e kadar engellediği bulgusuna ulaşılmıştır. Bu noktada bu ürünün bir gıda takviyesi olarak kullanıldığında meme kanseri gibi hastalıklara karşı önleyici bir etkisinin olduğu preklinik testler ışığında rahatlıkla söylenebilir. Bu aynı ham maddeleri kullandığımız Ar-Ge ürünlerimiz olan reishi mantarlı ve propolis ekstraktlı krem ve gıda takviyesi ISO 17025 uluslararası akreditasyonuna sahip laboratuvarlarda mikrobiyolojik testlerden başarıyla geçti. Buna göre, pseudomanas aeruginasa, staphylococcus aureus, eschericia coli, candida albicans, aspergillus brasiliensis gibi bakterilerin ve küf ve mayanın üreyemediği tespit edilmiştir. Yine ürün hammaddelerinin içeriğinde selenyum, germenyum, bor ve yüksek miktarda fenolik (antimikrobiyal ve antioksidan madde) ve flaonoid (yararlı biyokimyasallar ve antioksidan etkiye sahip madde) tespit edilmiştir” dedi.