'Doğuştan sünnetin' cinsel hayata etkileri
Doğuştan sünnetli olarak bilinen bu hastalık tedavi edilmeli çünkü...
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emre Atabek, halk arasında "doğuştan sünnetli" olarak bilinen "hipospadias" hastalığında tedavide geç kalınmasının çocuğun cinsel kimliğini ve ilerde cinsel yaşantısını olumsuz etkilediğini söyledi.
SÜ Meram Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hipospadiasın cinsel organda doğuştan görülen bir hastalık olduğunu söyledi.
Hipospadiasın, erkek cinsel organı içindeki idrar kanalının doğuştan kısa ve kanal ucunun idrar deliğinin, organın alt yüzünde bir yere açılması olduğunu belirten Atabek, "Sünnet derisinin eksikliği nedeniyle bu çocukların rahatsızlıkları halk arasında farklı isimlerle biliniyor. Ağır tiplerinde organda özellikle sertleşme anında belirginleşen aşağıya doğru kıvrılma mevcuttur. Çocuk ayakta idrarını yapmakta zorlanır, cinsel organın görünümü de normal değildir, hatta bazen dişi cinsel organına benzer" dedi.
Halk arasında 'doğuştan sünnetli' veya 'peygamber sünnetli' olarak bilinen hipospadias hastalığının her 300 canlı erkek doğumda bir görüldüğünü ifade eden Atabek, şunları kaydetti:
"Bazen bu rahatsızlık, altta yatan ciddi bir hormonal probleme işaret eder. Böbrek üstü beziyle ilgili hormonal bozukluklar olabilir. Buna bağlı olarak da hipospadias, vücutta su ve tuz kaybı sonucu ölüme neden olabilir. Bu çocuklarda testisler ele gelmiyorsa doğuştan cinsiyet bozukluklarına neden olan ve kızlarda görülen birtakım hastalıklar altta yatan neden olarak karşımıza çıkabilir."
Bu hastalıkların tanı ve tedavisinin ancak endokrin testlerle ve genetik analizlerle mümkün olduğunu dile getiren Atabek, bu tür rahatsızlığı bulunan çocuklarda idrar kanalının "skrotum"a (torbaya) yakın açılması durumunda böbrek, idrar boşaltım kanalı ve idrar torbasına ait ek sorunların oluşabileceğini söyledi.
Cinsel kimlik belirsizliği
İdrar deliğinin altta olmasının çocuk sahibi olma şansını azalttığını belirten Atabek, şöyle devam etti:
"Cinsel organın doğum sonrası ilk 6 ay içindeki hızlı büyümesinden yararlanmak için ameliyatlar 6 aylıktan sonra yapılmaktadır. Hipospadias ameliyatları için 3-6 yaş arası dönemin psikolojik açıdan uygun olmadığı göz önünde bulundurularak onarımın küçük yaşta yapılması ve cinsel organlarını tanımaya başlayan çocuğun hastalığını anımsamaması yararlıdır. Bu nedenle ameliyat yaşı 6 ay-2 yaş olarak önerilmektedir. Tedaviyi ertelemek çocuğun cinsel kimliğini ve cinsel yaşantısını olumsuz etkiliyor. Günümüzde azalsa da hala sık yapılan bir yanlış, bu çocukların bilinçsizce sünnet edilmesidir. Bu tedaviyi zorlaştırır. Sünnet derisi ameliyatta kullanılacağı için bu çocuklar kesinlikle sünnet edilmemelidir."