Doğru güneş gözlüğü için tavsiye
Güneş gözlüğünde en etkili ve tavsiye edilen cam renginin kahverengi ve füme olduğuna dikkat çeken Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Göktuğ Demirci, “Çünkü doğal ortamdaki renk tonlarını, kontrastı ve çevre renklerinin algılanmasını etkilemez. Diğer renklerde ise insan gözünün alışmak için daha uzun bir süreye ihtiyacı olur. Bazen koyu renk camlar göz bebeğinin büyümesine neden olur ve görünmeyen UV ışınları geniş gözbebeğinden içeri normalden fazla oranda girer” dedi.
Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Göktuğ Demirci, yaz mevsimine girilen bu dönemde artan güneş gözlük kullanımına ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Demirci, ozon tabakasındaki incelme nedeniyle güneşin zararlı ışınlarının gözlere her geçen gün daha fazla tehdit ettiğine değinerek “Güneş gözlüğü alırken UV koruma, polarize, renk, cam büyüklüğü, yaş, CE işareti gibi etkenler göz önünde bulundurulmalı. Güneş gözlükleri uzun yıllar moda amaçlı kullanıldı. Araştırmalara göre insanlar yaşadıkları süre içerisinde maruz kaldıkları UV ışınları radyasyonunun göz içi merceğin çocukluk döneminde daha saydam olması nedeniyle yaklaşık olarak yüzde 80'ini 18 yaşına kadar almaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda biliyoruz ki doğru seçilmiş güneş gözlükleri gözlerimizi UV ışınlarının radyasyonundan kesinlikle korumaktadır” ifadelerini kullandı.
KATARAKTA, SARI NOKTAYA, GÖZ ETİNE NEDEN OLABİLİR
Doğru güneş gözlüğü seçiminde yüze yakışmasından ziyade göz sağlığı açısından mutlaka 'UV ışığını engelleyici' özellikte olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Demirci, “Ultraviyole ışınları A, B, C olarak üçe ayrılıyor. C ışınları en tehlikeli ve kanserojen olanı ne var ki atmosferde emiliyor ama ultraviyole A ve B ışınları dünyaya ulaşıyor. UV ışınları gözle görülmemekle birlikte, yoğunluğunun fazla olduğu durumlarda bağ dokusu ve korneada ağrılı yanıkların oluşmasına sebep olabilir. Göz merceğinde katarakt, ağ tabakada sarı nokta, saydam tabakada göz eti dediğimiz pterygiuma neden olabilir. Güneş gözlüklerinin ışığı bloke etme gücü UV200, UV400 ve UV600 gibi ibarelerle belirlenir. Özellikle deniz kenarında ve kar ışığında minimum UV400 korumalı güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Güneş gözlüklerinin kalite belgesi ve ultraviyole ışınları kestiğine dair bir sertifikası mutlaka olmalıdır. Satın alınan güneş gözlüğünde CE işareti bulunmalıdır. Gözlüğün kalitesinden tam anlamıyla emin olabilmek için bilinen markaların satıldığı optik mağazalar tercih edilmelidir” dedi.
İŞPORTA GÖZLÜK TAKMAK YERİNE HİÇ KULLANMAYIN DAHA İYİ
Doç. Dr. Demirci, güneş gözlüğünde cam rengi seçiminin de göz sağlığı açısından büyük önem taşıdığına işaret ederek şöyle devam etti: "Güneş gözlüğünde en etkili ve tavsiye edilen cam rengi kahverengi ve fümedir. Kahverengi ve füme renkli camlar, kontrastı azaltmaz ve doğal ortamdaki renk tonlarını, çevre renklerinin algılanmasını etkilemez. Diğer renklerde ise insan gözünün alışmak için daha uzun bir süreye ihtiyacı olur. Gözlük camlarının renginin ve koyuluğunun, ultraviyole ışınlarını kesme derecesiyle herhangi bir ilişkisi yoktur. UV koruması olmayan bazı koyu renk camlar tam tersine göz bebeğinin büyümesine neden olur ve görünmeyen UV ışınları açık gözbebeğinden içeri çok fazla oranda girer. Bu yüzden işporta gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyidir. Polarize gözlük camlarının tamamı ise yüzde 100 UV blokaj özelliğine sahiptir. Polarize mercekler; sudan, camdan, kardan ve kumdan yansıyan güneş ışınlarını filtreleyerek parlaklığın azalmasını sağlar. Polarize mercekli güneş gözlükleri, araç kullananlar, kış ve su sporlarıyla ilgilenen kişiler tarafından tercih edilmelidir. Bununla beraber gündelik kullanımlarda bazı dezavantajlara sahiptir; cep telefonu ekranlarında, LCD ekranlı kontrol panellerinde görüş kalitesini biraz azaltabilirler.”
ÇOCUKLARINIZI DA GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNE ALIŞTIRIN
Cam büyüklüğü ve yüz şeklinin de gözlük seçiminde önemli rol oynadığını ifade eden Doç. Dr. Demirci, şu bilgileri paylaştı: "Güneş camları, gözleri yanlardan, yukarıdan veya yansıma ile aşağıdan gelen güneş ışınlarına karşı koruyacak nitelikte bir büyüklüğe sahip olmalı. 130 ve 150 derece açı ile gelen ışınların gözlük camlarının iç kısmından yansıyarak göze direkt gelen ışınlardan daha çok zarar verdiği biliniyor. Dolayısıyla bu yansımayı ölçen bir alet zaten halihazırda yokken sadece güneş ışığını kestiğini düşündüğümüz bir güneş gözlüğü belki de gözümüze hiç takmamaktan daha çok zarar verecektir. Çocuklarda göz merceği cam gibidir, çok saydamdır. Ultraviyole ışınları süzebilme yeteneği, yetişkinlere göre daha azdır. Çocuk güneş gözlüklerinde, yüzde 100 UV filtreli polarize camlar tercih edilmelidir. Dolayısıyla ebeveynler; çocuklara küçük yaşta güneş gözlüğü alışkanlığı kazandırmalı ve güneşin zararlı ışınlarından korunmak için sokağa çıkarken geniş kenarlı şapka takmaya özen göstermelidir."