Diyet ürün kullananlar dikkat! Sağlığı bozuyor
Diyet ürünlerin tüketiminde dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bilgi veren Diyetisyen Yıldız Melek Aksoylu, “Kalp, tansiyon, diyabet, obezite gibi probleminiz varsa diyet ürünleri tercih edebilirsiniz. Fakat hiçbir neden sürekli light ürün kullanmanızı gerektirmez. Her ürünün light olanını tercih etmek sağlık problemi olmayan bir bireyde beslenme hatalarına bağlı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir” uyarısında bulundu.
Diyet ürünler yağı, şekeri, unu azaltılmış veya besin maddelerinin farklı türünün kullanıldığı ürünlerdir. Diyabetik ürünlerde şeker yerine tatlandırıcı kullanılması bunun en iyi örneğidir. Diyet Uzmanı Yıldız Melek Aksoylu, sağlıklı beslenme ve diyet süreçleri hakkında bilgiler verdi.
“HİÇBİR NEDEN SÜREKLİ DİYET ÜRÜN KULLANIMINI GEREKTİRMEZ”
Süt ürünlerinde yağın ayrıştırılarak daha düşük yağlı ürünlerin elde edilmesinin, gevrek tarzı ürünlerde beyaz un yerine farklı un çeşitlerinin kullanılmasının diyet ürünlerin diğer örnekleri olduğunu söyleyen Aksoylu, “Bu ürünleri kullanıp kullanmayacağınızı belirleyen en önemli faktör sağlık durumunuzdur. Light ürün tercihini belirlemede kan değerleri ve kronik hastalıklarınız yol göstericidir. Kalp hastalıklarıyla ilgili sağlık problemleriniz varsa yağı azaltılmış, light olan süt ürünlerini tercih edebilirsiniz. Tansiyon probleminiz varsa light zeytin tercih edebilirsiniz. Diyabet probleminiz varsa light tatlılara yer verebilirsiniz. Obezite probleminiz varsa sizin için ideal olan light ürünü seçebilirsiniz. Fakat hiçbir neden sürekli light ürün kullanmanızı gerektirmez. Her ürünün light olanını tercih etmek sağlık problemi olmayan bir bireyde beslenme hatalarına bağlı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir” dedi.
“ÖNEMLİ OLAN ÖĞÜN DÜZENİ VE GÜN İÇİNDEKİ HAREKET”
Beslenmenin bireyin cinsiyetine, yaşına, fiziksel aktivitesine, yaşam tarzına ve genel sağlık durumuna göre değiştiğini kaydeden Aksoylu, “Öğün atlamak iyi bir beslenme modeli olabilir veya olmayabilir. Kişiye göre çok değişkendir. Diyabet, hipertansiyon, düşük kan şekeri yani hipoglisemi problemi yaşayan hastalar için tehlikeli olabilmektedir. Burada önemli olan öğün düzeni ve gün içindeki hareketinizdir. Dyt. Yıldız Melek Aksoylu, öğünlerdeki protein-karbonhidrat miktarı çok iyi ayarlanmalıdır. Yetersiz protein ve karbonhidrat kabızlık ve ödem gibi sorunlara yol açabilir. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa 2 ana öğün, 1-2 ara öğün tarzında beslenme metodu uygulanabilir” diye konuştu.
“TEK TİP BESLENME SAĞLIĞI OLUMSUZ ETKİLER”
Tek tip beslenmenin doğru bir beslenme yaklaşımı olmadığını dile getiren Aksoylu, “Tüm besinlerin sağlığımız üzerinde mucizevi etkileri vardır. Tek tip beslenmek kısa süre devam ettirilebilir çünkü sindirim probleminden başlayarak vitamin, mineral yetersizliğine doğru ilerler ve sağlığınız olumsuz etkilenir. Yeterli ve dengeli beslenmek uzun vadede her zaman kazandırmıştır” bilgisini paylaştı.
"MEYVE SUYU YERİNE MEYVENİN KENDİSİNİ TÜKETMEK DAHA SAĞLIKLI”
Meyvelerin posasını kaybederek elde edilen meyve sularının kan şekerini hızla yükselterek, yağ depolanmasını arttırdığına dikkat çeken Aksoylu, “Tabi burada önemli olan tek başına meyve suyu değil tüm gün içinde neler tükettiğinizdir. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek her zaman daha sağlıklıdır. Fakat bunu içmek sizi mutlu ediyorsa ılımlı miktarlarda ve sıklıkta, meyvenin posasını kaybetmeden su, süt, kefir ilavesi ile taçlandırmak meyve suyunun zararlı etkilerini minimuma indirecektir. Sıkma meyve suyu tüketim sıklığı kişiye göre değişmektedir” dedi.
YAPAY GLUKOZ VE PALM YAĞI İÇEREN GIDALARIN TÜKETİMİ ÖNERİLMİYOR
“Besinlerle birlikte gereksinimini karşılayamadığınız vitamin ve minerallerin takviyesini almak olası sağlık problemlerini önlemede büyük destektir. İlk öncelik; doğal olarak besinlerden karşılamak, karşılanamadığı durumda doktor kontrolünde takviyesini almaktır” diyen Aksoylu, “Özellikle ‘tüketmeyin’ diyeceğimiz bir gıda türü örneğin; sakatat, işlenmiş etler ya da tuzlu kuruyemişler gibi, yapay fruktoz, glukoz ve palm yağı içeren gıdalar ile margarinlerin tüketilmesini çok önermiyorum” diye konuştu.
KEPEKLİ EKMEK TÜKETİMİ DEMİR EKSİKLİĞİ YAŞAYANLAR İÇİN DEZAVANTAJ OLABİLİR
En çok karşılaşılan sorunlardan birinin ‘Ekmek tüketmiyorum ama kilo veremiyorum’ olduğunu dile getiren Aksoylu, “Ekmek tüketimi zararlı değildir. Zararlı olan besin ögelerini orantısız almaktır. Bilinçsizce ekmek tüketimini bırakanlar hissetikleri enerji açığını daha kalorili besinlerden sağlıyor. Bu da istenilmeyen bir durumdur. Sizin için uygun olan ekmeği uygun miktarda tüketebilirsiniz. Doğru olduğuna inanılan yanlışlar arasında; glüten intoleransı yokken glütensiz ekmek tüketmek geliyor. Kepekli ekmek tüketimi demir eksikliği yaşayanlar için dezavantaj olabiliyor. Ek olarak IBS problemi olanlarda ekmek seçiminde doğru tercihi yapmalılar” uyarısında bulundu.
ÇAY VE KAHVE TÜKETİM MİKTARINA DİKKAT
“Ortalama su miktarı erkekler için kilo başı 35 ml iken, kadınlar için 30 ml’ dir. Bu ortalama bir değerdir. Spor yapıyorsanız daha fazla olmalıdır. Sıvı olarak meyve suyu, asitli içecek gibi besinlere çok ihtiyacımız yok aslında” diyen Aksoylu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günlük tüketebileceğiniz yoğurt hakkınızı ayran olarak değerlendirebilirsiniz. Tansiyon probleminiz yoksa ve tüketmeyi seviyorsanız 200 ml soda idealdir. Aşırı çay ve kahve içmek baş ağrısı, ödem, dalgınlık, kas yorgunluğu, kafeinin etkisi bittiğinde sinirlilik durumu, düşük metabolizma hızı gibi sorunlara neden olur. Benim sıvı tüketiminde önceliğim her zaman sudur. Türk kahvesi en favori içeceğimdir. Ayran, soda ve şekersiz olarak yapılmış meyve kompostoları da beslenmemde yer almaktadır.”