Gazete Vatan Logo

Diyaliz hastalarına bayram uyarısı

Diyaliz hastalarına bayram uyarısı

Bayramda hem şekerli besin hem de su tüketiminin artması özellikle diyaliz hastaları için ciddi tehdit oluşturuyor. Çünkü diyaliz hastaları, böbrek yetmezliği nedeniyle vücutlarında biriken fazla sıvıyı dışarı atamıyor, bu da hastayı kalp yetmezliğine kadar götürebiliyor.

Böbrek yetmezliği nedeniyle vücutta biriken fazla sıvının dışarı atılamamasının, sıvı birikimine yol açtığını vurgulayan Nefrolog Prof. Dr. Ercan Ok’dan, diyaliz hastalarına bayram uyarısı geldi. Vücutta biriken fazla sıvının ödem ve kalp yetmezliğine neden olabildiğine dikkat çeken Prof. Ok, “Diyaliz hastaları vücutlarında biriken suyu ancak diyalizle atabiliyor. Dolayısıyla vücutta biriken suyun fazla olması, diyaliz esnasında kramp ve ani tansiyon düşmesine yol açacaktır. Tüm bu ayrıntılar düşünüldüğünde, beslenme düzeninin de sıvı alımını gerektirmeyecek şekilde yapılması çok önemlidir” dedi.

CEVİZ, FINDIK VE BADEM İÇEREN TATLILARDAN UZAK DURUN!

Bu hastaların Ramazan Bayramı süresince özellikle fosfor ve potasyum içeren besinleri tüketirken kontrollü olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Ok, “Fındık, fıstık, badem, ceviz gibi kuruyemişlerin bayram tatlıları eşliğinde tüketimi diyaliz hastalarının sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu besinler hem fosfor hem de potasyum barındırdığından diyaliz hastaları için sakıncalı olabilir” şeklinde konuştu.

Potasyumun da ihtiyaçtan fazla alınmasının kalpte ritim bozukluğuna, hatta krizine neden olabildiğini aktaran Ok, “Bundan dolayı diyaliz hastaları potasyum ve fosfor içeren besinleri tüketirken kontrolü elden bırakmamalı” uyarısında bulundu.

Haberin Devamı

EV HEMODİYALİZİ ÇÖZÜM OLABİLİR

Diyaliz hastalarının beslenme kısıtlamalarının aksine, ev hemodiyalizi tedavisi gören hastaların daha rahat beslenebildiğini belirten Prof. Ok, iki uygulama arasındaki farkı şöyle anlattı: “Haftada 3 gün 4 saat diyalizle her şeyi tam düzeltemiyoruz. Bu nedenle hastalardan sıkı perhiz yapmalarını istiyoruz. Diyaliz hastalarının yaşadığı sorunların çözümü, diyaliz süresini uzatmaktan geçiyor. Kliniklerde diyalizler haftada 3 gün 4 saat yapılıyor. Diyalizin haftada 3 gün 8 saat yapılmasını mümkün kılan ev hemodiyalizi sayesinde, hastanın tansiyonu, kandaki fosfor oranı ve kan değerleri normal oluyor, yeme-içme kısıtlamaları da büyük ölçüde ortadan kalkıyor.” Prof. Dr. Ercan Ok, ev hemodiyalizi ile ilaç kullanımına dahi gerek kalmadığını, diyaliz sırasında ya da sonrasında halsizlik, tansiyon düşmesi, kramp gibi durumların da görülmediğini söyledi. Ok, ayrıca bu tedavinin diyaliz hastalarının kabusu haline gelen sıvı tüketimi ile alakalı kontrolü de minimum seviyeye indirmeye yardımcı olduğunu sözlerine ekledi.

Haberin Devamı