Dikkat! Komaya sokabilir
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara İsmailoğlu, Ramazan Bayramı’nda aşırı tüketilen şekerli ve ağır besinlerin tansiyonu da yükselteceğini söyledi. İsmailoğlu, “Bayram ikramlarında tatlıya ‘hayır’ demek zor olabilir. Ancak fazla miktarda tüketilen şekerli besinler, bir anda kan şekerini normal seviyelerin üzerine çıkarabilir. Özellikle diyabet hastaları şeker komasına girebilir” dedi.
Ramazan sonrası yapılması gereken en önemli şeyin metabolizmanın hızlandırılması olduğunu söyleyen Dilara İsmailoğlu, önemli uyarılarda bulundu. Ramazan sonrasında 3 saat ara ile küçük öğünler tüketilmesini tavsiye eden İsmailoğlu, “Kısa süreli yürüyüşlerle gün içinde aktif olmak sağlanabilir. Susuzluk metabolizmayı yavaşlatabilir. Bu nedenle günde en az 8-9 bardak su içmek gerekir. Metabolizmanın yavaşlaması kabızlık sorunlarına da beraberinde getirebilir. Kabızlık ciddi problemlere neden olabilir. Sıvı tüketimi ve egzersizin yanı sıra gün içerisinde aynı saatlerde tuvalette oturmak için kendinize zaman ayırın. Böylece zamanla bağırsakların bu düzene alışıp aynı saatlerde dışkılamayı kolaylaştıracaktır. Ayrıca tuvalete gitme ihtiyacını hissettiğiniz zaman ertelemeyin, tuvaleti tutmakta kabızlık risk faktörüdür. Çok ağrı çekiyorsanız ya da uzun süredir bu sorunu yaşıyorsanız, mutlaka doktora görünmelisiniz” diye konuştu.
MİDEYE BAYRAM, ŞEKERE-TANSİYONA ZARAR
“Bayramda çikolatalar, şekerler ve baklava gibi tatlılar sizi baştan çıkarmasın” diyen İsmailoğlu şu uyarılarda bulundu:
“Tatlıya dur demezseniz, insülin ile kan şekeri düşer ve tekrar tatlı yeme isteği doğar, dolayısıyla beslenme süreci kısır döngüye girer. Pankreas şekeri dengelemek için fazla miktarda insülin pompalar. Sağlıklı kişilerde bu durum, kilo alımına neden olur. Şeker metabolizması bozukluk olanlar ise şeker komasına bile girebilir. Halsizseniz, çok susuyorsanız, ağzınız kuruyorsa ve sık idrara çıkıyorsanız şekerinizin yükseldiğini anlayabilirsiniz. Bayramda tatlı ve ağır yemekler sadece şekeri değil tansiyonu da yükseltir. Gaz sıkıntıları, şişkinlik, hazımsızlık, mide bulantıları ve baş ağrıları görülebilir.”
YUMURTA YERSENİZ TATLI KRİZİ YAŞAMAZSINIZ
Diyetisyen İsmailoğlu beslenme önerilerini şöyle sıraladı:
“Kahvaltıda mutlaka protein tüketimine (süt, yumurta, peynir) özen gösterilmelidir. Böylece gün içindeki tatlı krizleri bir miktar azalacaktır. Uzun süre aç kalınmamalıdır. 2-3 saat aralıklarla ara öğünler yapılmalıdır. Ara öğünler 100 kaloriyi çok fazla geçmemelidir. Ana öğünlerin yanında mutlaka bol salata tüketilmelidir. Hayvansal proteinlerle beraber karbonhidrat alımını olabildiğince azaltmak gerekir. Çorbalar bazen kalori bombası olabilmektedir. Bu nedenle unlu tereyağlı terbiyeler yapmadan çorba pişirmek kaloriyi minimuma indirmiş olacaktır. Yeşil ve beyaz çay tüketimi önemli, günde 2 fincan tarçın veya limon ilavesiyle tüketilmelidir."