Depresyon kanserle savaşta zafiyet oluşturabiliyor
Kırıkkale Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun "Hastaların hatta hasta yakınlarının içinde bulunduğu psikolojik durum, kanser tedavi sürecine direkt olarak etkili" dedi.
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, hastaların ve hasta yakınlarının içinde bulunduğu psikolojik durumun kanser tedavi sürecini etkilediğini belirterek, "Depresyon, anksiyete gibi durumlara bağlı olarak vücut bağışıklık sistemi zayıflayabiliyor ve hastanın kanser hücreleri ile savaşında zafiyet oluşturabiliyor." dedi.
Kanserde Güncel Tedavilere Erişim ve Geliştirme Derneği Başkanı da olan Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde kanser hastalarının tedavisinde çok ciddi problem yaşanmadığını anlattı.
Salgın döneminde çok iyi önlemler alındığını, hastalara özen gösterildiğini ve tedbirlerin daha ciddi uygulandığını aktaran Coşkun, buna rağmen hasta ve yakınlarının psikolojik olarak etkilendiğini dile getirdi.
Türkiye'de kanser tedavilerinin, hastanelerin ve sağlık personelinin nitelikli olması sayesinde başarıyla uygulandığını vurgulayan Coşkun, "İlk teşhislerle ilgili kapsamlı bir veri olmamasına rağmen Kovid-19 nedeniyle hastaneye gitmekte tereddüt etmiş ve geç teşhis edilmiş hastalarla da karşılaşıyoruz. Dolayısıyla endişelerimiz oluyor. Hastalarımızın veya sağlıklı kişilerin şikayetleri olduğunda ihmal etmemeleri, salgın nedeniyle doktora gitmekten kaçınmamaları lazım. Hastanelerde gerekli önlemler alınıyor." diye konuştu.
Salgın sürecinde kanser hastalarının ana tedavilerinde değişiklik olmadığına işaret eden Coşkun, hastanın sağlığı için ne gerekiyorsa uyguladıklarını belirtti.
"Kar zarar oranına gözeterek ufak düzenlemeler yaptık"
Kemoterapi tedavisinde hastaların kan değerlerinin düştüğünü anlatan Coşkun, "Bunu azaltmak için kan değerlerini yükselten, akyuvar düşüklüğünü önlemeye yönelik tedaviler var. Bunları daha dikkatli kullandık. Bunun dışında kemoterapi yerine hedefe yönelik akıllı ilaçlar dediğimiz alternatiflerle ilgili imkanlar varsa bazı durumlarda bunları tercih ettik. Uygun hastalarda haftada bir uygulama yerine 3 haftada bir hastaneye daha az gelmesini sağlayacak tedavileri tercih ettik. Kar zarar oranına gözeterek ufak düzenlemeler yaptık. Genel olarak da başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Coşkun, hasta psikolojisinin tedavi sürecinde çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hastaların hatta hasta yakınlarının içinde bulunduğu psikolojik durum kanser tedavi sürecine direkt olarak etkili. Depresyon, anksiyete gibi durumlara bağlı olarak vücut bağışıklık sistemi zayıflayabiliyor ve hastanın kanser hücreleriyle savaşında zafiyet oluşturabiliyor. Bu konuda üniversite bünyesinde, hasta ve yakınlarının psikolojik durumlarının tedaviye uyumluluğuyla ilgili bir çalışmamız var. Çalışma henüz tamamlanmadı ama ön sonuçlara göre, hastalarda gerek kanser gerek başka durumlara bağlı psikolojik bir rahatsızlık geliştiyse hastalığın tedavi uyumu ve seyri daha olumsuz etkileniyor. Hastaların psikolojik durumu ve hasta yakını desteğinin kanser tedavi ve sonuçlarına etkisi tahmin ettiğimiz bir durumdu. Bunu hem teyit edelim hem de bundan sonra buna yönelik önlemleri zamanında alalım, öncesinde tedavi edelim istiyoruz."