Gazete Vatan Logo

Depresyon cilt hastalıklarını tetikliyor!

Depresyonun cilt hastalıklarına davetiye çıkardığını söyleyen Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, “Kış aylarında havanın kapalı ve soğuk olmasına bağlı olarak depresyon vakalarında artış görülüyor. Depresyon ise cilt hastalıklarının en önemli nedenlerinden biri” dedi.

Depresyon cilt hastalıklarını tetikliyor!

Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Özlem Su Küçük, iklimsel koşulların cilt sağlığı üzerinde önemli etkileri olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi:

“Kış aylarında havanın kapalı ve soğuk olması depresyona neden olmakta, depresyon da cilt hastalıklarını tetiklemektedir. Depresyon ve stres gibi psikolojik faktörler pek çok deri hastalığı üzerinde tetikleyici ve alevlendirici etki yapabilir. Bu grupta sedef hastalığı, vitiligo (ala), özellikle çocuklarda saçkıran adı verilen bölgesel saç dökülmesi ve kadınlarda genel ani saç dökülmeleri ön plandadır. Ürtiker (kurdeşen), liken, atopik egzama, bazı değişik deri hastalıkları da strese bağlı sık sık tetiklenebilir. Stres ve depresyon kişinin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek bağışıklık sistemi aracılığı ile ortaya çıkan yukarıda saydığımız bir çok deri hastalığının başlamasına neden olur. Sonuçta sedef, egzema, kurdeşen, saç dökülmesi gibi deride görünür olan bu hastalıklar, hastanın stresini daha da artırarak olayı tam bir kısır döngü haline sokabilir.”

Haberin Devamı

"TEDAVİDE DERMOTOLOJİ VE PSİKİYATRİ İŞ BİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ"

Kışın deri kuruluğunun artması ve kış depresyonunun cildi ve mevcut cilt hastalıklarını olumsuz yönde etkilediğini aktaran Prof. Küçük, “Kış aylarında cildimize gereken önemi vermeli, dermatolog kontrolünde önerilen ilaçları ve nemlendiricileri düzenli olarak kullanmalıyız. Düzenli ve yeterli miktarda uygun nemlendirici kullanımıyla, şiddetli cilt hastalıklarında kullanılan ilaç miktarının ve süresinin azalacağı unutulmamalı. Özellikle stres ve depresyonla tetiklenen cilt hastalıkların tedavisinde dermatoloji uzmanıyla birlikte pskiyatrist görüşü ve işbirliği çok önemlidir. Hastaların tedavileri hem dermatolog hem de psikiyatrist tarafından yönetilmelidir. Bu sayede hastaların iyileşmesi ve tedaviye uyumları artacaktır” dedi.

EGZAMA ÇOCUKLARDA VE YAŞLILARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Kış mevsiminde havaların soğumasıyla ciltte birtakım değişiklikler görüldüğünü aktaran ve “Soğuk, rüzgâr, düşük nem, kuru hava cildin kurumasına yol açıyor. Özellikle başta çocuklar olmak üzere atopik egzaması olan kişilerde ve yaşlılarda bu durum daha belirgin” diye konuşan kış mevsiminde kendisini iyiden iyiye hissettiren egzama ile ilgili de şu bilgileri verdi:

Haberin Devamı

“Atopik egzama daha çok çocuklarda görülüyor fakat erişkin yaş grubunu da etkileyebiliyor. Deri kuruluğu ve kaşıntı da hastalığın en önemli bulgularındandır. Yaşlılarda cilt kuruluğu sıktır. Çünkü kişi yaşlandıkça yağ ve ter bezleri gibi cilt eklerinin fonksiyonları ve cildin su içeriği azaldığı için, cilt daha nemsiz, kuru, pütürlü hale gelir.

UZUN SÜREN DUŞ CİLT SORUNLARINI ARTIRIYOR

Deri kuruluğunda banyolar kısa, duş şeklinde alınmalı, kese uygulamamalı, duşta deriyi kurutmayan, sabunsuz temizleyiciler tercih edilmelidir. Nemlendiricilerin her gün düzenli olarak uygulanması önemlidir. Nemlendiricilerin duştan sonra ilk 3-5 dakika içerinde uygulanması gerekir. Odanın veya çalışılan ortamın neminin iyi ayarlanmasına ve klima kullanılmamasına da dikkat edilmelidir. Kış mevsiminde daha çok kapalı ortamda kalınması da deri kuruluğunu artırmaktadır. Düzenli nemlendirici kullanmak, bol su içmek, fırsat bulunca açık havada dolaşmak, bol sebze ve meyve tüketmek kışın cilt sağlığımız için yapılacak en önemli şeylerdir. Ayrıca kışa uygun giysiler giymek, soğuktan korunmak hem cilt kuruluğu için hem de soğukta ortaya çıkan soğuk kurdeşeni, soğuk yaralanması, raynoud fenomeni gibi hastalıkların görülmesini azaltacağından önemlidir.” /NTV

Haberin Devamı