Corona'yı takıntı haline getirmeyin! Salgın geçince...
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, yeni tip corona virüs salgını için tedbirlerin titizlikle alınmasının önemli olduğunu ancak bunların mantık dışı takıntılar haline getirilmemesi gerektiğini, salgın geçince bambaşka sorunlara yol açabileceğini bildirdi.
Prof. Dr. Erkmen, Kovid-19 ile mücadele bireysel önlemlerin, hijyen ve temizliğin önemine değindi.
Erkmen, "Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını için bireysel tedbirlerin mutlaka titizlikle alınması çok önemli ancak bunların mantık dışı takıntılar haline getirilmemesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Salgın geçince bambaşka soruna dönebilir
Bir soruna takıntı hastalığı denilebilmesi için bir şeyin çok aşırıya giden ve ortada mantığı da zorlayan bir durum olması gerektiğini belirten Erkmen, "Yani ellerimizi dikkatle yıkamak bu dönemde çok gerekli. Titizlikle yıkamak gerekiyor ancak ellerin yıkanması biter bitmez tekrar elleri yıkamaya başlamamak gerekiyor. Kullandığımız aletleri dezenfektanda temizlemek gerekebilir ama bunu bir kere yapıp sınırlamak gerekir. Aşırıya gidince bu durum takıntıya dönüşür. Takıntıya dönüşünce de salgın tehlikesi geçtikten sonra bambaşka bir sorun olarak geri dönebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Kendinizi aşırıya giden titizlik içine sokmayın
Erkmen, bu dönemde tanı almış hastalarının ilaçlarını ve tedavilerini devam ettirmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Eğer kendilerine bu süreç ile ilgili yapmaları gereken bir ödev verildiyse, bunları yapmalılar. Herkesten daha aşırıya giden bir titizlik içine kendilerini sokmamaları gerekiyor. Normal düzeyde bir temizlik yeterli olacaktır. Titizliğin takıntıya dönüştüğünü kişi kolaylıkla anlayabilir. Dışarıdan insanların 'Bu iş aşırıya gidiyor' diye söylemesi de bazen etkili olabilir. Ancak kendileri de zaten davranış ve tutumlarından bunun mantık dışı, aşırı ve gereksiz bir temizlik olduğunun farkına varabilirler. Bu fark edilince azaltmaya çalışmaları, eğer bunu yapamıyorlarsa bir psikiyatriste başvurmaları gerekir. Zaten mevcut bir takıntısı olan da varsa durum aşırıya gitmesin diye baştan psikiyatriye başvurup kendilerini bir düzene sokabilirler."
"Büyük bir ülkede yaşıyoruz, vakaların görülmesi anormal karşılanmamalı"
İçerisinde bulunulan süreçte Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) hastalığı olanlardan bazılarının da olayı çok aşırıya götürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Erkmen, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Dolayısıyla onların ekstra tedbir almalarına gerek olmadığını söyleyebiliriz. Aksine OKB benzeri aşırı yıkanmalar varsa günlük hayatlarında zaten vücut dirençlerini de kırmış oluyorlar. Yıkama eylemlerini azaltmaları gerekiyor. Çünkü doğru yaptıklarını düşünürken kendileri için tehlike seviyesini artırmış oluyorlar. Panik bozukluğu olanlar da her dakika olumsuz bir durum olacak korkusuyla hayatlarına, yaşamalarına engel olacak davranışlar içine giriyor. Oysa hastanelerde koronavirüsten çok daha zararlı hastalıklar görülüyor, popüler olmadığı için kimsenin ilgisini çekmiyor. Yüzölçümü olarak da nüfus olarak da büyük bir ülkede yaşıyoruz, dolayısıyla vakaların görülmesi anormal karşılanmamalı. Gerekli önlemler alınmalı ve yetkili kişi ve kurumların açıklamaları dikkate alınmalıdır."