Hepimiz ilerleyen yaşımızdan daha genç görünmek istiyoruz. Bazılarımızda cildimizin içinde bulunduğu biyolojik yaş ile gerçek kronolojik yaş (takvim yaşı) arasında farklılık görülebiliyor. Cildin biyolojik ve kronolojik yaşı arasında görülen bu fark çok önemli bulunuyor ve yaşlanma hızımızı belirlemenin yanında, yaşlanmayı yavaşlatan koruyucu önlemlere ve anti-aging uygulamalara hangi yaşta başlanacağını da gösteriyor. Cildin biyolojik ve kronolojik yaşı arasındaki farkın nedenleri arasında genetik faktörler, çevresel etmenler ve psikolojik faktörler de bulunuyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Hira, özellikle yaz aylarında cildimizin yaşlanmasını nasıl engelleyebileceğimizi anlatıyor.
GÜNEŞ EN BÜYÜK DÜŞMAN!
Yapılan araştırmalar yaşlanmaya bağlı cilt sorunlarının yaklaşık yüzde 80’inin çevresel faktörlerden kaynaklandığını gösteriyor. Yaşamın kaynağı olan güneşteki ultraviyole (UV) ışınları cildin en önemli düşmanı olup yaşlanmaya neden olan faktörlerin başında geliyor. Ciltte bol miktarda bulunan melanin, DNA ve hemoglobin tarafından ultraviyole ışınlarının emilmesi de, derinin yaşlanma sürecini başlatan temel nedenler arasında görülüyor. Deride elastikiyet kaybı, parlaklık ve canlılıkta azalma, gözeneklerde belirginleşme, kuruluk, kahverengi lekeler, kılcal damarlarda artış ve zamanla derinleşen kırışıklıklar güneşin neden olduğu en önemli yaşlanma belirtileri arasında yer alıyor. Bu noktada deri kanserlerinin en önemli tetikleyicisinin güneş olduğunu da unutmamak gerekiyor.
HANGİ KREMİ NASIL KULLANMALIYIZ?
Güneş koruyucu konusunda doğru
seçim yapmak için dermatoloğunuzun cilt özelliklerinize göre önereceği (en az 30 faktör koruyuculuğu olan) UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkilerini önleyen güneş koruyucular öneriliyor. Güneş koruyucuların ciltte daha iyi emilmesi ve yüksek koruma sağlaması için güneşe çıkılmadan en az yarım saat önce sürülmeleri ve 3 saatte bir yenilenmeleri gerekiyor. Bunun dışında güneş gözlüğü, şapka ve açık renk kıyafetlerin tercih edilmesi, her mevsim ve her yeni günde mutlaka güneş koruyucu ürünler sürülmesi çok önemli görülüyor.
ÇEKİRDEK VE KARPUZ CİLT DOSTU
Işıltılı, nem kapasitesi yüksek, ipeksi bir cilt için antioksidan içeriği yüksek, vitamin ve mineral yönünden zengin taze meyve ve sebzeler tüketmeyi beslenme alışkanlığının bir parçası haline getirmek gerekiyor. A vitamini kaynağı olan karotenden zengin besinlerin genel olarak sarı-turuncu veya koyu yeşil renkteki havuç, kayısı, şeftali, kırmızıbiber, domates, ıspanak, marul, lahana, brokoli, pırasa ve balkabağı gibi meyve ve sebzeler olduğu belirtiliyor.
A vitamini içeren hayvansal gıdaların başındaysa süt, peynir, yumurta, tereyağı ve karaciğer geliyor. C vitamininden zengin besinler elma, mandalina, portakal, mango, avokado, hindistancevizi, kivi, greyfurt, limon, karpuz ve çilek olarak sıralanıyor. E vitamininden zengin besinler ayçekirdeği, acı biber, çam fıstığı, yerfıstığı ve bademken, cilt dostu olan Omega-3 yağ asitlerinden zengin besinler olan somon, hamsi, sardalya, badem, ceviz ve hurmanın da sık tüketilmeleri gerekiyor.
GÜNEŞE ÇIKMADAN 10 GÜN ÖNCE DETOKS
Yaz mevsiminde bronz bir ten ve ışıldayan bir cilt arzu edilse de bronzlaşmanın ultraviyole maruziyetine bağlı cilt hasarının bir göstergesi ve cildin savunma mekanizmalarının bir ürünü olduğunu unutmamak gerekiyor. Sağlıklı bronzlaşma için güneşlenmeden önce yüz ve vücudunuza uygulayacağınız hafif bir peeling veya kese yardımıyla ölü deri tabakasından kurtulmanız da öneriliyor.
Altın kuralın, güneşin yoğun olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında güneşe çıkmamak ve yakıcı güneşten kaçınmak olduğu belirtiliyor. Vücudunuzun dengeli bir şekilde bronzlaşması için 15 dakikada bir pozisyon değiştirmeniz ve yavaş yavaş bronzlaşmanız tavsiye ediliyor.
Öneriler şöyle sürüyor: “Duş sonrası yüz ve vücudunuz için uygun nemlendirici kullanın. Bol su tüketin. Güneşlenmeden önce havuç yiyin veya havuç suyu tüketin (içeriğindeki karoten daha iyi bronzlaşma sağlıyor). Özellikle bronzlaşma sonrası yüzdeki mimik kırışıklıklarınızın belirginleşmesini istemiyorsanız, güneşlenmeden en az 10 gün önce botoks uygulaması yaptırın.
GÜNDE EN AZ 8 BARDAK SU
Nem, cilt sağlığı ve güzelliğinin önemli bir parçası olup beslenmeyle yakından ilişkili görülüyor. Nemden yoksun olan ciltte yaşlanma belirtileri erken yaşta ortaya çıktığı için cildin tazeliğine, canlılığına ve parlaklığına gölge düşüyor. Cildi nemlendiren besinler listesinin ilk sırasında hayatın kaynağı olan su yer alıyor. Cilt ve genel vücut sağlığı için gün içinde en az 8 bardak su tüketilmesi gerekiyor.
HER YAĞI YÜZÜNÜZE SÜRMEYİN
‘Aromaterapi’ kelime olarak hayatımıza son yüzyılda girmiş olsa da koku veren aromatik bitkilerin yaprakları, çiçekleri, tohumları ve meyvelerinin damıtılmasıyla elde edilen uçucu yağların sağlık ve güzellik amaçlı kullanımının insanlık tarihi kadar eski olduğu belirtiliyor.
Aromatik yağlar hazırlanırken uçucu yağların hangi oranda seyreltileceğini, en önemlisi taşıyıcı yağ olarak hangisinin kullanılacağını veya diğer malzemelerin nasıl kombine edileceğini bilmek sadece yarar için değil aynı zamanda zarar görmemek için de önemli bulunuyor. Bu nedenle aromatik yağ tercihi için mutlaka bu konuda tecrübeli bir doktordan destek alınması gerekiyor. Aromaterapi yağlarıyla ilgili bilimsel veriler yeterli olmamakla birlikte, dermatolojik alanda kullanımı giderek genişleyen yağların çay ağacı ve lavanta yağları olduğu belirtiliyor
ILIK SUYLA YIKANIN, KIRIŞMAYIN!
Hava sıcaklıklarının arttığı yaz mevsiminde, ciltte oluşan aşırı yağlanma ve terleme artışı nedeniyle günlük duş alımı çok önemli görülüyor. Ilık suyla duş alınması, duş süresinin kısa tutulması ve duş sonrası su bazlı bir vücut losyonu kullanılması öneriliyor. Öneriler arasında sabah ve akşam yüzünüzün cilt özelliklerinize uygun bir ürünle temizlendikten sonra nemlendirilmesiyle, sigara ve alkolden uzak durulması da bulunuyor.
KURU CİLTLER İÇİN BALLI MUZLU NEM MASKESİ
Malzemeler:
1 adet haşlanmış havuç
1 adet muz
Olgunlaşmış yarım avokado
1 yemek kaşığı bal
Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri blender’da çekip pürüzsüz hale getirdikten sonra yüzünüze sürün. 15 dakika bekletip maskeyi ılık suyla temizleyin. Cildinizin ne kadar canlı ve nemlenmiş olduğunu göreceksiniz. Maskenin içeriğindeki yüksek su oranı ile zengin A, C, E vitaminleri cildinizde çok olumlu sonuç verecektir.
Kaynak: Habertürk