Cilde zarar vermemesi için doğru maske seçimi yapılmalı
Korona virüsü dönemindeki cilt sorunlarına dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Nalan Saraç, “Bez maske cildin hava almasını sağladığı için deri hastalıkları açısından daha sağlıklı olmaktadır ancak koruyuculuk açısından dikkatli olmak gerekir. Maskelerin koruyuculuk oranlarını ve cilde verdikleri hasarı göz önünde bulundurarak tercih yapılmalıdır” dedi.
Pandemi günlerinde virüsten korunmak amacıyla uygulanan hijyenik önlemlere bağlı deri problemlerinde de artış görüldüğünü ifade eden Uzm. Dr. Nalan Saraç, ıslak mendil, kolonya, dezenfektan gibi ürünlerin kullanımına bağlı el derisinde; maske kullanımına bağlı yüz derisinde; sık duş almaya bağlı vücut derisinde ve bone kullanmaya bağlı saçlı deride rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğini söyledi.
“Beyaz sabun tercih edin”
Hijyen için boya, parfüm, sentetik deterjanlar içeren, renkli, kokulu sabunlar yerine olabildiğince nemlendiricili, kurutma özelliği az olan beyaz sabun kullanılmasının daha uygun olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Saraç, şu bilgileri paylaştı: “Her yıkama sonrası yoğun etkili yağlı bir nemlendiriciyle derinin nemi korunmalıdır. Ayrıca uzun süreyle maske kullanımı ile yüz derimiz tahriş olmakta, hem maske materyaline karşı alerjik reaksiyonlar (temas alerjisi) ile egzama ve kızarıklıklar oluşabilmekte hem de maskenin tekrarlayan sürtünme ve travmasına bağlı yüz derimizde bulunan çok sayıdaki yağ, kıl üniteleri tıkanmakta ve sonuçta deride akne, enfeksiyon, rosacea, seboreik dermatit, kontak dermatit dediğimiz cilt rahatsızlıkları oluşabilmektedir. Özellikle N95, FFP2 gibi yüze iyice oturması için tasarlanan maske kullananlarda bası yerlerinde kızarıklıklar ve açık yaralar oluşabilir. Bu deri hastalıkları maskenin metaline ya da içerdiği maddeye (formaldehit) bağlı, kumaş maskelerde ise maskeyi yıkarken kullanılan deterjan ya da boyalara bağlı olarak gelişebilir. Kuru deride deri rahatsızlıkları daha kolay gelişebildiğinden deride kuruluk olduğunda hafif bir nemlendiriciyle nemlendirilmesi uygundur. Hastalığın şiddetine göre kısa süreli kortizonlu ya da kortizonsuz kremler kullanılmaktadır”
Hijyene dikkat edilmeli
Cilt sorunlarını önlemek için yalnız olunan zamanlarda sosyal mesafeyi koruyarak açık havada 2 saatte bir 15 dakika süreyle yüzü havalandırma önerisinde bulunan Uzm. Dr. Saraç, “Her sabah ve gün sonunda parfümsüz, akneyi tetiklemeyen hafif bir temizleyiciyle yüzünüzü yıkayın. Yıkadıktan sonra yine parfümsüz, yağlı olmayan su bazlı bir nemlendiriciyle yüzünüzü nemlendirin. Nemlendiriciyi sürdükten sonra mümkünse en erken 1 saat sonra maske takın çünkü sürülen nemlendiricinin üzerine hemen maske takılırsa krem kapanma etkisiyle gözenekleri daha fazla tıkayıp, daha fazla nemlenmeye ve terlemeye sebep olabileceği için fayda yerine zararı olabilir. Tercihen makyaj yapılmaması, makyajdan vazgeçemeyenlerin ise fondöten, pudra gibi makyaj ürünleri yerine ten rengi bir nemlendirici ya da güneş koruyucu kullanmaları uygun olabilir” diye konuştu.
Doğru maske seçimi önemli
Maske seçiminin önemine de değinen Uzm. Dr. Saraç, “Bez maske cildin hava almasını sağladığı için deri hastalıkları açısından daha sağlıklı olmaktadır, ancak koruyuculuk açısından dikkatli olmak gerekir. Maskelerin koruyuculuk oranlarını ve cilde verdikleri hasarı göz önünde bulundurarak tercih yapılmalıdır. Yüzde 100 pamuklu maskeler cildimizin hava almasına bir miktar izin verdiği için, eğer her gün yıkayıp temiz tutabiliyorsak tercih edilebilir. Cerrahi maskeler terlemeye bağlı nemleneceği ve buna bağlı hem koruyuculuğu azalacağı hem de deri hastalıklarını artıracağı için sık sık değiştirilmelidir” açıklamasında bulundu.
Yıkanabilir maskeler cilt problemlerine yol açabilir
Yıkanabilir maskelerin tek kullanımlık olmadıkları için deri hastalıkları açısından risk oluşturabileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Saraç, “Gün boyu kullanılan maskeye ter ve yağ tabakası ekleniyor. Maske ertesi gün yıkanmadan kullanılırsa yüzümüzü yıkamış, temizlemiş olsak da yağ ve ter maruziyetine bağlı olarak rahatsızlıklar tetiklenebilir. Ayrıca maskeleri yıkarken kullanılan deterjanlara da dikkat edilmelidir. Böyle durumlarda yumuşatıcı kullanmamak ve deterjan yerine sabun tozlarıyla yıkamak, ‘kontakt dermatit’ dediğimiz alerjik egzamalardan koruyacaktır. Ayrıca kaynar suyla sık duş almak da vücut derisini kurutarak egzamaya ve kaşıntıya sebep olabildiğinden duş sonrası cildimizi korumak amacıyla nemlendirici kullanmak önemlidir. Derinin kuru olması daha kolay deri rahatsızlıkları oluşumunu kolaylaştırdığından deriye uygun nemlendirici kullanılmasına özen gösterilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.