Buğday ekmeği sağlıklı
Ankara Sanayi Odası Başkanı, beyaz ekmeğin çok da sağlıklı olmadığını gördüklerini belirtti
ANKARA (A.A)
Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikasının birçok kurum ve kuruluşla ortaklaşa düzenlediği “Tam Buğday Ekmeği Yaygınlaştırma” Sempozyumu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in katılımıyla Rixos Otelinde yapıldı.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, toplantının açılışında, tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılması çalışmalarının, eski değerlere dönüşün, bir uyanışın bir tasarruf alışkanlığının başlangıcı olarak değerlendirdiğini söyledi.
Özdebir, şunları kaydetti:
“Çocukluğumuzda bir somun ekmeği vardı bir de francala vardı. Francala ekmeği maddi imkanı daha yüksek olanlar alırlardı, diğer insanlar yuvanlak ekmeği alıyorlardı. Bu biraz özentiden kaynaklanırdı sanırım. Sanayici olmamızdan dolayı uncu üyelerimiz var, ekmek yapan üyelerimiz var. Bunları takip ettiğimiz zaman, bu özentiyle, biraz da israfla yediğimiz beyaz ekmeğin çok da sağlıklı olmadığını görüyoruz. Son yıllarda özellikle süne ve diğer başka hastalıklardan dolayı, gluten miktarı ekmeğimizde az, bu hamuru tutturmak, rengini beyazlatmak için birtakım ozon verdikleri, birtakım katkı maddeleri kullanıldığı söyleniyor. Eğer biz gerçekten bildiğimiz, köyde yediğimiz o kara ekmeğe dönebilirsek hem bir tasarruf sağlamış olacağız hem de halkımızın sağlığı, daha sağlıklı beslenmemiz için faydalı olacağına inanıyorum.”
"EKMEĞİ BEYAZLATMAK İÇİN KİMYASALLAR KULLANDIK"
TOBB Başkan Vekili ve Ankara Ticaret Borsası Başkan Vekili Faik Yavuz da Ankara Valisiyle beraber yeni bir Ankara vizyonu oluşturduklarını, Ankara'yı tarım kenti yapacaklarını söyledi.
Önümüzdeki dönemde tarımın çok stratejik bir sektör olacağını ifade eden Yavuz, insanların önceliğinin yeme içme olduğunu, bu anlamda ekmeğin de insan beslenmesinde çok önemli yer tuttuğunu kaydetti.
Yavuz, “Kendi değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz, tam buğday ekmeğini 500 sene önce de kullanıyorduk. Ancak ekmeği beyazlatmak için bir yoğun kimyasallar kullandık. Sağlık için beslenme için yediğimiz ekmek ne kadar sağlıksız olduğunu izledik. Buğdayın kıymetini bilmeliyiz” dedi.
Son dönemde restoranlarda beyaz ekmeği yanında mutlaka kepek ekmeğinin de geldiğine dikkati çeken Yavuz, bundan sonra sofralarda tam buğday ekmeğini de görmek istediklerini ayrıca, fındık üzüm gibi ürünlerin de ekmeğin içine karıştırılabileceğini söyledi.
ANKARA VALİSİ ALAADDİN YÜKSEL
Ankara Valisi Alaaddin Yüksel de sürdürülebilir tarımsal üretimin önemini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Ben bir meseleyi analiz ettiğimde, 3 başlığı kullanmaya tercih ederim. Dünya gerçeklerine bakıp, aklımın icapları ve halkın ihtiyaçları meselesini bakarım. Tartışılacak konu bir ekmek ve beslenme meselesiyse bu manada dünya gerçeklerinin ne olduğunu sorduğumuzda dünyada küresel ısınma meselesi ortaya çıkıyor. Aklın icabı ne diyor, küresel ısınma, bozulma var ise toprağı ve suyu gözümüz gibi korumamız gerekiyor. Halkın ihtiyacı nedir diye sorarsanız, halkın beslenmesi, halkın karnının doyurulması meselesi gündeme geliyor. Bu beslenme meselesi, bütün akıllı devletler için, toplumlar için stratejik bir meseledir. Gıdanın yegane kaynağının tarım olduğu dikkate alındığında, tarımın geleceğin reçetesi olması konusunda hiçbir tereddüt yok.”
Türkiye'de ürün planlaması yapılmasının önemine işaret eden Yüksel, Ankara'nın buğday üretimi konusunda üzerine düşeni yaptığı, 480 bin hektar civarında alanda çok akıllı, dikkatli şekilde kaliteli buğday üretimi yapıldığını söyledi.
Ankara'daki buğday üretiminin 1 milyon 750 bin ton civarında olduğuna işaret eden Yüksel, bunun da tüm Türkiye üretiminin yüzde 7,5'ine denk geldiğini söyledi.
Ankara'da kaliteli, proteini yüksek buğday üretiminden taviz vermeyeceklerini, süneyle mücadeleye ara vermeksizin devam edeceklerini belirten Yüksel, Ankara'da tam buğday ekmeği üretimi konusunda dikkatlerini ve teşviklerini en üst noktada tutacaklarını ifade etti.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da Türkler için ekmeğin kutsal olduğunu dile getirerek, “Ekmek bizde azık, yabancı ülkeler için katık. Bizim ekmek kültürününe yabancı olmamız mümkün değil. Ekmeğimize sahip çıkan kuruluşlarımızın, siyasi otoritelerin olması bizim için memnuniyet verici” dedi.
"BUĞDAYIN EN DEĞERLİ KISMINI HAYVANLAR YEDİ"
Halk Ekmek Fabrikası Genel Müdürü ve Düzenleme Komitesi Başkanı Ali İlkbahar, tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılmasıyla ilgili uzun bir çalışma yaptıklarının söyledi.
Ekmeğin bir nimet olduğunu, Türk halkının, ekmeğin yere düştüğünü gördüğü anda onu alıp başına koyduğunu anlatan İlkbahar, lifli, kepekli,vitamin ve mineralleri bünyesinde bulunduran tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılmasında öncü olduklarını kaydetti.
Yıllarca tüketilen tam buğday ekmeğinin konuşulabilir hale gelmesinden memnuniyet duyduklarını anlatan İlkbahar, şöyle konuştu:
“100 kilogram buğdaydan 65 kilogram un alırız. Geriye yüzde 35'i kepeğe ayrılıp, hayvan yemi olarak kullanılıyor. Buğdayın kepeğe ayrılan kabuk bölgesinde sağlığımız açısından çok değerli vitamin ve mineraller bulunuyor. Biz bunu hayvan yemi olarak kullanmışız. Tam Buğday ekmeğinde ise 100 kilogram buğdaydan 95 kilogram un alıyoruz, bütün vitamin mineraller ekmeğin içinde kalıyor.
Şayet tam buğday ekmeği yersek ve Türkiye'de yaygınlaşmasına sağlarsa, buğdaydan en az yüzde 35 tasarruf etmiş olacağız. Türkiye'de yılda ortalama 15 milyon ton buğday tüketildiğini düşünürsek 5 milyon ton buğday tasarruf etmiş oluruz.”
İlkbahar, tam buğday ekmeğinin yararlarına da değinerek, lif oranı yüksek olması nedeniyle, hem sindirim sistemine, hem obezite ve şeker hastalığına karşı faydası olduğunu ifade etti.
BAKAN EKER TAM BUĞDAYDAN YAPILMIŞ EKMEK VE SİMİTİ YEDİ
Konuşmaların ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, tam buğday ekmeği konusunda çalışma yapan Hacılar İlköğretim Okulu öğretmeni Sibel Erkoç ile çöpe atılan ekmekleri toplayarak hayvanlara veren ve “Ekmek Dede” olarak bilinen Hakkı Gökbulut'a plaket verdi.
Bakan Eker, sempozyumun ardından tam buğdaydan yapılmış ekmek ve simitin tadına baktı ve basın mensuplarına ikram etti.
(Bitti)