Bu aralar kendinizi yorgun hissediyorsanız...
‘’Bu aralar kendimi yorgun hissediyorum’’... Bu cümleyi siz de sık sık söylüyor musunuz? O zaman siz de hemen herkesin mevsim dönüşlerinde hissettiği ruhsal ve bedensel belirtilere verilen ‘’bahar yorgunluğu’’ndan muzdaripsiniz... Diyetisyen Nilay Coşkun, bahar yorgunluğu yaşayanlara semptomların etkisini azaltmak için öneriler sunuyor.
Güneşin kendini göstermesiyle açık hava sezonu başladı, günler artık daha uzun. Bahar geldi ama herkes beklenildiği kadar enerjik değil. Bazıları için bahar yorgunluk ve halsizlik dönemi. Bu durumun genel adı; ‘’Bahar yorgunluğu’’.
Bahar yorgunluğu doğada keskin değişimlerin oluştuğu bir döneme denk gelir. İnsanlar ve birçok hayvan ışık ve sıcaklık gibi dış etkenlere karşı metabolizmalarını ve hormon seviyelerini düzenlerler. Yaza nazaran kışın vücut ısısı biraz daha düşüktür. Sanki mini bir kış uykusundaymışız gibi olan bu durum metabolizma hızını aşağıya çeker, yani yavaşlatır. Bu dönemlerde vücudumuz uyku hormonu olarak da bilinen meletonini daha fazla salgılar. Sonuç olarak uyku ihtiyacı artar.
Uzayan günler ve daha güçlü güneş ışığı ile bahar geldiğinde ise vücudumuz bu duruma kendini adapte etmelidir. Vücut sıcaklığı artar, kan damarları genişler ve kan basıncı düşer. Güçlenen güneş ışığı etkisi mutluluk ve enerji hormonu olarak bilinen serotoninin daha fazla salınmasına sebep olur.
Baharın getirdiği değişime adapte olmak için 2-3 hafta zaman gerekir Fakat bedenimiz bu hızlı hormonal değişikliklere adapte olamayabilir. Alışmak çoğunlukla 2-3 hafta zaman gerektirir. Ayrıca yaz saati uygulamasına geçiş de bu döneme denk gelebilir ve belirtiler yaygınlaşır.
Bahar yorgunluğu semptomlarına oldukça fazla kişide rastlanıyor. Genellikle ortak şikayetler; yorgunluk, baş dönmesi, sinirlilik, baş ağrısı, hassasiyet, üzücü bir ruh haline doğru eğilimdir.
Yaşlılar, narin kişiler, kadınlar, düzensiz kan dolaşımı olan bireyler ve kış boyunca hareketsiz kalmış kişiler daha çok risk altındadırlar.
Bahar yorgunluğunun etkilerini nasıl azaltırız?
Sofra/Compass Group Türkiye Diyetisyeni Nilay Coşkun, semptomları azaltmak için çözümlerin oldukça kolay olduğunu söylüyor; İlk adım yeteri kadar sıvı tüketmek. Diğer içercekler haricinden en az 6-8 bardak su tüketmeyi ihmal etmeyin.
Güneş ışığı seretonin seviyesiyesini artırır. Güneşli bir havada dışarıda daha fazla zaman geçirin.
Bahar yorgunluğu ile vitamin ve mineral ihtiyacınız artıyor. Bolca taze meyve ve sebze tüketmek hem bu ihtiyacınızı karşılar hem de antioksidan içerikleri vücudunuzun toksinlerden arınmasına ve daha kolay toparlanmasına yardımcı olur. Özellikle A, C ve E vitamini, selenyum ve çinko gibi antioksidan vitamin ve mineralleri içeren mevsim sebze ve meyvelerini tercih edin. Örneğin; Çilek, portakal, muz, taze biber, limon, brokoli, kivi, roka, maydanoz bu mevsimlerde bulabileceğiniz antioksidan kaynaklarıdır.
Meyvelerle beraber tüketeceğiniz ceviz, fındık badem gibi yağlı tohumlar bu vitaminlerin vücudumuz tarafından emilmesini kolaylaştırır ve protein içerikleri sayesinde meyvenin şeker içeriğinin dengelenmesine yardımcı olurlar.
Yoğun bir şekilde bu semptomları hissediyorsanız stresten uzaklaşın, sağlıklı beslenin, iyi uyuyun. Zaman zaman kısa bir mola vermek ve taze hava almak size çok iyi gelecektir.