Bronzlaşma, D vitamini üretimini azaltıyor
Yaz mevsiminin etkisini iyice hissettirdiği bugünlerde yaz tatili heyecanı da başladı. Çoğu kişi sahillere akın ederken güneşin ve denizin tadını çıkarıp bronzlaşmak da yaz tatilinin olmazsa olmazı. Ancak uzmanlar uyarıyor. Güneş ışınları D vitamini alma açısından oldukça önem taşısa da güneşin zararlı etkilerini göz ardı etmemek gerekiyor. Dermatolog Uzm. Dr. Emre Araz güneş ışınlarının ciltte oluşturduğu hasarları anlattı.
Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber güneşin etkisi iyice artıyor. Güneş ışınları D vitamini alma açısından oldukça önem taşısa da cilt üzerinde pek çok olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmak, koruyucu kremler kullanmamak, ciltte hasar oluşumunu, erken yaşlanmayı ve cilt kanserini beraberinde getirebiliyor. Dermatolog Uzm. Dr. Emre Araz ‘güneş ışınlarının ciltte oluşturduğu hasarlar’ hakkında bilgiler verdi.
10.00 VE 14.00 SAATLERİ EN RİSKLİ ZAMAN ARALIĞI
Güneşten korunmada dikkat edeceğimiz en önemli basamak özellikle güneş ışıklarının en dik olduğu saatler olan 10:00-14:00 arasında güneşten kaçınmaktır. Dışarıda olduğumuz saatlerde de daima gölgede durmak tercih edilmelidir. Yalnızca açık ve güneşli havalarda değil, bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole(UV) ışınlarının %80’i dünya yüzeyine ulaşmaktadır.
Giysilerimiz güneşten korunmada önemli bariyer oluştururlar. Şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır. İdeal olarak 10 cm güneşliği olan şapka kullanılmalı ve şapka seçimi yaparken, ışık geçirmeyen dokuma tercih edilmelidir. Kalın kumaşlar, sıkı dokunan kumaşlar, yıkama ile hafif çekmiş kumaşlar, polyester giysiler daha yüksek koruyucu özelliğe sahiptir. Solmuş veya ıslanmış giysilerin koruyucu özelliği daha düşüktür. Güneş ışınlarının gözdeki etkilerini ve katarakt oluşmasını önlemek için tam UVA-UVB filtreli güneş gözlükleri kullanılmalıdır.
YAZ AYLARINDA DIŞARI ÇIKARKEN BUNLARA DİKKAT
Güneşten koruyucu kremler, losyonlar dışarı çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli, 2-4 saatte bir yenilenmelidir. Güneşe çıktıktan 30 dakika sonra yapılacak ilk tekrarın etkinliği arttırdığı bilinmektedir. Denizde veya havuzda uzun süre vakit geçirilecekse suya dayanıklı formüller tercih edilmelidir. Güneşten koruyucular yüzme, aşırı aktivite ve kurulanma sonrası tekrar uygulanmalıdır. Güneşten koruyucuların etkili olabilmeleri açısından bol miktarda kullanımları çok önemlidir. UV’ ye maruz kalan tüm alanlara yeterli kalınlıkta, katman oluşturacak şekilde ovalamadan uygulanması gerekir. Kabaca yüz bölgesi için yeterli güneş koruyucu miktarı 1/3 çay kaşığı kadardır. Bu miktarın dörtte biri sürüldüğünde, ürünün koruyuculuğu 8 kat düşmektedir. Güneşten koruyucular, güneşe maruz kalma süresini uzatabilmek için kullanılmamalıdır.
GÜNEŞ KREMİNİZ HEM UVB HEM UVA İÇERMELİ
Güneşten koruyucu seçerken hem UVA hem de UVB’ ye karşı koruma sağlayan geniş spektrumlu ürünler seçilmelidir. Güneşten koruyucular içindeki “fiziksel koruyucular” güneş ışınlarını fiziksel olarak engellediklerinden (ör: çinko oksit veya titanyum dioksit), geniş spektrumlu ürünlerde kimyasal koruyucularla birlikte kullanılırlar. Ortalama güneş alan bölgelerde kıs¸ aylarında SPF 15 kullanımı yeterli olsa da, yaz aylarında bu değer yetersiz kalır. SPF 15’ in altında koruma kullanılmamalı, yaz ayları için en az 30 koruma faktörlü kremler kullanılmalıdır.
GÜNEŞTEN KORUYUCULAR D VİTAMİNİ SENTEZİNİ ETKİLER Mİ?
Güneşten koruyucu kullanımının D vitamini sentezine engel olacağı korkusu insanların korunmadan kaçınmalarına neden olmuştur. Oysa, sadece yüz ve el sırtlarının güneşe günde 10-20 dakikalık maruz kalmak, düzenli güneş koruyucu kullanılsa dahi en yüksek vitamin D üretimini sağlar. Bronzlaşma, D vitamini üretimini azaltır. Artan yaşla birlikte deriden D vitamini sentezi ileri derecede azalır. Bütün bu sebeplerden dolayı, D vitamini eksik olduğu takdirde, sentezi için kansere yol açabildiği kesin olarak bilinen güneş ışınları yerine, dışarıdan D vitamini desteği alarak bu eksiğin giderilmesi daha mantıklı görünmektedir.