'Böcek ısırığına tükürme'yin!
İşte hala yaygın olan bazı 'Kocakarı ilaçları'
İşte halen yaygın olan uygulamalardan bazıları:
Geleneksel sağlık uygulamalarının, Türk toplumunun genelinde, özellikle de köylerde yaygın olduğu, çok eski devirlerden gelen ve bugün daha çok yaşlı kesim tarafından uygulanan bu yöntemlerin, tıbbi açıdan riskler içerebildiği öğrenildi.
Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi'nin bilimsel çalışmasıyla konuya ilişkin çeşitli araştırmalara göre, sağlık hizmetlerinden ve teknolojik yeniliklerden yeterince yararlanamayan, maddi imkansızlık veya başka sebeplerle doktora gidemeyen veya gitmek istemeyen kırsal alandaki ağırlıkla yaşlı kesim, nesiller boyunca aktarılan geleneksel tedavi yöntemlerini sürdürüyor. Çalışmalara göre, kırsal alandaki yaşlıların önemli kısmı mide ağrısı, soğuk algınlığı, kabızlık, yüksek ateş, öksürük, arpacık, diş ağrısı, böcek ısırığı, siğil, yanık ve baş ağrısında geleneksel yöntemlere başvuruyor.
Nişan yüzüğünü arpacığa sürme
Yaygın sağlık sorunlarında başvurulan geleneksel yöntemler arasında arpacığa müdahale dikkati çekiyor. Buna göre ısıtılmış odun, hamur koyma; çay buharına tutma; köpek dışkısı şeker, sarımsak ve nişan yüzüğü sürme şeklindeki tedavi yöntemleri, arpacık için tercih ediliyor. Aynı uygulamanın Rusya'da da yapıldığı, nikah yüzüğüyle ovulan arpacık için üç kez tükürmenin geleneksel tedavi yaklaşımı olarak benimsendiği bildiriliyor.
Soğuk algınlığında terleme ve nane limon kaynatma en belirgin tedavi yöntemi olarak öne çıkarken, yüksek ateşte limonlu çay, soğuk uygulama ve sırta bardak çekme, sirkeli bez tedavi yöntemi olarak uygulanıyor. Bal, et ve ceviz içi yeme kabızlık için kullanılıyor. Bu hastalıkta sabunun fitil şeklinde kullanımı, anüsten zeytinyağlı gazete sokulması, kuru kınanın kara üzümle kaynatılıp içilmesi de tedavi yöntemleri arasında yer alıyor.
Böcek ısırığına tükürme
Siğil için dua ve yakma, böcek ısırması için ısırılan bölgeye tükürme, şeker, yoğurt, kolonya, çamur ve paslı demir sürme, geleneksel tedavi yöntemleri arasında bulunuyor. Yanıkta diş macunu, yoğurt, çamur, kireç kaymağı, tereyağı, demir pası ve tuzu kullanılması, havacıva otunun tavada inek yağına katılarak merhem yapılması gibi uygulamalar yer alırken, baş ağrısında başı sıkıca bağlama, kuvvetlice saçı çekme, alnı jiletle kesip kan akıtma, diş ağrısında ise diş üzerine ispirto, kolonya, akü asidi, tütün, yabani ot uygulamalarına rastlanıyor.
Öksürüğü olan kişiye gaz yağını şekere damlatıp yedirme, sırta ve göğse bal ve nanenin yanı sıra toprak sarma, ispirto ve gaz yağı sürme, ısıtılmış havlu ve gazete koyma, boyuna anahtar asma gibi geleneksel uygulama yapılması da bilim adamlarınca saptanan yöntemler arasında bulunuyor. Bu hastalığa yönelik olarak yurt dışındaki uygulamalar arasında İngiltere'de göğüs üzerine plastik torba içinde formaldehit kristalleri konulması, Çin'de madeni parayla sırtın ovulması, İtalya'da göğüse sıcak tuğla ile tedavi, bildirilen yöntemler arasında yer alıyor.