Böbrek tümörü cerrahi tedavisi
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, böbrek tümörü cerrahisinde uygulanan yöntemleri sizler için anlattı.
Böbrekler omurganın her iki tarafında bulunan yumruk büyüklüğünde ve fasulye şeklinde organlardır. Böbreklerin vücuttaki görevi atıkları kandan temizleyerek idrar oluşturmaktır. Böbrekte kanser hücresi oluşumuna böbrek kanseri denir. Yetişkinlerde görülen böbrek kanserlerinin 10’da 9’unu renal hücre kanserleri oluşturur.
Böbrek kanseri sebepleri
Böbrek kanserinin sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte böbrek kanserine yakalanma riskini artıran bazı faktörler vardır. Böbrek kanseri, normal işlevlerini yerine getiren hücrelerin işlev ve şekillerini yitirerek anormal derecede büyümesidir.
Her ne kadar ortaya çıkma nedenlerine ilişkin çok kesin bilgiler olmasa sigara ve obezitenin böbrek kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra, birinci derece akrabalarında böbrek kanseri olanlar ve tansiyon hastalarının da böbrek kanseri açısından riskli grupta olduğu düşünülmektedir.
Böbrek kanserinde yaş önemli bir risk faktörüdür. Hastalığın ilk dönemlerinin de sessiz seyrettiği göz önünde bulundurularak, özellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerin sağlık kontrollerini aksatmamaları tavsiye edilmektedir.
Belirtileri ve teşhis yöntemleri
Böbrek kanseri ilk evrelerde genellikle belirti göstermez. Fakat idrarda kan, sırtta geçmeyen ağrı, sebebi bilinmeyen kilo kaybı, iştahsızlık ve yüksek ateş böbrek kanseri belirtileri olabilir.
Böbrek kanseri tanısında kan ve idrar testleri hastanın şikâyet sebeplerinin anlaşılmasında yol gösterici olabilir. Görüntüleme testleriyle beraber (ultrasonografi, BT ya da MR) böbrekteki tümör ya da anormal dokular araştırılabilir. Biyopsi de böbrek kanseri tanısında kullanılan bir diğer yöntemdir. Biyopsi kanserli olduğundan şüphelenilen bölgeden alınan doku örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesi işlemidir. Kanserli hücrelerin varlığı teyit edildikten sonra böbrek kanserinin evrelenmesi gerekir.
Böbrek kanserinin kapalı cerrahi ile tedavisi
Böbrek kanserinin tedavisinde tümörlü bölgenin vücuttan çıkarılması gereklidir. Bunun için uygulanan iki çeşit ameliyat yöntemi vardır; radikal nefrektomi ve parsiyel nefrektomi. Böbreğin ve çevresindeki kanserli dokuların çıkarıldığı operasyona radikal nefrektomi denir. Bu ameliyatta tümörlü böbrek, lenf düğümleri ve böbreküstü bezleri vücuttan çıkarılır.
Böbrek kanseri tedavisinde kullanılan bir diğer ameliyat yöntemi parsiyel nefrektomidir. Böbrek koruyucu ya da nefron koruyucu cerrahi olarak da adlandırılır. Bu işlem, laparoskopik ya da robotik olarak yapılabiliyor. Bunun sebebi yalnızca böbreğin tümörlü bölgesi çıkarılarak, böbreğin işlevine devam etmesinin sağlanmasıdır. Küçük ebattaki tümörlerde parsiyel nefrektomi mümkün olabilmektedir. Eğer hasta bir böbreğini önceden kaybetmişse parsiyel nefrektomi hayat kurtarıcı olabilir. Operasyon sonrası hayat kalitesi ve diyaliz ihtiyacı gibi komplikasyonlar göz önüne alındığında parsiyel nefrektominin radikal nefrektomiye göre artıları oldukça fazladır. Cerrah kanserin evresi ve hastanın genel durumunu göz önünde bulundurarak böbrek kanseri ameliyatına karar verir. Kanser diğer organlara sıçramadıysa genellikle cerrahi yöntemler ilk akla gelen tedavi yoludur.
Cerrahi için uygun olmayan kimi hastalarda radyofrekans, ablasyon, kriyoterapi gibi yöntemlerle tümörün yok edilmesi de mümkün olabiliyor. Metastazları bulunan hastalarda kanserli dokuları hedef alan kimi ilaçlar ve kemoterapiler kullanılabiliyor. Daha ileri hastalıklarda ise hastanın yaşam kalitesinin artması ve semptomlarının gerilemesi adına radyoterapi ve renal arter embolizasyonu adı verilen işlemler yapılabiliyor.