'Bel fıtığıyla karıştırılıyor, 8 yıl gecikmeli tanı konuluyor’
Ankilozan spondilit, Türkiye'de yaklaşık 400 bin kişiyi etkileyen omurgada hareketi kısıtlayan iltihaplı romatizma hastalığıdır. AS tanısının 8 yıl gecikmeli konulduğunu söyleyen Prof. Dr. Süleyman Özbek, "Hastaların 3’te 1’ine yanlışlıkla bel fıtığı tanısı konuluyor" açıklamasında bulundu
Türkiye'de yaklaşık 400 bin kişiyi etkileyen omurgada hareketi kısıtlayan iltihaplı romatizma hastalığı olan ankilozan spondilit (AS) gizli tehlike saçıyor. Gazete Habertürk'ten Fatmanur Boylu'nun haberine göre; AS tanısının 8 yıl gecikmeli konulduğunu belirten Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Özbek, “Hastaların 3’te 1’ine yanlışlıkla bel fıtığı tanısı konuluyor. Yanlış tanı konulan hastaların yüzde 7’si bu nedenle operasyon geçiriyor. Operasyon geçiren hastalarda doğru tanı gecikmesi 11 yıla çıkıyor” dedi. 15-40 yaş arası erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülen iltihaplı romatizma hastalığı olan AS ve bel fıtığının taban tabana zıt hastalıklar olduğunu vurgulayan Özbek, “En temel belirtisi 3 aydan uzun süren bel ağrısı. Bel fıtığı istirahatle geriler, oysa AS dinlendikçe artar. AS genetik bir rahatsızlık. Erken teşhis konulmazsa bu kişiler bir daha gökyüzüne bakamaz. Sürekli ağrılar, dinlenme anlarında ve gece saatlerinde artan ağrılar, sabah tutuklukları AS belirtisidir. Ağrılar hareket halinde azalır” diye konuştu.
‘EGZERSİZ ÖNEMLİ’
AS’nin ömür boyu devam eden ve kesin tedavisi olmayan bir hastalık olduğunu söyleyen Özbek, “Asıl önemli olan sinsi bir şekilde bedene yerleşen AS gibi hastalıkların geç tanınması. 8 yıllık geç tanı doğal olarak tedavi başarısını düşürüyor. AS’nin tedavisinde ameliyat bir yöntem değil. Bu hastalığın kesinlikle tedavisi yok gibi görüşlere inanmayın. Erken tanı, tedavi, egzersiz ve ilaçlarla kişinin yaşam kalitesi ve süresi normal düzeye döndürülebilir. En büyük düşman hareketsizlik ve sigaradır” dedi.