'Bebekler 2 yaşına kadar ayakkabı giymemeli'
Bebek ve çocuklarda doğru ayakkabı seçiminin ayak sağlığı ve gelişimi açısından büyük önem taşıdığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdal Irmak, “İdeal ayakkabı ayağın şekline uyumlu olmalı, sivri uçlu olmamalıdır. Esnek materyalden yapılmış olmalı, ayağa rahatsızlık vermemelidir. Sert kösele tabanlı, esnek olmayan ayakkabılar uygun değildir” dedi.
Bebekler genelde 10 ile 18 ay arasında yürümeye başlıyor. Bebeklerinin ilk kez yürüdüğünü gören ebeveynlerin en çok sorduğu soru ise ‘çocuğuma ne zaman ve hangi ayakkabıyı almalıyım’ oluyor. Bebek ve çocuklarda ayakkabı seçiminin sağlıkları açısından kritik bir karar olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Erdal Irmak, “Bebekler 2 yaşına kadar çıplak ayak ya da çorapla en az 6-8 hafta boyunca ayakkabısız yürümelidir. Böylelikle; hem ayakların normal büyümesi hem sağlıklı kas gelişimi hem de parmakların kavrama yeteneklerinin gelişmesi sağlanır. Bebeklerin sıraladığı, kendi kendine yürüyemediği dönemde yerler çok soğuk diye çorapla gezdirmek istenmiyorsa, altı kauçuk ya da süet yumuşak tabanlı patikleri tercih edebilirsiniz. Ev içinde ayakkabı kesinlikle giydirilmemelidir. Doktorunuz tavsiye etmedikçe ortopedik ayakkabılar kullanmaya gerek yoktur” diye konuştu.
Yürüme çağına kadar ayakkabıya gerek yok
Ayakkabı seçiminde temel özellik olarak ayağı koruma ve çocuğun ya da ebeveynin beğenisine hitap etme özelliklerinin yer aldığını ifade eden Uzm. Dr. Erdal Irmak, “Kanada Pediatri Cemiyeti (Canadian Pediatric Society) çocuklardaki ayakkabı kullanımı ile ilgili şu tavsiyelerde bulunmuştur: Süt çocuklarında yürüme çağına kadar ayakkabıya gerek yoktur. Ayakkabılar koruma içindir. Ayağa uyumlu olmalı, ne dar ne de çok geniş olmalıdır. Yumuşak ve hafif özelliklerde olmalı, tabanı çok ince olmamalı, gelen kuvvetleri emen özellikte olmalıdır. Ortezler fizyolojik esnek düz tabanlık tedavisinde, gelişimsel içe basmada ve hafif torsiyonel deformitelerde faydalı değildir. Çocuk, ayak veya bacak problemlerinde fonksiyonel engellik veya ağrı ile karşı karşıya kalıyorsa bir ortopediste yönlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
İdeal ayakkabının özellikleri
Uzm. Dr. Erdal Irmak, ideal ayakkabının özelliklerini ise şöyle anlattı: “Ayağın şekline uyumlu olmalı, sivri uçlu olmamalıdır. Esnek materyalden yapılmış olmalı, ayağa rahatsızlık vermemelidir. Sert kösele tabanlı, esnek olmayan ayakkabılar uygun değildir. Tabanı düz olmalı, topuklu olmamalıdır. Ancak okul ayakkabılarında 1-1.5 cm topuklu kösele uygundur. Gözenekli olmalıdır. Hava iletimine izin vermelidir. Deri veya kanvas gibi yumuşak bir materyalden yapılmış olmalıdır. Bağcıklı veya benzer bir sıkılaştırma özelliğine sahip olmalıdır. Orta derecede sürtünmeli olmalı, tabanı kaygan olmamalıdır. Hafif olmalıdır. Sağlam, ayağı çevreleyen bir topuk kısmına sahip olmalıdır. Kabul edilebilir bir görünüme sahip olmalıdır. Çocuğun beğenisine hitap edebilmelidir. Makul bir fiyatta olmalıdır. Çok pahalı olmamalıdır.”
Ayakkabı alışverişini öğleden sonra yapın
Ayakkabıyı satın almadan önce çocuğun ayakkabıyı muhakkak denemesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Erdal Irmak, “Çocuğunuz yanınızda olmadan ayakkabı almayın. Çocuğunuzun ayakkabı alışverişini sabah saatlerinde değil, öğleden sonra yapın. Çünkü gün içerisinde çocukların ayaklarında tıpkı büyüklerde olduğu gibi hafif bir şişme olur. Ayakta bastırın. Ayak, üzerine ağırlık verildiği zaman, yani çocuk ayakta iken, genişler. O nedenle ayakkabı denenirken çocuğun ayakta durması ve denenen ayakkabı ile bir müddet yürümesi gerekir. Eğer çocuk ayakkabıyı ilk giydiğinde rahatsız olmuşsa ‘çocuk ya da ayak alışır’ dememek gerekir. Ayağın hem önünde hem de yanlarında yeterli miktarda boşluk kalmalıdır. Ayakkabı alırken ayağa yarım numara küçük olacağına, büyük olması yeğlenir. Ayakkabı giydikçe açılmaz. Ayakkabıyı bir süre denedikten sonra ayakkabıyı çocuğun ayağından çıkarmak ve ayağında kızarıklık, bası oluşup oluşmadığına bakmak gerekir. Çocuklar şikayetlerini henüz tam olarak dile getiremediklerinden, ayakkabının içini ailelerin elleri ile kontrol etmeleri, çocuğun canını yakabilecek çıkıntılar veya dikiş yerlerinin bulunmamasına bakmaları gerekir. Büyük olan ayağa göre alın. Ayaklar arasında yarım numara büyüklük farkı olabilir. Genelde sol ayak sağ ayaktan biraz daha büyüktür. Ayakkabı alırken, her iki ayakta denenmeli ve büyük olana göre alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Ayakkabı ne kadar geç giydirilirse o kadar iyi
Çocukların ayak kasları zayıf olduğu için içe, dışa basma, parmak ucunda yürümenin dengeyi sağlamak için normal görülen bir durum olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Erdal Irmak, “Bu sorunlar kendi haline bırakılarak çocuk 3 yaşına kadar gözlemlenir. Eğer ailede genetik bir yatkınlık yoksa 3 yaşına kadar düzelir. Düzelmediği takdirde ortopedi uzmanına gidilir. Çocuk kendi kendine 10-15 adım atabiliyorken ayakkabı giydirmek gerekir. Yere ne kadar çıplak ayakla ya da çorapla basarsa o kadar iyi dengesini sağlar. Özellikle yaz günlerinde ayaklarını özgür bırakmak en güzeli. Ne kadar geç ayakkabı, o kadar iyidir. Her 4-6 ayda bir çocukların ayakları kontrol edilmeli, ayakkabı eğer küçülmüşse, daha doğrusu ayak ayakkabıya sığmaz hale gelmişse ayakkabı değiştirilmelidir” sözlerine yer verdi.
Mantar enfeksiyonları bulaşabilir
Ayakkabıların asimetrik olarak aşınmasının her zaman bir anormallik olduğunu göstermeyeceğini vurgulayan Uzm. Dr. Erdal Irmak, açıklamasını şöyle tamamladı: “Çocuğun ayakları muayene edilebilir ancak çoğu kez her iki ayağı da normal olan çocukların ayakkabılarında asimetrik aşınma görülebilir. Ayakkabılar genellikle yıpranmadan çocuğun ayağına küçük gelmesi nedeniyle sık sık değiştirilir. O nedenle yıpranmamış eski ayakkabılar çocukların kardeşlerine ya da başkalarına verilebilir, ancak bu durumda, eğer varsa, ayakkabının eski sahibindeki derinin mantar enfeksiyonlarının ayakkabının yeni sahibine de bulaşabileceğini akılda tutmak gerekir.”