Bakımlı ve ışıltılı bir cildin sırları

Teknoloji baş döndüren bir hızla ilerliyor ve bundan estetik sektörü de yararlanıyor. Lazerler, ultrasonlar, radyofrekanslar ve pek çoğumuzun adını bile bilmediğimiz diğer enerji kaynaklarının dışında; vitamin enjeksiyonları, mezoterapi, PRP, fibroblast gibi uygulamalar da genç ve güzel görünmeye katkı sağlıyor. Renee Klinik Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, günümüz teknolojilerinin kişinin gençlik ve güzellik çabasını sonuçsuz bırakmadığını söylüyor.

IŞIKLA GELEN GENÇLİK

Gençleşme ve cilt yenilemeye katkısı olan uygulamaların başında ‘BBL’ geliyor. Başarılı sonuçlarıyla dikkat çeken cihazın uygulaması filtreler aracılığıyla farklı işlemlerin gerçekleştirilmesi esasına dayanıyor. Tercih edilen filtreye göre deri ve deri altında sıkılaşma, yüzdeki yaşlılık ve güneş lekelerinin giderilmesi, yüz ve gövdedeki damar genişlemelerinin tedavisi (kırmızı-ince kılcal damarlar), istenmeyen tüylerin yok edilmesi ve bacak-kalça-kol gibi gevşemeye daha yatkın bölge dokularının sıkılaştırılması hedefleniyor. Uygulama, iyileşme sürecine ihtiyaç duymuyor. BBL işleminin sonuçları, uygulamanın hemen ardından görülse de tam etkinin ortaya çıkması yani kolajen stimülasyonunun ve üretiminin tamamlanması için 2-3 ay gerekiyor. 30-45 dakikalık uygulama için 4-10 seansa ihtiyaç duyuluyor. Seanslar arasında yaklaşık 2 hafta bekleme süresi bulunuyor.

4 MEVSİM UYGULANABİLİR

Prof. Dr. Reha Yavuzer, BBL’de başarının kullanılan filtreye, verilen toplam enerji miktarına, seans düzenine ve yapılış şekline göre değiştiğini söylüyor. Seanslar tamamlandıktan sonra sonucun korunması ve gelişmesi için yeni uygulamanın en erken 1 yıl sonra yapılması öneriliyor. BBL teknolojisi lazer teknolojisinden farklı olarak deri yüzeyinde hasar yaratmıyor. Bu nedenle, hem uygulama ağrısız oluyor hem de sonuçlar ultraviyoleden etkilenmiyor. 4 mevsim uygulanabilen BBL sonrasında standart bir bakım ve güneşten korunma yeterli oluyor.

CİLT GENÇLEŞTİRMEDE KÖK HÜCRE FARKI

30’LU yaşlarda yaşlanmayı yavaşlatmak için uygulanan diğer bir yöntemin ‘fibroblast’ olduğu belirtiliyor. ‘Kök hücre’ olarak da bilinen bu yöntem, kişinin kulak arkasından alınan deri dokusundan birtakım hücrelerin ayıklanıp kimi zaman yoğunlaştırılması, kimi zaman da laboratuvar ortamında çoğaltılarak hastaya geri verilmesi esasına dayanıyor. Kişiden alınan deri parçasından ayıklanan ve kolajen üretiminden sorumlu fibroblast adı verilen hücreler, yine aynı kişiden alınan kan örneğinden elde edilen büyüme faktörleriyle çoğaltılıyor. Uygulama yaklaşık 4 haftalık süre gerektiriyor ve 1 ay arayla 3 seans olarak uygulanıyor. İşlem, kolajen üretiminin artması istenen her bölgeye yapılmakla beraber en fazla yüz bölgesine gerçekleştiriliyor. Boyun, el sırtı, dekolte, dirsek ve diz kapağı uygulama yapılan diğer bölgeler arasında bulunuyor.

KENDİ KANINIZLA GELEN CANLILIK

Kişinin kanının alınıp belli kimyasallar yardımıyla büyüme faktörlerinin ayıklanarak kendisine geri verildiği ‘PRP’ adlı yöntemde, deri ve deri altı yapılarının direnci artırılıyor. Cilt altı dokularının yenilenme sürecine faydalı olan bu uygulama, kolajen üretiminde artış yaparak hücrelerin yenilenmesine yardım ediyor. PRP’nin başarısının kullanılan kimyasal kitlere göre değişkenlik gösterdiği belirtiliyor. Uygulama, art arda ayda 1 kez gerçekleştirilen enjeksiyonlarla ortalama 3 seans yapılıyor. Mezoterapi ve vitamin enjeksiyonu gibi uygulamalarsa hem deriyi nemlendiriyor hem de içerdiği yararlı maddelerle cildin dengelenmesinde önemli rol oynuyor. Ortalama 3-4 seans gerçekleştirilen bu uygulamalardan elde edilen etki, yaklaşık 10 gün sonra ortaya çıkıyor. Seans sayısı arttıkça sonuçların daha belirgin hale geldiği belirtiliyor.