Uzman isim uyardı: Kahvaltılarınızı düzene sokun
Bahar yorgunluğu kış ayından bahar ayına geçilirken havaların birden ısınması sonrası görülüyor. Soğuk havaya alışan insanlar havanın bir anda ısınmasıyla kendini halsiz ve yorgun hissediyor. Yorgunluğun geçmemesi durumunda bir hekime başvurmamız gerekiyor. Peki bu yorgunluğu üstümüzden nasıl atabiliriz? Bu dönemde beslenmemiz nasıl olmalı? Hayatımızdan çıkarmamız gereken besinler neler? İşte yanıtları...
Gazetevatan.com/Cansu Akalp
Kış aylarının soğuk ve yağmurlu günleri, yerini yavaş yavaş bahar ve yaz aylarına bırakıyor. Tam da bu süreçte doğa kendini yeniliyor. Doğanın parçası olan bizler de bu dönemde yenilenip, daha enerjik konuma geçiyoruz. Ancak bahar aylarında bazı kişilerde tam tersi durum söz konusu olabiliyor. Bunu bahar yorgunluğu olarak ifade ediliyor. Bahar yorgunluğu; şubat ayının sonları ile beraber, havaların da ısınması ile kişide, yorgunluk, halsizlik, güçsüzlük, enerjisiz olma durumu, isteksizlik, hatta vücutta karıncalanma hali görülmesi durumudur. Normalde bahar ayı ile beraber daha enerjik, daha mutlu, daha pozitif olunması gerekirken, bu tam tersi durum neden oluyor? Ne yapmak gerekiyor? Beslenmenin buradaki rolü var mı?Diyetisyen Gülçin Işık bahar yorgunluğu ile nasıl mücadele edilebileceğini gazatevatan.com için değerlendirdi.
BELİRTİLER ARTIYOR
Bu durumun doğal bir süreç olduğuna değinen Işık, “Mevsim değişikliği ile beraber havadaki elektrik yükü artıyor. Havadaki pozitif negatif iyonların dengesi, havaların bir ısınıp bir soğumasıyla değişiyor. İklim değişikliğinin yaşadığı şu son günlerde sizlerde de bahar yorgunluğu varsa panik olmayın. Bu süreç doğal bir süreçtir. Özellikle de büyük şehirlerde bu durum daha fazla görülür. Çünkü bu duruma bir de hava kirliliği, trafik yoğunluğu, trafik stresi, sanayi atıkları vb. durumlar da eklenir. Bu sebeple kişide bahar yorgunluğu belirtisi daha da artmış olur.” diye konuştu.
HEMEN DOKTORA BAŞVURUN
Gülçin Işık, “Karıştırılmaması gereken bazı durumlar vardır. Günlerin uzaması ile beraber kişilerde fiziksel aktivite artabilir. Bu da fiziksel yorgunluğa yol açabilir. Dolayısıyla bu durum bahar yorgunluğu ile karıştırılabilir. Ya da kişilerin kronik hastalıkları yorgunluk, halsizlik gibi belirtilerle bağlantılı olduğundan yine bahar yorgunluğu ile karıştırılabiliyor. Eğer bu yorgunluk aylarca sürüyorsa, uzun süre geçmiyorsa bu durum hastalığa bağımlı olabilir. Bunu doktora başvurarak gereken müdahaleyi yaptıktan sonra kontrol altına alabilirsiniz. “ diyerek bahar yorgunluğunun nedenlerini şöyle sıraladı;
Kötü beslenme alışkanlıkları, yeterli vitamin ve mineral alınmaması, hareketsiz yaşam biçimi, tiroit rahatsızlıkları ( bu durum özellikle hafıza da güçlük, unutkanlık, uyku eğilimi, kas ağrıları gibi belirtilerle kendini gösterir.) bazı enfeksiyon rahatsızlıkları, alerjik durumlar(bahar alerjileri), tansiyon değişimleri(hipertansiyon veya hipotansiyon gibi.) fazla kafein alımı, sigara kullanımı, aşırı alkol alımı.
Bahar yorgunluğunun sadece hava değişikliklerinden kaynaklanmadığına dikkat çeken Diyetisyen Gülçün Işık, bahar yorgunluğunun uzun sürmesi halinde pek çok hastalığa da zemin hazırlayacağına değindi. Işık, bahar yorgunluğu ile birlikte artan şikayetleri şöyle açıklıyor; Kas ağrıları, Omuz ağrıları, Sırt ağrıları, Konsantrasyon bozukluğu, Uyku düzeni bozukluğu, Stres halinde artış, Bağ ağrısı, Mide ve bağırsak rahatsızlıkları (kramp, kabızlık, ishal, midede şişkinlik, gaz vb.)Alerjiye bağlı semptomlar(kaşıntı, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık vb.) Bahar yorgunluğu ve sonrasında görülen semptomlardan pek çok kişi muzdarip. Peki bahar yorgunluğu nasıl geçer? Işık'a göre; Öncelikle esas sebep neyse ona yoğunlaşmalısınız. Üstte yazılan problemlerden hangisi sizde varsa onu düzene koymalı, doğru olanı uygulamalısınız.
Diyetisyen Gülçin Işık, güne kahvaltı ile başlamanın önemli olduğuna da değindi. Poğaça ,açma gibi yiyeceklerle güne başladığımızda günün geri kalanında daha yorgun olabileceğimizden bahseden Işık, hazır gıdalardan uzaklaşmamız gerektiğini söyledi.
İşte yapılması gerekenler;
-Eğer ki yukarıda yazılanlardan sadece aşırı kafein alımı sizde varsa, kafein alımını sınırlamak bile bu yorgunluğunuzu kontrol etmenize yardımcı olacaktır.
-Hazır gıdalardan uzaklaşıp, daha sağlıklı yiyecekleri tüketmeye özen göstermelisiniz. Paketli gıdalar yerine taze sebze ve meyveler yenilmeli, kuruyemişlerle ara öğün desteklenmelidir. Güne mutlaka sağlıklı bir kahvaltı ile başlanmalıdır. Siz eğer ki karbonhidrat ve doymuş yağ oranı yüksek poğaça, açma gibi yiyeceklerle güne başlıyorsanız, zaten günün kalanında yorgunluk haliniz geçmeyecektir. O nedenle kahvaltılarınızı düzene sokun. Ara öğünlerinizi planlayın. Hem öğlen hem de akşam yiyeceğiniz yemekleri planlayın ki sağlıklı bir beslenme düzeniniz olsun.
-Mutlaka fiziksel aktivite ekleyin. Hareketsizlik sizi daha da depresif, daha da yorgun hale getirecektir. Biliyorum ki; ‘Zaten yorgunum, bir de spor mu yapacağız?’ diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak ufak ufak hayatınıza eklediğiniz aktivitelerle hem metabolizmanızı hızlandıracak, hem eklem ve kemik sağlığınızı destekleyecek, hem de hormon sağlığınızı düzenlemeye yardımcı olacaksınız. Kendinizi yoracak egzersizler yerine başlarda gevşeme egzersizlerine yönelebilirsiniz. Şehir hayatından uzaklaşmak amaçlı doğa yürüyüşleri de bu dönemde faydalı olacaktır. (bahar alerjisi olanlar hariç onlar polenden uzak durmalılar…)
-Kötü beslenme alışkanlığınız düzeldiğinde vitamin ve mineralleriniz de düzelmeye başlayacaktır. Yine de bu eksiklik aşırı ise takviye almaya ihtiyacınız olabilir. O nedenle doktorunuza veya diyetisyeninize başvurarak gereken takviyeleri alabilirisiniz. • Bu dönemde özellikle C vitamininin önemi yadsınamaz. C vitamini içeriği yüksek besinleri mutlaka her gün tüketmelisiniz. Çilek, çağla, erik, limon, koyu yeşil yapraklı tüm yeşillikler vb. C vitamini içeriği yüksek besinlerdir.•
-B grubu vitaminleri de kronik yorgunluk sebepleri arasında görülebilir. Hatta B12 vitamini, kullanılan bazı ilaçlarla etkileşime girdiğinde düşebiliyor. O nedenle bu vitaminlerin eksikliği olup olmadığına bakılması gerekir. Yetişkin bireylerde B12 seviyelerini 400-500 üstü olmasını istiyoruz. • Bununla beraber çinko, magnezyum, potasyum, demir, selenyum, d vitamini gibi diğer vitamin minerallerin de kontrollerinin yapılması, buna bağlı beslenme programı oluşturulması gerekir.
- Rahatlatır düşüncesiyle alkole yüklenmek çok büyük hatalardan bir tanesi… Bu dönemde vücut değişime hazırlanırken(mevsim değişikliği) altta yatan hastalıklar tetiklenebiliyor. Bir de alkol tüketimi ile vücut direncini zayıflatmamalısınız.
- Bu dönemde bahar alerjisi olan bireylerde bu yorgunluk daha çok görülür. Burun akıntısı, öksürük, hapşırık, gözlerde yaşarma, kızarma, kaşıntı gibi durumlar bahar alerjileri belirtileridir. Bitkilerdeki polene bağlıdır. Bu durumda da; varsa besinlere karşı alerji durumu, bunların diyetten çıkarılması gerekir(laktoz, yumurta, çilek, domates, fındık, glüten vb.). Aynı şekilde doktorunuzun önerdiği antihistaminik ilaç kullanımı ile desteklenmeli, yukarıda yazılanlara dikkat ederek hareket edilmesi gerekir.