Atık sularda corona virüsü analizi!
Dünyanın birçok ülkesinden bilim insanları ile birlikte coronavirüsün izini atık sularda arayacaklarını belirten Doçent Dr. Gürol, amaçlarının atık sularda virüs artışı yaşandığında erken uyarı sistemini hayata geçirerek daha erken önlemler alınmasını sağlamak olduğunu ifade etti.
İsveç Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nde (KTH) de kimya mühendisliği alanında doçent olarak çalışmalarını sürdüren Dr. Zeynep Çetecioğlu Gürol’un da aralarında bulunduğu dünyanın birçok ülkesinden bilim insanları, koronavirüsün izini atık sularda arayacak. Amaç, alınan atıksu örneklerinin incelenmesi ve takibi sonucunda atık sularda virüs artışı yaşandığında erken uyarı sistemini hayata geçirerek daha erken önlemler alınmasını sağlamak.
Dünyanın birçok ülkesinde eş zamanlı olarak başlatılan çalışma için ilk örneklerin alınıp analize başlandığını anlatan Dr. Gürol, sistemin nasıl işleyeceğini şöyle anlattı:
“Korona pozitif hastanın semptomları bittikten sonra bile dışkısında beş haftaya kadar bulunabildiğine dair bir araştırma var. Bizim amacımız tespit edilen virüsü taşıyan kişi sayısıyla, atık su arıtma tesisine giren suları inceleyerek enfekte olmuş insan sayısı arasındaki korelasyonu, bağlantıyı bulmak. Atık sudaki değişimi görerek erken uyarı sistemi oluşturmak. Bu bağlantıyı sağlayabilirsek ikinci veya üçüncü dalga gelmeden önlemler alınabilir.” “Şu anda salgında pik noktasındayız. O yüzden şimdi durumu tespit etmemiz çok önemli. Buradan elde ettiğimiz veriler bize salgının nasıl yayıldığını da gösterecek.”
Bilimde iş birliği
Şu anda bilim dünyasının çok farklı çalıştığını ve rekabetin değil iş birliğinin ön plana çıktığının altını çizen Dr. Çetecioğlu Gürol, “Şu anda ABD’nin liderlik ettiği bir platform oluşturuluyor. Bütün dünyadan atık su arıtma tesislerinden Kovid-19 tespiti konusunda çalışan bilim insanlarını katmaya çalışıyorlar ve bütün bilgiler açık bir şekilde yayımlanacak. Alt yapısı olan her ülkelerin bunu yapabilmesi için çalışmalar ve sonuçlar paylaşılacak. Bilim dünyasında inanılmaz bir işbirliği var. Ben hiç böyle bir durum yaşamamıştım. Bilim insanları ‘Sadece biz yapalım’ demiyorlar artık ‘Siz yapamıyorsanız bize gönderin, biz yapalım’ noktasında. Birçok ülkenin kolektif sürdüreceği bir çalışma” dedi.
İsveç sürü bağışıklık sistemini deniyor
Yaşadığı ülkedeki durumu da anlatan Dr. Gürol şunları anlattı:
“Bir karantina durumu yok. Burada halk devlete çok güveniyor. Zaten sosyal mesafeyi kültür olarak koruyan bir ülke. İnsanlar çok fazla evlerde bir araya gelmiyor, çok kalabalık değiller. ‘Ekonomiyi durduramayız’ diyorlar. Eve kapanmanın da sürdürebilir olduğunu düşünmüyorlar. ‘Şu anda yapılabilecek işleri home ofis olarak yapalım, gitmek zorunda olanlar işe gitsin’ diyorlar. Çocuklar okula gidiyor çünkü evde kalırlarsa ebeveynleri çalışamaz. Yapmak istedikleri sürü bağışıklık sistemi. En ufak semptomda evde kalınması tavsiye ediliyor.”