“Anestezi öncesi sigara ve ilaç kullanımına dikkat”

Anesteziyoloji ve Reanimasyon bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Deniz Turan 16 Ekim Dünya Anestezi Günü dolayısıyla yazılı açıklamada bulunarak pandemi döneminde de hastaların anesteziden çekinceleri olmaması gerektiğini söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Deniz Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anestezi, yüzyıllar boyunca çeşitli değişik yöntemler vasıtası ile uygulana gelen günümüzde ise anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı ve anestezi teknikeri ile birlikte uygulanan, cerrahi işlem veya girişim öncesinde çeşitli ilaçlar yardımıyla hastanın ağrı duymamasını sağlayarak gerek uyuyarak gerekse uyanık vaziyette hastanın bir şey hatırlamamasını ve konforunu sağlamak amacıyla uygulanan işlemlerin tümüne verilen isimdir. Bir ameliyat veya cerrahi girişim öncesinde anestezi değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır.

Hastaya ait yaş, ek hastalıklar, var olan anatomik değişiklikler, soy geçmiş, mevcut enfeksiyon bulguları gibi daha nice değerlendirilmesi gereken durumlar, preoperatif değerlendirme dediğimiz dönemde tespit edilir ve bu dönemde gerekli ek tetkik ve tedaviler planlanır. Hem operasyon süresince hem de operasyon sonrası dönem için gerekebilecek önlemler alınır. Acil durumlar dışında, hastalarımızın anestezi değerlendirmesinin operasyon tarihinden ortalama 1 hafta önce yapılmasını isteriz, bazen hastalarımızın operasyondan birkaç gün önce kesmesi gereken ilaçlar ya da ek olarak alması gereken ilaçlar olabilmektedir. Tüm bunları sağlıklı bir şekilde planlayabilmek için uygun zamanda hekimimiz ile irtibata geçmeliyiz ve önerileri eksiksiz bir şekilde yerine getirmeliyiz.”

“GENEL ANESTEZİ ÖNCESİ HASTALAR DOKTOR TAVSİYESİ DIŞINA ÇIKMAMALIDIR”

Hastaların üzerine düşen görevlere de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Turan, “Daha güvenilir bir şekilde hastalara anestezi sunmak için hastalarımızın da kendi üzerine düşen görevlerini yerine getirmeleri önemli rol oynar. Örneğin, sigara kullanımı, obezite, aşırı gereksiz ilaç kullanımı, anestezi öncesi yeme ve içmenin kesilmemesi gibi önem arz eden faktörler, genel anestezinin etkileri ve komplikasyonları açısından çok dikkat edilmesi gereken konuların başında gelmektedir.

Genel anestezide tam uyku hali söz konusu olup, operasyon süresince uyku hali devam etmektedir. Bazı günübirlik adını verdiğimiz endoskopi, kolonoskopi, biyopsi gibi sıklıkla gerçekleştirdiğimiz işlemlerde sedasyon dediğimiz yine genel anestezinin bir türü olan anestezi şeklini uygulamaktayız. Bu anestezi yönteminde; gerekmedikçe, hasta anestezi cihazına bağlanmaz, hasta kendi solunumunu devam ettirir, bu uygulamalarda hastanın ağrı duymasını engelleyerek, hastalarımızın konforunu sağlamak temel hedefimizdir. Genel anestezi yani bir diğer ismiyle narkoz süresince hasta; çeşitli anestezik ajanlar yardımıyla uyutulur, bir endotrakeal tüp dediğimiz akciğer ve anestezi cihazı arasındaki bağlantı aparatı yardımı ile anestezi cihazına bağlı pozisyonda takip edilir. Monitörler yardımıyla, vücuttaki kan dolaşımı, solunum fonksiyonları ve daha birçok sistem takip edilebilmektedir” dedi.

“ANESTEZİ COVİD-19 DÖNEMİNDE GÜVENLE YAPILABİLİR”

Bölgesel anestezinin özelliklerini de açıklayan Dr. Turan, “Sıklıkla spinal, epidural ve kombine spinal epidural anestezi uygulamaları kullanılır. Başta sezaryen ameliyatları olmak üzere, kalça, diz, ayak, kasık fıtığı, kıl dönmesi, hemoroid ve benzeri vakalarda spinal anestezi uygulaması yapılır.. Epidural anesteziyi ise sıklıkla halk arasında prenses doğum olarak bilinen normal spontane yolla meydana gelen doğumlarda güvenle uygulunan bir başka anestezi türüdür. Epidural uygulamada sancıların neden olduğu ağrı yolları etkilenir bu sebeple sancılar devam eder, ancak ağrı hissi azaldığı için annelerimiz daha rahat bir şekilde normal doğumu gerçekleştirmiş olurlar. Devam eden Covid 19 pandemi sürecinde güncel çalışmalar doğrultusunda biz de hastalarımıza, spinal ve epidural anesteziyi önermekteyiz. Hastanemize gelen hastalarımızın büyük bir çoğunluğu da spinal ve epidural anesteziyi tercih etmektedir. Bu vesile ile hastalarımız güven içinde konforlu bir şekilde operasyonlarını tamamlayıp taburcu olmaktadırlar.”

Hastaların olumsuz söylemler ve hikayeler nedeniyle korku duyduğuna dikkat çeken Dr. Turan sözlerini şöyle noktaladı: “Bize gelen hastalarımızdan bazıları sosyal çevresinde konuşulan olumsuz söylemler ve hikayeler nedeni ile korktuklarını dile getirmektedirler. İnternetten yapılan eksik ve yanlış araştırmalar da maalesef hastalarımız üzerinde ciddi olumsuz bir etki bırakmaktadır. Bizim hastalarımıza tavsiyemiz akıllarındaki soruların cevabını bulmak için, direkt anestezi uzmanları ile görüşmeye geçmeleri ve gerekli bilgileri alması yönündedir. Hastalarımızla karşılıklı güven içinde gerçekleştirdiğimiz diyalog sonrası, birçok mutlu hikâyeye tanıklık etmişizdir. İleri düzeyde anksiyetesi ve ajitasyonu olan hastalarımıza dahi başarı ile uyguladığımız spinal anestezi sonrası bebeklerine mutlu bir şekilde kavuşma şansı doğmuştur. O an, bebeği henüz doğan annelerimizin yüzlerindeki mutluluk gerçekten görülmeye değer. Her geçen gün önemi gittikçe artan anestezi uygulamaları; hem hastalarımıza, hem de biz hekimlere büyük kolaylıklar ve konfor sağlamaktadır.”