Ameliyatla Geçmeyen Bel Fıtığı ağrıları!
Bel Fıtığı Nedir? Nasıl tanı konur? Her bel fıtığı ameliyat gerektirir mi? Konuyla ilgili merak edilenleri Algoloji ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Nurettin Lüleci sizler için anlattı.
Bu yazımızda bel fıtığı nedeniyle ameliyat olmuş ancak ağrıları geçmemiş hastaların durumunu ele alıyoruz. Bel fıtığı nedeniyle belinde ve bacağında ağrı, uyuşma, karıncalanma, belki de kuvvet kaybı olan hastalar bu sorunlarından kurtulmak için ameliyat olmaktadırlar. Ameliyat olmalarına rağmen ağrılarının geçmemesi belki de daha da artması burada bir sorunun olduğunu akla getirmektedir. Oysa insanlar niçin ameliyat olurlar ki? Elbette ağrılarından kurtulmak için. Doktorların önerileri doğrultusunda bu sıkıntıdan kurtulmak isteyen hastalar ameliyat önerilerini kabul etmektedirler. Sonuç alamayınca hem zaman hem de ekonomik açıdan zor durumda kalmakta daha da kötüsü ağrılarından kurtulmak yerine yeniden daha da sıkıntılı süreçlere girmektedirler. Bu istenmeyen durumlar neden ortaya çıkmaktadır mademki sorunun kaynağı bel fıtığı o zaman bel fıtığından kısaca bahsedelim.
Bel Fıtığı Nedir?
Bel bölgesindeki omurgalarımızın arasında destek ve esnekliği sağlayan yastıkçıklar (disk) bulunmaktadır. Stres, ağır kaldırma, ani hareket, uzun süre uygunsuz çalışma ortamı, beslenme problemleri ve geçirilmiş kazalar gibi birçok neden bel fıtığına neden olmaktadır. Beldeki esnek yapıdaki diskler herhangi bir nedenden dolayı aşınarak yada ani olarak omurilik sinirlerinin üzerine doğru bir çıkıntı, baloncuk oluşturmakta ve bu çıkıntı ayağa giden sinirleri sıkıştırmakta, baskı yapmaktadır.
Şiddetli Ağrılar
Sıkışan sinir kendisini bize ağrı ile hissettirir. Bir anlamda ben tehdit altındayım haberiniz olsun ve elinizden ne geliyorsa yapın diye sinirin feryadıdır ağrı. Bel fıtığında da hayat kalitemizi, uykumuzu bozan bizi işimizden gücümüzden alıkoyan şey sinir ağrısıdır. Sinir baskısı tedavi edilmez ise o sinirin gittiği bacakta uyuşmalar, karıncalanmalar, üzerine basamama ve dahası geri dönüşü olmayan düşük ayak, idrar ve büyük abdest kaçırma gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Bel Fıtığı Tanısı
Bel fıtığı tanısı koymak kolaydır. Deneyimli bir hekim tanıyı hemen koyabilir, ancak kesin bir kanıya varmak için MR çekilmesi gerekir. Burada fıtığın tüm ayrıntıları ortaya çıkar.
Her Bel Fıtığı Ameliyat Gerektirir mi?
Cevabını vermek gerekirse HAYIR. Yapılan araştırmalarda bel fıtığı nedeni ile ameliyat olması gerekenlerin oranı % 1,5 lar civarıdır. Ancak bir zamanlar ülkemizde bel fıtığı olup da ameliyat olanların aranı %40 lar civarındadır. Halkın bilinçlenmesi, ameliyat olanların arzu ettikleri oranda iyileşmemesi hatta daha kötü olmaları gibi faktörler insanımızın hemen ameliyat olmalısın yoksa felç olursun korkutmacasına eskisi gibi rağbet etmediklerini ortaya koymakta ve iyice araştırdıktan sonra bir karara vardığını göstermektedir. Şunu da belirtmekte yarar vardır: bazı hassas kişiler kendilerinde bel ağrısı oluştuğunda hemen bir MR çektirmekte ve bu defa bende bel fıtığı varmış diye oktor doktor gezmekte ve her hekim ayrı bir tedavi önererek kafaları karışmaktadır ve neyapacaklarını bilemez hale gelmektedirler.
Bel Fıtığından Felç Olur muyum?
Yukarıda da belirttik bel fıtıklarının yaklaşık %1 i ameliyat gerektirir. Deneyimli hekimlere muayene olmanız önemli bir ayrıntıdır. Uzun süre tedavi görmemiş, söylenenlere özen göstermemiş hastalarda durum ilerleyerek ayak düşmesi ve bazı istenmeyen nörolojik sonuçlara neden olabilmektedir. Bu duruma düşmeden öncelikle ameliyatsız etkin tedavi seçeneklerine yönelmeli ve doktorunuzun önerilerine dikkat etmelisiniz. Komşu önerisi değilde doktor önerilerine uyanlar asla böyle bir durumla karşılaşmazlar. Diğer yandan bazı etik dışı uygulama yapan hekimlerde maalesef insanı korkutan açıklamalar yapmaktadır. Bilinçli olmak, araştırma yapmak hemen gidip ameliyat masasına yatmamak gerekir.
Neden Ameliyat Olmama Rağmen Ağrılarım Geçmiyor?
Bu soruna başarısız bel cerrahisi demekteyiz. Ameliyat olmuş ama şikayetleri geçmemiş hastalar için kullanılan bir tıbbi terminolojidir. Bel fıtığı tanısı konup ameliyat olmasını gerektiren koşulların varlığında ameliyat edilen hastalarda, şikayetlerin ameliyattan hemen sonra ya da daha geç bir dönemde tekrarlaması olayıdır. Bel fıtığı nedeni ile ameliyat olanların yaklaşık % 15’inde bu problem görülebilmektedir.
Peki ameliyat neden başarısız deniliyor? Nedenlerine gelince: Eğer operasyondan hemen sonra hastanın daha önceden var olan şikayetleri aynen ya da artarak devam ediyorsa buna başarısız bel cerrahisi tanısı konur ve olası nedenleri şunlardır:
- Konulan tanı yanlıştır.
- Hasta yanlışlıkla fıtık olan yer değil de başka bir mesafeden ameliyat edilmiştir.
- Operasyon tekniği hatalı ya da eksiktir diye düşünmek gerekir.
Eğer hasta ameliyat olduktan 1-6 ay sonra benzer şikayetlerle tekrar hekime müracaat etmişse yukarıdaki nedenler olabileceği gibi daha çok operasyon bölgesinde yapışıklıklar, granülasyon dokuları yada fıtığın aynı veya başka bir bölgeden nüksü yani tekrarlaması söz konusudur. Yapılacak iş olayın nedeninin açıklığa kavuşturulmasıdır. En sık karşılaşılan hususlardan birisi ameliyat bölgesinde granülasyon dokusu denilen yapışıklıkların meydana gelmesidir. Burada tanı ve ameliyat edilen yer doğrudur, cerrah iyi bir ameliyat yapmıştır ama sonuçta hastanın ameliyat bölgesi iyileşirken sinire yapışarak, sinir çevresini extra bir pıhtı yada doku sarmaktadır. Bazı bünyeler tekrar tekrar ameliyat olsalar da bu sorunla karşılaşırlar. Bu durumu düzeltmek için tedavi amacıyla takılan vidaların da yararı olmamaktadır. Sorun hastanın kendi bünyesinden kaynaklanan ve cerrahın hiçbir suçunun bulunmadığı bir durumdur. Tabii ki hasta ameliyat oldum neden iyileşemedim, ağrılarım devam ediyor diye yakınmaktadır.
Ameliyat Sonrası Yapışıklık Belirtileri
Kısaca hastanın ameliyat bölgesi iyileşirken dokuların sinire yapışarak iyileşmesi söz konusudur. Bazı ameliyat teknikleri, aceleye getirilmiş kanama kontrolü gibi nedenler de suçlanabilmektedir. Belirtiler:
- Ağrının geçmemesi.
- Yanma, uyuşma ve karıncalanma hislerinin ortaya çıkması.
- Eskiden ağrı olan bölgede şimdi krampların görülmesi en sık karşılaşılan sorunlardır. Bu hastalar muayene edildiklerinde kuvvet kayıplarının olmadığı görülecektir.
Nasıl Tanı Konulur?
Öncelikle mevcut teknik olanaklarımız buna elvermektedir, kontrastlı (boyalı) bir MR çekilmesi gerekir. E.M.G. dediğimiz sinir ileti çalışmaları yapılarak diğer olası nedenler ekarte edilmelidir. Kontrastlı MR, operasyon sahası ve çevresinde gelişen patolojiler hakkında bize detaylı bilgi vermektedir.
Sorun fıtığın nüksetmesi ise bu net olarak görülür, çünkü fıtığa neden olan disk dokusu kontrast (boya) madde tutmaz. Eğer bir granülasyon dokusu veya fibrozis dediğimiz yapışıklıklar söz konusu ise kontrastlanma yapışık olan alanın boyalı maddeyi tutması) söz konusudur, yani verdiğimiz boyalı maddeyi doku tutmuştur. Burada tanı çok önemli olup tedavi için ne yapılması gerektiğinin anahtarı konumundadır.
Kaba hatları ile söylemek gerekir ise eğer olay nüks fıtık ise hastanın tedavide önceliği cerrahidir. Yok doku yapışıklıkları ve diğer olaylar ise medikal tedavi basamakları devreye girmektedir.
Yapışıklık Tedavisi
Bizim epidural granülasyon dediğimiz doku yapışıklıklarında ağrı uzmanlarının uyguladığı girişimsel yöntemler sonuç vermektedir. Özel bir epidural kateter ile (RACZ) doku eritici enzimlerin yapışmış sinir çevresine görüntüleme cihazları eşliğinde verilmesi beraberinde aynı yoldan yoldan kortizon ilavesi gerekir. Bu yöntem bir girişimsel ağrı tedavi yöntemidir. Daha sonraki aşamada ağrıların omuriliğe giriş kapıları (sinir düğümleri) ileri teknolojik uygulama ile kapatılarak hastaların rahatlaması sağlanır. Bazen bu hastalar tekrar ameliyat alınmakta hatta vida takılmaktadır. Sonuçlar her zaman istenildiği gibi olmamakta, defaatle ameliyat olmalarına rağmen aynı sorunla karşılaşan, ağrıları geçmeyen hastalarda omurilik sinirleri üzerine ağrı pili takmak (spinal kord stimülatörü) gerekebilmektedir.