“Alt ıslatma 5 yaşındaki 100 çocuktan 15’inde görülebiliyor”
Çocuklarda gece idrar kaçırma veya alt ıslatmanın (enürezis nokturna) çok sık görülen bir durum olduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Aykan, alt ıslatma probleminin ortalama 5 yaşındaki 100 çocuktan 15’inde görülebildiğini belirtti. Doç. Dr. Aykan, “Ülkemizde tahminen bir milyon çocuğun altını ıslattığı düşünülmektedir” dedi.
Özellikle anne babasında da yatak ıslatma hikayesi olan çocuklarda daha sık olarak bu rahatsızlığın görebildiğine dikkat çeken Emsey Hospital’dan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Serdar Aykan, temel olarak üç durum buna neden olabileceğini ifade etti. Bunlar gece idrar üretiminin fazla olması, gece idrar kesesinin (mesane) aşırı kasılması ve uyanma bozukluğu olduğunu belirtti.
YATAK ISLATMA PROBLEMİ İLERİKİ YAŞLARDA DA GÖRÜLEBİLİR
Doç. Dr. Serdar Aykan, tüm çocukların yaklaşık yüzde 15‘i 16 yaşına kadar yatak ıslatabilir ancak 5 yaş üzerindeki çocukların bir ayda iki seferden fazla yatak ıslatması tıbbi olarak yatak ıslatma olarak adlandırıldığına dikkat çekerek, yaş arttıkça görülme sıklığı azalsa da ileri yaşlarda da gece altını ıslatmanın görülebileceğini söyledi. Özellikle anne babasında yatak ıslatma hikayesi olan çocuklarda daha sık olarak bu rahatsızlık görülebildiğini belirten Aykan, gece idrar üretiminin fazla olması, gece idrar kesesinin (mesane) aşırı kasılması ve uyanma bozukluğu gibi üç durumun gece altını ıslatmaya etki edebileceğini söyledi.
DAVRANIŞSAL VE İLAÇ TEDAVİLERİ İLE İYİLEŞME SAĞLANABİLMEKTEDİR
Yatak ıslatma problemlerinin ebeveynlerin düzenli takip sonrası uzman bir hekimden destek alarak davranışsal tedaviler ve ileri ki aşamada ilaç tedavileri ile önlenebildiğini belirten Doç. Dr. Serdar Aykan, çocuklarda genellikle işeme zamanlamasının yapılması, tuvaletin çocuğun kullanabileceği şekilde düzenlenmesi (çocuk oturağı kullanarak ve ayakların altına bir basamak konarak), kabızlıktan kaçınılması ve doğal ve lifli gıda ile sıvıdan zengin beslenilmesi ile yatak ıslatma problemlerinde kullanılan yöntemler arasında olduğunu belirti.
Doç. Dr. Aykan, davranışsal tedavilere ek olarak, akşam yemeği sonrasında alınan sıvının kısıtlanması, gün içinde aldığı gazlı içeceklerin ve aşırı şeker yükünün engellenmesi, gündüz işeme zamanlamasının 2-3 saatte bire çekilmesi, yatmadan önce çişinin yaptırılması ve anne babanın da kendileri yatarken bir kez daha çocuğu tuvalete götürmesi gibi gece ıslatmayı önleyici davranışlar aile, okul, öğretmen ve çocuğun beraber takım çalışması yapmasıyla başarılı olunabileceğinin altını çizdi. Doç. Dr. Aykan, “Destek tedavide uygulanan başka bir ek yöntem çocuk her yatağını ıslattığında yatak ıslatma alarmı ile anne babanın kalkıp çocuğun yatağını değiştirmesi ve tuvalete götürmesi sağlanabilmektedir” diye konuştu.
Davranışsal terapilerle üç ay içinde gece idrar kaçırma durumu düzeltilemiyorsa, ilerleme sağlanamayan hastalarda ilaç tedavisine başlanabileceğini söyleyen Doç. Dr. Serdar Aykan, “Yatmadan 1 saat önce alınan ilaç ile yatak ıslatma yüzde 90 oranında engellenir. İlacın dezavantajı ise ilaç kesildiğinde yatak ıslatmanın tekrar başlama olasılığıdır. İlaç kullanımındaki amaç çocuğun gece idrar kontrolünü kendi kendine sağlamasına kadar altının kuru tutulmasıdır” ifadelerini kullandı.