Akciğer ve mesane kanserinde ortak sebep ‘sigara’
Türk Üroonkoloji Derneği ve Türk Akciğer Kanseri Derneği tütün kullanımının eş zamanlı mesane ve akciğer kanseri oluşumundaki etkisi ile ilgili verileri paylaştı. Paylaşılan verilerde sigaranın akciğer ve mesane kanserlerinin gelişmesinde en önemli etken olduğu vurgulandı.
Türk Üroonkoloji Derneği tarafından AstraZeneca Türkiye’nin desteği ile güncellenen ‘Türk Üroonkoloji Derneği Mesane Kanseri Veri Tabanı’ projesinden elde edilen veriler düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. 2 bin 568 hastadan elde edilen veriler ile gerçekleştirilen bu çalışmada tütün kullanımının eş zamanlı mesane ve akciğer kanseri oluşumundaki etkisi tespit edildi. Araştırmaya göre, mesane kanseri hastalarının yüzde 2,1’ine aynı zamanda akciğer kanseri, yüzde 9,9’una kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), yüzde 0,5’inde ise hem akciğer kanseri hem de KOAH görüldü.
Sigara kullanan mesane kanseri hastalarında akciğer kanseri görülme oranı daha yüksek
Açıklanan verilere göre, mesane kanseri hastalarının yüzde 50,3’ü, hem mesane hem akciğer kanseri olanların ise yüzde 81,2’si sigara kullanıyordu. Sigara kullanan kişilerde her iki kanser tipine de sigara kullanmayanlara göre daha erken yaşlarda tanı kondu. Mesane kanseri olan hastalarda akciğer kanseri görülme sıklığı sağlıklı insanlara göre daha yüksek. Mesane kanseri olup sigara kullananlarda akciğer kanseri gelişme riski daha da artıyor. Mesane kanseri olan hastalarda ortalama 3,7 yıl sonra akciğer kanseri geliştiği, akciğer kanseri olan hastalarda ise ortalama 4,2 yıl sonra mesane kanseri geliştiği gözlendi. Ayrıca daha önce sigara kullanırken bırakmış olmak, gerek mesane gerekse akciğer kanseri gelişim riskini azaltmıyor. Sigara kullananlarda mesane kanseri daha erken yaşlarda gözleniyor ve sigara kullanan hastalar daha yüksek evrede ve derecede tanı alıyor. Sigara kullanan hastaların mesane kanseri nedeniyle idrar torbalarının tamamen alınmasını gerektiren cerrahiye gitme ihtimali daha yüksek olup ameliyattan sonra bu hastalarda komplikasyon gelişme riski de artıyor. Yine bu hastaların takiplerinde hastalığın tekrar etme riski, hastalıkta ilerleme riski, hastalığın diğer organlara yayılma riski ve ölüm riski daha yüksek. Hem mesane hem akciğer kanseri olup sigara kullanmaya devam edenlerde mesane kanseri daha ileri evreli olup daha ölümcül seyrediyor.
“Türkiye akciğer kanseri görülme sıklığında dünyada 9’uncu sırada”
Ülkemizde 2021 yılında 20 milyon kişinin sigara içtiğini, en yüksek oranın 35 - 44 yaş grubu olduğunu ve erkeklerde sigara içme oranının yüzde 53 kadınlarda ise yüzde 24 seviyesinde bulunduğunu aktaran Türk Akciğer Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Atila Akkoçlu, akciğer kanseri ile ilgili, “Türkiye’de akciğer kanseri vakaları erkeklerde yüz binde 74,8, kadınlarda ise yüz binde 10 oranında görülüyor. Akciğer kanseri, bir yıl içerisinde yeni tanı alan kanser sıklığında erkeklerde 1. sırada yer alırken kadınlarda 4. sırada. Her yıl yaklaşık 41 bin yeni hastada görülen akciğer kanserinde ortalama yaş ise 60. Hastaların yüzde 90’ı sigara içiyor ki sigara içenlerin de yüzde 90’ını erkekler oluşturuyor. Hastaların yüzde 70’i ise maalesef ileri evrede hekime gidiyor. Halbuki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2018 yılı itibarıyla yıl içinde 2 milyondan fazla kişiye (tüm kanserlerin yüzde 11,6’sı) akciğer kanseri tanısı konuyor. Ölüm nedeni sıklığında, kanser nedeniyle gerçekleşen ölümler arasında akciğer kanseri erkeklerde yüzde 22 ile birinci sırada, kadınlarda yüzde 13,8 ile meme kanserinin ardından ikinci sırada yer alıyor. Türkiye, akciğer kanserinin görülme sıklığında yüz binde 36,9 ile dünya sıralamasında dokuzuncu sırada yer alırken, erkeklerde yüz binde 74,8 ile Macaristan ve Sırbistan’ın ardından dünyada üçüncü sırada yer alıyor.1 Akciğer kanseri beklemez. Bu nedenle özellikle sigara içenlerin bu hastalığa çok daha fazla önem vermesi, gerekli tetkikleri zamanında yaptırmaları büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
“Tütün kullanımı mesane kanseri gelişme riskini 3 - 4 kat artırıyor”
Tütün kullanımının mesane kanseri için en önemli risk faktörü olup mesane kanseri gelişme riskini 3 - 4 kat artırdığını belirten Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Aslan, “Bu risk, tütün kullanım süresi ve günlük içilen sigara sayısı ile direkt ilişkili. Ayrıca hem mevcut sigara içenlerde hem de daha önce sigara kullanıp bırakmış olanlarda mesane kanseri gelişim riskinin hiç sigara kullanmayanlara kıyasla yüksek olduğu da görüldü” dedi.
Prof. Dr. Aslan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Her yıl yeni tanı konulan mesane kanseri olgularının erkeklerde yüzde 50 - 65’i, kadınlarda yüzde 20 - 30’u tütün kullanımı ile ilişkili. Sigara ile ilişkili kansere bağlı ölümler sıralamasında mesane kanserine bağlı ölümler akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Sigaraya daha erken yaşlarda başlayanlarda mesane kanserinden ölüm riski daha yüksek. Mesane kanseri hastalarının daha ileri yaşlarda tanı alması, sigara kullanımına başlama ile mesane kanseri teşhisi arasında yaklaşık 30 yıllık bir gecikme süresi olduğunu düşündürüyor. Bununla birlikte sigarayı bırakanlarda mesane kanseri riskinde ani bir azalma gözleniyor. Bu azalma, sigarayı bıraktıktan 1 - 4 yıl sonra yüzde 40, 25 yıl sonra yüzde 60 3. Tütün dumanı beta-naftilamin, aromatik hidrokarbonlar gibi kanser yapıcı maddeleri içerdiğinden bu parçacıklar mesanede ve vücudun diğer bölgelerinde iltihaplanmaya neden oluyor, DNA’daki kanser yapıcı ve tümörü baskılayıcı genlerde mutasyonlar yaparak kanser gelişimini uyarıyor. Bu nedenle insanları sigarayı bırakmaya teşvik etmek, erkek ve kadınlarda mesane kanseri görülme sıklığının azalmasına neden olacak. Düşük katran içeren sigara kullanımı da mesane kanserinden korumuyor. Aynı etki elektronik sigaralar için de geçerli. Elektronik sigara kullanan kişilerin idrarlarında da kanser yapıcı maddelerde artış olduğu gözlemlendi.”