Ailelere 'çocuk sağlığı' konusunda önemli tavsiyeler
Türkiye'de olduğu gibi genç ve çocuk nüfus oranının yüksek olduğu ülkelerde çocuk sağlığı ile ilgili sorunlar ve bunların çözümüne yönelik çalışmalar büyük önem taşıyor. Çocuk sağlığının korunması, hastalıklarının tedavisi için yapılan çalışmaların toplum sağlığının iyileşmesindeki en önemli basamaklardan biri olduğunu ifade eden uzmanlar, ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları çok geniş ve kendi içinde bazı farklılıklar gösteren bir alan. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü hekimleri çocukların sağlığını ilk günden bu yana korumak adına ailelere uyarılarda bulundu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Shahın Guliyev, anne sütünün ilk 6 ay boyunca bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşıladığı uyarısında bulundu. Bebek için en uygun besinin anne sütü olduğunu açıklayan Uzm. Dr. Shahın Guliyev, “Türkiye’de her yıl 1 milyon 200 binden fazla bebek doğuyor. Doğar doğmaz anne sütü ile beslenen bebeğin zihinsel ve fiziksel açıdan çok önemli. Anne sütü, bebek için en uygun ve en sağlıklı besini oluşturuyor. Her zaman taze, temiz şekilde bebeğe verilmelidir. Üretilen en sağlıklı besin dahi anne sütünü taklit edilebilecek yapıda geliştirilemez. Anne sütü ilk 6 ay boyunca bebeğinizin tüm ihtiyaçlarını karşılamakla beraber, aynı zamanda tüm hastalıklardan korur, anne ve bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir” dedi.
"KALP HASTALIKLARININ BİR KISMINDA HİÇBİR BELİRTİ OLMAZ”
Hastaların büyük bir kısmını doğuştan kalp hastalıkları olduğunu ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Sancar Eminoğlu, “Doğumsal kalp hastalığı her 1000 bebeğin 8’inde görülüyor. Anne, baba veya yakın akrabalarda doğuştan kalp hastalığı varsa doğacak bebekte risk artabilir. Doğumsal kalp hastalıklarının büyük kısmını kalp odacıklarını ayıran duvarlardaki delikler, kalp kapaklarındaki ve damarlardaki darlıklar oluşturur. Bazı durumlarda ise kalpteki bir odacığın, kapağın, damarın hiç gelişmemiş olması gibi daha ağır hastalıklar söz konusudur” diye konuştu.
Çocuklarda kalp hastalıklarının bir kısmında hiçbir belirti olmadığını ya da çok hafif olduğunu vurgulayan Dr. Eminoğlu, bazen de bebekte morarma, beslenme güçlüğü, emerken yorulma, hızlı soluk alıp verme, nefes darlığı, kilo alamama veya sık alt solunum yolu enfeksiyonu şeklinde çok ağır seyirlide olabileceğini açıkladı. Dr. Eminoğlu, “Anneler çabuk yorulma, çarpıntı, göğüs ağrısı ve bayılma ya da yüksek tansiyon gibi yakınmalarla veya spor yapabilirlik açısından değerlendirilmek üzere bir hekime başvurmalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.
ERKEN TANI, TEDAVİNİN BAŞARISINDA OLDUKÇA ÖNEMLİ
Çocuklarda eklemde ağrı ve şişliğe sebep olabilecek 100’den fazla neden olduğunu vurgulayan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Çocuk Romatolojisi ve Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Faysal Gök şu uyarılarda bulundu: “Erken tanı, tedavinin başarısında çok önemli, bu nedenle bu annelere tavsiyem bu gibi durumlarda ilk başvurması gereken çocuk romatoloji uzmanı olmalıdır. Halk arasında çocuk yaşlarda hipertansiyon görülmeyeceği gibi bir düşünce olsa da çocukların yüzde 1-3 kadarında hipertansiyon görülüyor ve bunun yüzde 60-70 kadarı böbrek hastalıkları ile ilişkilidir. Gelişmekte olan ülkelerde kronik böbrek yetmezliğin yüzde 40 yakını, önlenebilir veya geciktirilebilir tedavisi mümkün idrar yollarındaki gelişimsel bozukluklarla ilişkilidir. Bu neden ile gecikmeden zamanında tanı ve tedavi imkanı sağlanmalıdır.”
“YENİDOĞAN SÜNNETİ SON DERECE KONFORLU VE SAĞLIKLI”
Yenidoğan sünneti son derece konforlu ve sağlıklı olduğunun altını çizen Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Banu Kumrulu “Aile ve bebek için bu kararı vermek oldukça önemlidir. Bebeğin etrafını henüz tanımlayamadığı yaklaşık 3 ila 5 kg ağırlık arası olduğu dönemde yapılmalıdır. Lokal anestezi ile yapıldığı için bebeğin aç kalması bile gerekmeden yapılabilir. En önemlisi de bebek büyüdüğünde sünnetle ilgili bir şey hatırlamayacağı için psikolojik bir travmaya sebep olmaz” değerlendirmesinde bulundu.
“DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ HER YAŞ GRUBUNDA GÖRÜLEBİLMEKLE”
Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Suna Emir ise “Demir eksikliği anemisi her yaş grubunda görülebilmekle birlikte özellikle 6-24 aylık süt çocuklarında ve ergenlik çağında aneminin en önemli nedenidir. Altıncı aydan sonra demir eksikliği anemisinin temel nedeni hızlı büyümeyle birlikte diyette demirin yetersiz bulunması ve süt ağırlıklı beslenmedir. Süt çocukları yutma güçlüğü, ağlarken morarıp kalma (katılma nöbeti) ve gelişmelerinde duraklama, gerileme ile gelebilirler. Bebek otururken oturamaz, yürürken yürüyemez olur. Bu bulgular görüldüğünde uzman hekimlere başvurulmalıdır” dedi.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE OBEZİTE ÖNEMLİ BİR SAĞLIK SORUNUDUR
Çocukluk döneminde obezite önemli bir sağlık sorunu olduğunu açıklayan Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Boyraz, "Erişkin dönemde obez olanların 3’te 1’inde obezite çocukluk çağında başlamıştır. Obezite hormonal bozukluklara bağlı olarak görülebilir. Obez çocuk mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır. Başlangıçta beslenme öyküsü aile öyküsü, sistem muayeneleri, fizik aktivite öyküsü, büyüme kayıtlarının değerlendirilmesi ve bazı laboratuvar incelemelerinin yapılması gereklidir" dedi.