Ağır hastaların yakınlarına destek projesi
Ağır hastalıklarla mücadele eden hasta yakınlarına ruh ve beden sağlıklarını dengede tutmaları için Çocuğum Özel Kampı’nda yol gösterilecek. Yaşamlarını nasıl dengede tutacakları, doğru desteğin tedaviye olumlu etkileri konusunda hasta yakınları ve anneler uygulamalarla eğitim alacak.
Özel çocuklara sahip hastaların yakınlarına ruh ve beden sağlıklarını korumalarına destek olmak amacıyla Çocuğum Özel Kampı kuruluyor. Projenin tanıtımının yapıldığı toplantıda projeyle ilgili bilgiler aktarılırken, toplantıya kampın kurucuları olan Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, Ruhsal Gelişim Uzmanı Saba Deniz Uzun ve Yoga Uzmanı Ela Şeker katıldı.
Yapılan bilgilendirilmede; zihinsel ya da bedensel engeli bulunan, kronik hastalığı olan, kanser gibi ağır süreçlerden geçen özel çocuklara sahip hasta yakınlarının ruh ve beden sağlıklarını korumaları, dengelemeleri, hastalıkla mücadele ederken duygu durumlarını kontrol altında tutabilmelerine destek olmak üzere projelendirilen Çocuğum Özel Kampı'nda, hasta yakınlarına uygulamalarla yol gösterilecek.
"Bu projede anne kitle öncelikli olarak hedefleniyor"
Projenin kurucusu Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, yaptığı açıklamada, özel çocuklar için hazırlanmış bir proje için burada olduklarını dile getirerek, "Özel çocuklar; doğumsal veya daha sonradan olabilen, hayat boyu bu durumla yaşayacağı hastalıklara sahip çocuklardır. Bu projede anne kitle öncelikli olarak hedefleniyor. Her zaman büyük resme bakarım. Bu özel çocukların aileleri genelde mutsuz, gülmeyen, gülmeyi unutan kişiler. Onların çocuklarına yöneldiğimiz zaman, tedavi süreçlerinin iyi olmadığını gördük. Daha sonradan farklı annelerle tanışma şansım oldu. Bu annelerin de özel çocukları vardı. Bu özel çocukların anneleri öbür annelerden farklı oldukları için, çocukları da farklıydı. Bugün bu farkındalığı ortaya koymak için bir araya geldik" dedi.
"Bu eğitime katılan anneler ruhen destek alacak"
Birinci hedeflerinin anneler olduğuna dikkat çeken Yağcı, "Türkiye’ye de bir kamp şeklinde eğitim düzenlemeye çalışıyoruz. Özel çocuk sahibi anneleri bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Biz inanıyoruz ki, bu eğitime katılan anneler ruhen destek alacak. Kafasındaki düşünceleri yeniden analiz etme fırsatı olacak. Doğumdan sonra bedensel veya zihinsel sorunlar çıkabiliyor. Otistik, hiperaktif, mongol çocuklar bulunuyor. Bir de kanser olan çocuklarımız var. Yurtdışı seyahatlerimiz oluyor. Hem anneye hem de çocuğa olumlu şeyler katmak istiyoruz" diye konuştu.
Kamp süresince sağlıklı ve hasta çocuklar için beslenme disiplinin nasıl olması gerektiği, bu konuda yapılan hataların neler olduğu gibi konularda eğitimler verecek olan Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı ayrıca şu açıklamalarda bulundu: “Beslenme disiplini her hasta veya özel çocukta farklı olabilmektedir. Zihinsel ve bedensel engelliler için öğünlerdeki besin miktarı, besin içerikleri, beslenme aralıkları ile önerilen besinler kişiye göre değişebilmektedir".
"Bu projede annenin geri dönüşlerle, çocuğun iyileşme sürecine etki etmesini hedefliyoruz"
Kamp katılımcılarına ebeveynlerin kendini besleyerek çocuklarıyla güvenli bağ kurabilmesini sağlayacak interaktif çalışmalar sunacak olan Ruhsal Gelişim Uzmanı Saba Deniz Uzun, bu projenin kendisini çok heyecanlandırdığını vurgulayarak, "Çünkü kendi hayat hikayemde de bunun içinde. Bu proje anneleri ve aileyi öncelik alıyor. Özel bakıma ihtiyacı olan kişilerin, bakım verenlerine ilgi gösteren bir programdayız. Bu projede öncelikle annenin geri dönüşlerle, çocuğun iyileşme sürecine etki etmesini hedefliyoruz. Benimde serebral palsi olan bir çocuğum var. Onunla yaşadığımız mücadele sürecinde kendi dönüşüm hikayemi anlatıyorum. Bu süreçte bana ve çocuğuma ne gibi durumlar oldu bunu gördük" açıklamalarında bulundu.
"Amacımız öncelikle annelere ve çocuğa bakım veren diğer kişilere yönelik"
Çocuğum Özel Kampı kapsamında ebeveynlere bedenen ve zihnen rahatlık sağlayacak yoga teknikleri hakkında eğitim verecek olan Yoga Uzmanı Ela Şeker de bu projenin amacının öncelikle annelere ve çocuğa bakım veren diğer kişilere yönelik olduğuna değinerek, "Sürece odaklı olmayı hedefliyoruz. Daha çok çocuklarımıza mevcut ve kendimize mevcut kalabilmek için neler yapabileceğimiz konusunda bugün burada bulunduk. Benimde doğuştan serebral palsi olan bir oğlum var. 3 yıl kadar bir hastane süreci yaşadık. Benim kendi kişisel dönüşümüm, bu süreci yaşamam ile birlikte oldu. Bu durumda kendime sunduğum kaynaklarla aslında kendimi iyi etme çabam daha fazla olduğunda çocuğumun da aldığı tedavilerden daha fazla fayda sağladığına tanık oldum" şeklinde konuştu.