15 günden uzun süren ses kısıklığına dikkat!
16 Nisan Dünya Ses Sağlığı Günü’nde ses sağlığı, ses hijyeni ve ses estetiği ile ilgili bilgi veren KBB Hastalıkları ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, ses sorunlarının belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı. Prof. Dr. Alkan, “Nezle, grip, reflü, alerji gibi hastalıklar, yanlış kullanım nedeniyle oluşan, ses sorunları geçicidir ve tedavi edilebilir. Esas sorun ses kısıklığını başka sebeplere bağlayıp ciddi olabilecek hastalık tanısını geciktirmektir. Bu nedenle 15 günden uzun süren ses kısıklığında mutlaka hekime başvurulmalıdır” dedi.
Her yıl 16 Nisan'da tüm dünyada Kulak, burun, boğaz, baş ve boyun cerrahları ve diğer ses sağlık çalışanları tarafından kutlanan Dünya Ses Günü’nde ses sağlığının önemi ile ilgili konuşan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, ses sağlığı, ses hijyeni ve ses estetiğiyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Geçici ve kalıcı ses sorunları ve bunların belirtileri ve tedavi yöntemlerini anlattı.
İletişimde insanın en güzel mücevherinin sesi olduğunu ifade eden KBB Hastalıkları ve Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alkan, sözlerine şöyle devam etti: “Sesimiz kendimizi, duygularımızı ifade etmekte karşımızdaki kişiyi ikna etmekte çok önemlidir. Sesimiz kötü olduğunda ise kendimize güvenimiz azalır, içimize kapanırız. Bununla birlikte, evde çocuklarımızla olan iletişimimizden, kariyer hayatımıza kadar sesimiz son derece önemli. Bu nedenle kişinin en önemli mücevheri sesidir.”
KALICI SES SORUNLARINA NEDEN OLABİLİYOR
Kişinin, hayatı boyunca sesle ilgili bazı sorunlarla karşılaşabileceğini kaydeden Prof. Dr. Zeynep Alkan, bu duruma neden olabilecek etkenlerle ilgili şunları anlattı: “Bunların başında solunum yolu enfeksiyonları geliyor. Nezle, grip gibi rahatsızlıklarda larenjit dediğimiz ses teli iltihabı nedeniyle ses daha kalın çıkar. Üst solunum yolundaki ödem, enfeksiyon geçtiğinde ses sorunları da kendiliğinden kaybolur. Ancak bazen de tedavi edemediğimiz kalıcı ses sorunları olabiliyor. Bunların başında da sesin yanlış kullanımına bağlı olan sorunlar geliyor. Ayrıca, nodüller, halk arasında ses teli eti olarak bilinen polipler, sulkus dediğimiz doğuştan gelen ses teli üzerindeki yarıklar ya da ses teli felçleri gibi gırtlağa bağlı sorunlar da ses sorunlarına neden olabiliyor. Hatta sadece gırtlakta olan sorunlar değil, tiroit bezi ameliyatları, tiroit bezindeki kitleler, beyindeki veya boyundaki sorunlar da ses teline giden siniri etkileyerek sesin kalitesini bozabilir” ifadelerini kullandı.
Akciğerler hastalıklarının da ses sorunlarına yol açan faktörler arasında yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Zeynep Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akciğerler hastalıkları da ses sorunlarına yol açan faktörler arasında yer alabilir. Astım gibi kronik akciğer hastalığı olanların da sesi kötü çıkabilir. Çünkü ses sadece gırtlaktan çıkmıyor. Sesin esas oluşumundaki güç kaynağı akciğerlerdir. Bu yüzden de hep ‘diyaframınızı kullanarak karın nefesi alın’ diyoruz.
SESTE CIZIRTI VE KISILMAYA DİKKAT
Ses bozukluğu belirtileri ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Alkan, “Hastalar ‘sesimde bir cızırtı, boğukluk, kısılma var’ şikâyetleriyle geliyor. Bu durumu genellikle çevresindekiler fark edebiliyor. Bu durumda stroposkop dediğimiz, dalgalanmayı gösteren cihazlar ya da ses analizi dediğimiz sesin frekansını ve şiddetini ölçen ekipmanlar yardımıyla ses muayenesi yapılıyor. Böylece hastanın eski konforlu sesini, konforsuz hale getiren sorunların neler olduğu ortaya çıkıyor. Bezen de ses telleri normal olmasına karşın, kişinin sesini yanlış kullanmasına bağlı olarak sesi kötü çıkabiliyor. Bu noktada, sesin davranışını öğrenip, ona göre bir yol izliyoruz. Bazen ses terapisti de tedavi sürecine dâhil olabiliyor” diye konuştu.
SES HİJYENİ İÇİN İÇİN BOL SU İÇİN
Ses hijyeninin sağlanmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Alkan, “Ses hijyeni, sesi temiz kullanma, sese iyi gelen gıdalarla beslenme, sese zararlı olan kimyasal iritanlar ki bunların içerisinde en çok bilinen sigaradan uzak durma ile sağlanabilir. Aynı şekilde çevre kirliliği, uygun olmayan çalışma ortamlarında sesi kullanmaya çalışmak da olumsuz etkenler arasında yer alır. Esas önemli konu ise, doğru su kullanımı. İçerisinde su olan, çay, kahve, meyve suyu gibi sıvılar hiçbir şekilde suyun yerine geçmez. Bununla birlikte tüketilen midede sorun yaratabilecek gıdaların da ses sağlığına etki edeceği unutulmalıdır.” diye konuştu.
SES ESTETİĞİNİ SAĞLAMAK MÜMKÜN
“Elbisenin, kişinin vücuduna oturması gibi sesin de kişinin cinsiyetine, mesleğine, yaşına uyması gerekiyor. Bazen bu uyumsuzluk olduğunda ses estetiği dediğimiz, ses inceltme, ses kalınlaştırma gibi ameliyatlar yapılıyor” diyen KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Alkan, ses estetiği ameliyatları ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Ses telleri dışarıdan herhangi bir kesi olmadan, ağız içerisinden girilerek soğuk ameliyat yöntemleri ya da lazer dediğimiz çeşitli sıcak enstrümanlarla ameliyat edilir. Bir diğer yöntem, içeriden değil dışarıdan boyuna yapılan bir kesiyle ses telinin oturduğu gırtlağa ulaşmak. Burada ses telinin yapıştığı kıkırdağın serbestleştirilmesiyle, ses telinin boyunun kısaltılması ya da uzatılması işlemleri yapılır.”