Selâtin camileri
İstanbul’da Osmanlı padişahlarının ve onların annelerinin yaptırdığı 35 Selatin camisi vardır. Protokolda ilk sıra kılıçla alındığı için Ayasofya Camii’dir...
Osmanlı padişahlarının, onların annelerinin yaptırdığı büyük camilere Selatin Camii adı verilir.
Selâtin Camii tâbiri pek kullanılmadığı için genç nesil tarafından çok bilinmiyor. Bugünlerde vatandaşlar, mescide bile cami diyor. Oysa Osmanlılar, İslâm mâbedini, büyüklüklerine göre üçe ayırmışlardır: 1-Selâtin camii, 2-Camii ve 3-Mescit.
Adı nereden geliyor?
Selâtıyn kelimesi sultan kelimesinin çoğuludur, sultanlar demektir. Osmanlı padişahının, onların selefleri olan Selçukoğulları’nın, padişah anneleri yani vâlide sultânların, imparatorluk şehzâde ve sultânlarının yaptırdığı camilere, diğerlerinden farklı olarak selâtin camileri denilmiştir. Bunların iki ve nadiren ikiden fazla minaresi vardır. Çok büyük de olsalar diğer camilere ve Osmanlı Hânedânı’na hürmet nedeniyle birden fazla minare yapılmazdı. Bugün ülkemizde ve yurt dışında kalmış Osmanlı topraklarında pek çok selâtin camii vardır. Ama selâtin camileri en çok İstanbul’da toplanmıştır.
Camilerarası protokol
Osmanlı’da İstanbul selâtin camilerinin protokol sırası vardı. Ayasofya, Dünya camileri arasında protokolde 1’inci sayılmıştır. Kılıçla fethedildiği için Fâtih Sultan Mehmet, Ayasofya hatibine, cuma hutbesinde kılıç kuşanmak hakkını tanımış, bu hak camiin ibadete kapatıldığı zamana kadar kullanılmıştır. Ayasofya hatibi, yüksek rütbeli bir ilahiyye mensubu olurdu.
Cuma selamlığı
İstanbul’daki selâtin camilerinin protokol sırası bazı kaynaklarda gösterilmiştir (d’Ohsson, II, 448-50; İlmiyye Sâlnâmesi, 137-8). Hâkan-halîfe yani padişah, cuma selâmlığı denen haftalık askerî-dinî büyük merasimde, cumayı istediği selâtin caminde kılabilirdi. Osmanlı
İmparatorluğu’nun sonlarına doğru 1916 yılında İstanbul selâtin camilerinin protokol sırası şöyle idi: