Oruç tutmak beyni güçlendiriyor
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre oruç tutmanın yeni beyin hücrelerinin büyümesini sağladığını ve beyni güçlendirdiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Melisa Karataş, “Oruç tutarken kanımızda ghrelin hormonu (açlık hormonu) artıyor. Ghrelin hormonunun en önemli etkisi açlık oluşturmak olsa da bu hormonun beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bölümü olan hipokampus ile etkileşime girip onu geliştirdiği bilinmektedir” dedi.
On bir ayın sultanı Ramazan ayında oruç tutanların bir yandan da şifa bulduklarını ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Melisa Karataş, oruç tutan bireylerin uzun süreler aç kaldıklarını hatırlatarak oruca bağlı olarak gelişen hormonal değişimlerin beyin sağlığına katkı sağladığını vurguladı. Dyt. Melisa Karataş, dünyanın çeşitli akademi çevrelerinde oruç ibadetinin sağlık üzerine etkilerinin araştırıldığını, bu çalışmalarda oruç tutmanın zihin gücünün artmasına katkı sağladığını dile getirdi.
“Oruç tutanların beyin fonksiyonları gelişebilir”
Oruç tutmanın şüphesiz ki manevi açıdan bizleri zenginleştirdiğini söyleyen Dyt. Melisa Karataş, şu bilgileri paylaştı: “Bununla birlikte oruç tutmak insan fizyolojisinde birtakım değişiklikler meydana getiriyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre oruç tutmak yeni beyin hücrelerinin büyümesini sağlıyor, beyni güçlendiriyor. Oruç tutarken kanımızda Ghrelin (açlık) hormonu artıyor. Ghrelin hormonunun en önemli etkisi açlık oluşturmak olsa da bu hormonun beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili bölümü olan hipokampus ile etkileşime girip onu geliştirdiği bilinmektedir. Bu hormon, beyin-kan bariyerini aşabilen nadir hormondan biridir. Oruç tutmak uzun süre aç kalmayı gerektirdiği için bu hormon oruç tutan bireylerin kanında bol miktarda olur. Bu çalışmalar göstermiştir ki oruç tutan bireylerin beyin fonksiyonları artmıştır.”
“Nörolojik hastalıklara karşı etkili olabilir”
İnsan vücudunun beyin hücresi oluşturması için birkaç haftalık zamana ihtiyaç duyduğunu belirten Dyt. Karataş, “Ghrelin hormonunun etkilerinin belirgin olması için orucun haftalarca tutulması gerekiyor. Bu nedenle Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar, bu hormonun olumlu etkilerine çok daha açıktırlar. Oruç tutmanın hafıza ve öğrenme yeteneklerini arttırarak nörolojik hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olduğu da söylenebilir” açıklamasında bulundu.
“Oruç tutup yaşlanmayı geciktirebilir”
Ramazan ayının ilerleyen günlerinde vücudun enerji kaynağı olarak yağ yakmaya başladığını söyleyen Dyt. Melisa Karataş, şunları söyledi: “İnsan beyni enerji ihtiyacını karşılamak üzere bolca glikoz talep eder. Ramazan ayının başlamasıyla birlikte uzun süren açlık sonucunda glikozun yerine yağları parçalayarak ketonları enerji olarak kullanır. Keton oluşumunu arttırmak üzere vücut mitokondri üretimini arttırır. Mitokondrilerin çoğalması demek vücudun gençleşmesi demektir. Bu yüzden oruç tutmanın anti aging yani yaşlanmayı geciktiren bir etkisi olduğu söylenebilir.”
“Kronik hastalıkları olanlar hekimlere danışmalı”
Kronik hastalıkları olanların oruç tutmasının çeşitli riskler barındırdığını vurgulayan Dyt. Karataş, “Kronik hastalıkları olanlar için oruç tutmak riskli olabilir. Eğer oruç tutarken, düzenli kullanmanız gereken ilaçların saatlerinde değişiklik yapar ya da eksik veya fazla doz alınırsa tehlike çanları çalabilir. Bu nedenle kronik hastalıkları bulunanlar oruç tutmadan önce mutlaka hekime danışılmalıdır ki istenmeyen sağlık sorunlarıyla karşılaşılmasın” şeklinde konuştu.
“Sıvı alımına dikkat edin”
Ramazan ayında sıvı tüketiminin vücut fonksiyonlarının sağlıklı işleyebilmesi için önem kazandığının altını çizen Dyt. Karataş, “Ramazan’da bol sıvı tüketmeyi ihmal etmeyin. Oruç öncesi bolca sıvı tüketilmesi özellikle baş ağrısı için koruyucudur. İftar ile sahur arasında iki litre sıvı tüketmeye çalışın. Su yerine maden suyu, limonata veya ayran içebilirsiniz. Uykusuz kalmamaya özen gösterin. Hem baş ağrılarınız hem beyin damarlarınızı korumak için kan şekerini hızla yükseltip düşürdüğü için basit karbonhidrat olan hamurlu gıdalardan da uzak durun. İftarda yağlı ağır yemekler tüketmek, beyin kan damarlarına ciddi yük oluşturarak inme riskini artırabilir. İftarda hafif ve protein ağırlıklı besinler tüketmek gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.