Kişinin Allah hakkı için vergi: Sadaka-ı fıtır (fitre)
Sadaka; Allah rızası için yapılan iyilik, verilen ve harcanan her şeydir. Sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna kadar her Müslümanın vermesi vacip olan mali ibadettir...
Sadaka kavramının aslı, doğruluk, doğru söz söylemek, doğrulamak anlamına gelen ’sıdk’tır. Her Müslümanın Allah’ın emrine uymada gösterdiği doğruluğu (sadakatı) ifade ettiği için ’sadaka’ denmiştir. Sadaka, kişinin malından sırf Allah’ın hakkı olarak ayırdığı bir tür vergidir. Yüce Allah’a sadakatla bağlı olmayı ifade eder. Sadaka, en geniş anlamıyla; Allah rızası için yapılan her iyilik, verilen ve harcanan her şeydir.
Can-beden sadakası...
Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna yetişen ve ihtiyaçlarından başka en az nisap miktarı (80 gram altın ya da 40 koyun) mala sahip olan her Müslümanın vermesi vacip olan mali bir ibadettir. Fıtır sadakası, ramazan orucunun farz olduğu hicri 2’nci yılda, zekattan önce meşru kılınmıştır. Dini dayanağı ise hadislerdir. Sadaka-i fıtır, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan varlığının zekatı olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle sadaka-i fıtır’a, ‘can sadakası’ veya ‘beden sadakası’ da denir. Diğer taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar.
Bayramdan önce verilmeli
Sadaka-i fıtır, borcundan ve zorunlu ihtiyaçlarından fazla olarak, nisap miktarı mala sahip olan her Müslümana vaciptir. Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı’nın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla vacip olmakla birlikte, Ramazan ayı içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Günümüzde sadaka-i fıtır, bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktar, ayni gıda yardımı olarak verilebileceği gibi, bunun değerinde nakit olarak para ile de verilebilir. Ancak fakirin yararına olanı tercih etmek daha uygundur. Sadaka-i fıtır, zekat verilebilecek kimselere verilir. Zekat verilmesi caiz olmayan kişilere sadaka-i fıtır da verilemez. Aldıkları zekat ve fitreleri bir fonda toplayıp bunu yalnızca Tevbe suresinin 60. ayetinde belirtilen yerlere sarf ettikleri bilinen ve kendilerine her bakımdan güvenilen kimseler eliyle yönetilen dernek, kurum ve yardımlaşma fonlarına da zekat ve fitre verilebilir.
Başa kakmayın!
Kur’an, güzel bir sözü ve bağışlamayı, başa kakılan sadakalardan daha üstün tutmaktadır. Bu sadaka ister zekat şeklinde verilsin, isterse herhangi bir yardım şeklinde verilsin, fark etmez. “Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kıran bir sadakadan daha hayırlıdır.