İletişimin manevi boyutu
DİN PSİKOLOJİSİ BİLİMİ DİYOR Kİ! SEÇİL KALYONCU
İletişim genel tanımıyla, tüm canlılar arasında her türden ve her düzeyde bilgi, duygu ve düşünce alışverişidir. Ancak bu tanımın Yaratıcımız ile iletişimi kapsamadığını görürüz. İletişim kavramını din psikolojisi alanı içinde incelemek istedik.
İletişim, Yaratıcımızla bağımızı karşılıklı olarak kurmamızı sağlayan; O’nunla duygu ve düşüncelerimizi her an paylaştığımız, kutsal kitaplar ve peygamberler yoluyla bilgilere ulaştığımız ve bu paylaşımlar esnasında huşu hissettiğimiz yaşantıları da kapsar. Nitekim Rabbimiz de bizimle nasıl iletişim kurduğunu ayette belirtir. Şura Suresi,51: “Allah, bir insanla ancak vahiy yolu ile, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Rabbimiz de bizimle her an iletişim halindedir. Çünkü O Basir (her şeyi gören), Semi (her şeyi işiten), Alim (her şeyi bilen) ve bütün güzel isimlerin sahibi ve yaratıcısıdır.
Şüphesiz, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim bizim Yaradanımızla, Yaradanımızın da bizimle iletişim kurduğu büyük bir mucizedir. Rabbimiz Kuran’ı, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında indirmiştir ve bize “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak/1) diyerek yazılı veya hissi olarak kâinattaki her şeyi bu gözle okumamızı emretmiştir. Bu kutsal bağ, önce Yaratıcımızla sonra da yaratılan her canlı ile devam etmelidir. Çünkü Rabbimiz bu eşsiz evreni mükemmel uyumda yaratmıştır. Dünya ve içindekiler, güneş ve diğer galaksiler, insanlar ve tüm canlılar arasında eksiksiz bir düzen ve iletişim var etmiştir.
Bir çiçeği, rüzgârın yumuşak dokunuşlarıyla koklayıp hissettiğimizde, bir kediyi sevdiğimizde, bir atı beslediğimizde yaratılan yoluyla Yaradana olan hürmetimiz daha da artar. Bu kusursuz doğada onların da kendi aralarındaki iletişimine şahit oluruz. Bir arının çiçeklerden polen toplaması, bal üretmesi, çiçeklerin de bu polen değişimi sayesinde tekrar tohumlanması canlıların birbiri arasındaki iletişimine güzel bir örnektir. Esasen evreni bütünsel görmek, kalben hissetmek, insanları da kusurlarıyla kabul etmek, sağlıklı iletişimin temel anahtarıdır. Ne güzel söylemiş düşünürümüz Mevlana:
Yüzde ısrar etme, doksan da olur. İnsan dediğinde noksan da olur. Sakın büyüklenme, elde neler var. Bir ben varım deme, yoksan da olur. Hatasız dost arayan, dosttan da olur…
İnsanoğlunun en önemli iletişimi de kendisi ile olandır. Kendisini seven ve olduğu gibi kabul eden kişi gelişime ve değişime daha açık ve daha mutludur. Sonuç olarak; iletişim bir bütündür. Rabbimizle, kendimizle ve çevremizdeki canlı cansız her şeyle güzel bir iletişim kurabiliriz yeter ki bize sunulan bu eşsiz yaşamı güler yüzle karşılayabilelim…
“İletişimin Manevi Boyutu” başlıklı seminer çalışmasından hazırlanmıştır.